serer sarı saçlarını
salkımsöğüt serin suya
su seviyle kucak açar
ilk akşamdan doğan aya
gönlüme gökbeşik olur
sonsuzluğa kuşak olur
samanyolu boydan boya
kadifeden gece gümüş
börtü böcek ninni okur
evrence bir duygu ve düş
gökgergefte yıldız dokur
sırılsıklam salkım saçak
sarhoş asmanın üzümü
şarap olmaya ezilir
ince imbikten süzülür
dindirir sevda sızımı
mor bulutlar yüreğimde
dağa duman gibi durur
buz dondurur eteğinde
saçında yıldız yandırır
çalkan mavi deniz çalkan
yürek değil bu bendeki
volkan mavi deniz volkan
ışkın damardır ışıktan
bu gönlümün duyargası
ürperir mavinle senin
rengi sıcak suyu serin
ey sabırlı toprak testi
kara derin gecelerin
iççekişi nasıl esti
kekik koktu buram buram
salındılar sıram sıram
sülün selviler bilgece
ak kavaklar konuştular
yaprak dilleriyle
şıpır şıpır çokseslice
deli gönlüme usluca
uzun havalar çaldılar
ben özümde ney'i duydum
argın akan suyu duydum
ve esridim bir ezeli
yorgun şarabın tadıyla
gök yıldızlı harmanidir
onu kuşanıp giyindim
ve oturdum bağdaş kurup
ulu çınara dayandım
aynakışlı güzel gece
senin ninninle uyandım
yıldız bana yardır diye
senin ninninle uyudum
düşte dostlar vardır diye
ateşböceği bağrında
ağan yıldız gibi yüzdü
ateşten inciler dizdi
senin zenci saçlarına
renginden bir yudum içtim
bir yudum da al şaraptan
içimde üşüdü sümbül
nar çiçeği yandı aşkla
nilüfer erince erdi
yaprağını göle gerdi
ak çiçeği uyur suda
ışık dikenidir ışık
başakların kılçıkları
karanlıkta ince ince
akşam olup gün dönünce
içerim kalaylı tastan
dolunayın ışığını
deli gönlümün yavaştan
ırgalarım beşiğini
bebeler uyur bağrımda
bebeler büyür bağrımda
cıvıl cıvıl çoğalırım
yakamozlar gümüşlenir
akışır yeşil yosunlar
kumlar kaynar kumlar oynar
sularında mor denizin
kayaları kıyıları
yalar duvaklı dalgalar
tadını duyarım tuzun
serin yelin esişiyle
kuştüyünden sevinç bende
hüzün bende gülsuyundan
bende düşün bende duygu
düş bende uykular boyu
gecelerinde güneyin
yelin suyun söylediği
sazlıkların senfonisi
kuyu kuytuların sesi
toprakların dinlediği
bağrımı verip yattığım
gecelerinde güneyin
an peteğinde uyur
bala banarak dilini
sunam yatağında uyur
bana sararak kolunu
gecelerinde güneyin
karınca toprakla kurar
buğday düşünü düşünü
yükü kendisinden ağır
gider taşını taşını
gecelerinde güneyin
sarhoştur eğer başını
kardeş yapraklı palmiye
her ağaç gibi ayakta
o da razıdır ölmeye
gecelerinde güneyin
bir kuş öter titrer eli
tamburamın ta derinden
gönlümün ince yerinden
gecelerinde güneyin
nar çatlamış nar ikiye
yüreğimi yar ikiye
yeryüzüdür bir parçası
bir parçası gökyüzüdür
gecelerinde güneyin
ah güneyin geceleri
bitse dünya acıları
gündüz kadar güzelsiniz
cangözüyle bakınca siz
salkımsöğüt serin suya
su seviyle kucak açar
ilk akşamdan doğan aya
gönlüme gökbeşik olur
sonsuzluğa kuşak olur
samanyolu boydan boya
kadifeden gece gümüş
börtü böcek ninni okur
evrence bir duygu ve düş
gökgergefte yıldız dokur
sırılsıklam salkım saçak
sarhoş asmanın üzümü
şarap olmaya ezilir
ince imbikten süzülür
dindirir sevda sızımı
mor bulutlar yüreğimde
dağa duman gibi durur
buz dondurur eteğinde
saçında yıldız yandırır
çalkan mavi deniz çalkan
yürek değil bu bendeki
volkan mavi deniz volkan
ışkın damardır ışıktan
bu gönlümün duyargası
ürperir mavinle senin
rengi sıcak suyu serin
ey sabırlı toprak testi
kara derin gecelerin
iççekişi nasıl esti
kekik koktu buram buram
salındılar sıram sıram
sülün selviler bilgece
ak kavaklar konuştular
yaprak dilleriyle
şıpır şıpır çokseslice
deli gönlüme usluca
uzun havalar çaldılar
ben özümde ney'i duydum
argın akan suyu duydum
ve esridim bir ezeli
yorgun şarabın tadıyla
gök yıldızlı harmanidir
onu kuşanıp giyindim
ve oturdum bağdaş kurup
ulu çınara dayandım
aynakışlı güzel gece
senin ninninle uyandım
yıldız bana yardır diye
senin ninninle uyudum
düşte dostlar vardır diye
ateşböceği bağrında
ağan yıldız gibi yüzdü
ateşten inciler dizdi
senin zenci saçlarına
renginden bir yudum içtim
bir yudum da al şaraptan
içimde üşüdü sümbül
nar çiçeği yandı aşkla
nilüfer erince erdi
yaprağını göle gerdi
ak çiçeği uyur suda
ışık dikenidir ışık
başakların kılçıkları
karanlıkta ince ince
akşam olup gün dönünce
içerim kalaylı tastan
dolunayın ışığını
deli gönlümün yavaştan
ırgalarım beşiğini
bebeler uyur bağrımda
bebeler büyür bağrımda
cıvıl cıvıl çoğalırım
yakamozlar gümüşlenir
akışır yeşil yosunlar
kumlar kaynar kumlar oynar
sularında mor denizin
kayaları kıyıları
yalar duvaklı dalgalar
tadını duyarım tuzun
serin yelin esişiyle
kuştüyünden sevinç bende
hüzün bende gülsuyundan
bende düşün bende duygu
düş bende uykular boyu
gecelerinde güneyin
yelin suyun söylediği
sazlıkların senfonisi
kuyu kuytuların sesi
toprakların dinlediği
bağrımı verip yattığım
gecelerinde güneyin
an peteğinde uyur
bala banarak dilini
sunam yatağında uyur
bana sararak kolunu
gecelerinde güneyin
karınca toprakla kurar
buğday düşünü düşünü
yükü kendisinden ağır
gider taşını taşını
gecelerinde güneyin
sarhoştur eğer başını
kardeş yapraklı palmiye
her ağaç gibi ayakta
o da razıdır ölmeye
gecelerinde güneyin
bir kuş öter titrer eli
tamburamın ta derinden
gönlümün ince yerinden
gecelerinde güneyin
nar çatlamış nar ikiye
yüreğimi yar ikiye
yeryüzüdür bir parçası
bir parçası gökyüzüdür
gecelerinde güneyin
ah güneyin geceleri
bitse dünya acıları
gündüz kadar güzelsiniz
cangözüyle bakınca siz
Ozan Telli
Şahince
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder