Bir düşünce bana acı veriyor:
Yatakta, yastıkların arasında ölmek,
Gizli bir böcek dişinin kemirdiği
Bir çiçek gibi yavaş yavaş solmak ...
Boş bir odada bırakılmış
Bir mum gibi sessiz sedasız sönmek...
Böyle bir ölüm verme Tanrım
Bana böyle bir ölüm verme!
Yıldırımın vurup geçtiği.
Ya da fırtınanın kökünden söktüğü
Bir ağaç olayım.
Yeri göğü sarsan gök gürültüsünün
Tepeden vadiye yuvarladığı bir kaya olayım ...
Bir gün bütün köle uluslar
Boyunduruktan usanarak ortaya atılınca,
Kızarmış yüzlerle, al bayraklarla,
Bayraklarında "kutsal dünya özgürlüğü" parolasıyla:
Bu parolayı haykırsınlar,
Haykırsınlar Doğudan Batıya kadar.
Baskı onlarla çarpışsın
İşte ben orada öleyim,
O savaş alanında.
Genç kanım yüreğimden orda aksın.
Dudaklarımda sevinç dolu son sözüm çınlarken
Onu çelik şakırtıları
Boru sesleri, top gürültüleri yutsun.
Soluyan küheylanlar kazanılmış zafere doğru dört nala koşarak
Cesedimi çiğneyip geçsinler.
İşte beni orda bıraksınlar, çiğneneyim.
Dağılmış kemiklerimi orda bir araya toplasınlar ...
Yarın büyük gömme töreni günü gelince,
Orda görkemli ve büyük yas müziği ile
Kara tüllere sarılı bayraklarla
Kahramanları ortak bir mezara koysunlar;
Onlar ki ey dünya özgürlüğü, senin uğrunda öldüler.
Yatakta, yastıkların arasında ölmek,
Gizli bir böcek dişinin kemirdiği
Bir çiçek gibi yavaş yavaş solmak ...
Boş bir odada bırakılmış
Bir mum gibi sessiz sedasız sönmek...
Böyle bir ölüm verme Tanrım
Bana böyle bir ölüm verme!
Yıldırımın vurup geçtiği.
Ya da fırtınanın kökünden söktüğü
Bir ağaç olayım.
Yeri göğü sarsan gök gürültüsünün
Tepeden vadiye yuvarladığı bir kaya olayım ...
Bir gün bütün köle uluslar
Boyunduruktan usanarak ortaya atılınca,
Kızarmış yüzlerle, al bayraklarla,
Bayraklarında "kutsal dünya özgürlüğü" parolasıyla:
Bu parolayı haykırsınlar,
Haykırsınlar Doğudan Batıya kadar.
Baskı onlarla çarpışsın
İşte ben orada öleyim,
O savaş alanında.
Genç kanım yüreğimden orda aksın.
Dudaklarımda sevinç dolu son sözüm çınlarken
Onu çelik şakırtıları
Boru sesleri, top gürültüleri yutsun.
Soluyan küheylanlar kazanılmış zafere doğru dört nala koşarak
Cesedimi çiğneyip geçsinler.
İşte beni orda bıraksınlar, çiğneneyim.
Dağılmış kemiklerimi orda bir araya toplasınlar ...
Yarın büyük gömme töreni günü gelince,
Orda görkemli ve büyük yas müziği ile
Kara tüllere sarılı bayraklarla
Kahramanları ortak bir mezara koysunlar;
Onlar ki ey dünya özgürlüğü, senin uğrunda öldüler.
Sandor Petöfi
Çeviren: Sami N. Özerdim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder