Sayfalar

5 Temmuz 2018 Perşembe

Risâlet'ün Nushiyye III - Destân-ı Kanâat

(mefâîlûn mefâîlûn feûlûn)


Eğer dinler îsen haber vereyin
Akıl câsûsu nedir göstereyin

Kanâat geld’ oturdu tahtı aldı
Harâmîler heman yollarda kaldı

Dururlar dağ başında yol ururlar
Komazlar yolcuyu yolda dururlar

Akıl der câsusa yort imdi gerü
Kanâata haber benden değirü

De otursun ki tâc ü taht anundur
İlâhî devlet île baht onundur

Nice dûra harâmî dağ başında
Girer bir gün ele yol savaşında

Geberdirler ana bulurlar ânı
Ana ûyan imansız vîde cânı

Özünden gayrı kimseyi beğenmez
Yüce yerde durur âşâğa inmez

Nice tahta binenler yîde düştü
Nice benim diyene sînek üştü

Sana uğratma kibrin endişesin
Uyarsan kibre ıraga düşesin

Irak düşenlerin îmânı yoktur
Ki zîrâ sûretinde cânı yoktur

Gerek canlı kişi cânın sakına
Ki taksîr etmeye kendi hakına

Tekebbür eyleme kim sevrikesin
Sevrikmişler yoluna bîrikesin

Kapu gözet kapu ko dip gözetme
Ki devlet kapudâdır koma gitme

Dilersen devleti kapuda durgıl
Umarsan hil’ati tapuda durgıl

Beğenme gel seni ayrık düşesın
Kalup dermande ucb ile kalasın

Tekebbür sözü her nereye vâra
İşîden la’net okur ol habere

Sakıngıl olmagıl kibr île yoldaş
Kibir kandayısa ânınla savaş

Kogıl kibri vefâ sâna ne kıla
Vay ol gün kim suret nakşı yıkıla

Suret yıkılmadan kibri yıkagör
Bu düşvarlık makaamından çıkagör

Dene kibr ıssını hiç râhatı yok
Nereye vârırısa zahmeti çok

Hak’a giden yolu gönlü içinde
Göremez ol anı yaddır ilinde

Unat gör Hak yolu gönlünde sırdır
Bu cümle hâslar gönülde birdir

Şular kim ol gönülden daşra kala
Nasîbin aldım ayrık ne âla

Gönül eri bilir gönül haberin
Kamu gönüllerin içinde vârın

Dırîgaa cümle ömrün hayfa vardı
Tekebbürlük seni yoldan ayırdı

Tekebbür nedir ona uyasın sen
Ümîdin yok mu Hakk’ı duyasın sen

Hemişe bâkıban seni görürsün
Görüp kend’ özünü magrûr olursun

Nice durmak bu hâm endîşelerde
Ölürsün tövbesiz bû bîşelerde

Tekebbür kîşinin faidesi yok
Komazsa kibri düşman olısar çok

Hüner gözle hüner ere eresin
Er île vârasın dostu göresin

Tekebbür kişiler ere eremez
Özünün düşmenîdürür göremez

Çü sensin düşmenin dostun kim ola
Ki yâvuz hûdurur sânâ havâle

Nerede sığınâsın sen bu huyla
Gönülde dirliğinden ne yuyûla

Niçe bu dirliğe yoldâş olâsın
Niçe gelip ilerü bâş olasın

Bu hâl île kılınç yok hiç arâda
Aceb sâna kılıncın kim yarâda

Gerek sen bîlesin düşmen kim îse
Senin devletine pişman kim îse

Uyânılık değil yoldâ gafıllık
Uzatmâ ko sağıncı bunca yıllık

Dırigaa kibr işin yavlak gözettin
Gönüllerden senî sen daşra attın

Gerî git etmedin gönül bazârın
Can île dinlemedin dost haberin

Niçe bir nîce bir dünyâ eşinde
Ki bir dem olmadın dünyâ işinde

Koya dünyâyı kovma yetemezsin
Ecel bağlâdı yolu ütemezsin

Bu beş günlük ömrü bû harca yetmez
Sağır mı kulağın niçün işitmez

Kibir geldi seni bûlattı gitti
Ecel âtı seğirdir geldi yetti

Dırîgaa sen seni hiç bîlemedin
Nasıl kulsun ki kulluk kılamâdın

Eğer sen kul isen pes kanı bâkin
Niçe bir nîçe(ye) senin dileğin

Ne ussun var ne had bellü delîsin
Ne bundâ dîri ne sinde ölüsûn

Bu hâl île kalursan bîçaresin
İçin şirk ile dolmuş şûr u sersin

Gûmânın yogımıssa inanaydın
Bu gaflet uykusundan ûyanaydın

Niçe kibr û hevâ uşâda seni
Ölüm evreni bir gün yûda seni

Hevâ-yı kibr ile ne bâşarâsın
Ecel elî uzun kanda varâsın

Takaazâsı zamanın bir gün îre
Ecel hırmenlerîni yele vîre

Yetişmeden sana va’de gözün aç
Hevâ vû kibr yolundan beri kaç

Beş on gün ömr içün girü kayıkma
Bu fânî dünyanın nakşına bakma

Senin bîgi bini aldadı dünye
İnanmaz göre kimi tuttu binye

Key çâpük oynagıl ütulmayâsın
Hevâya kibre sen tûtulmayâsın

Katı tuttun ko kibri elden öndin
İşitmedin tevâzu’ ne didüğin

Tekebbürler yeri Siccin içinde
Anun’çün k’olmadılar dîn içinde

Ki din tûtanların Siccin nesîdir
Ye kibr û kîn olıcak din nesîdir

İnanmazsan banâ hâlin göresin
Çû ömrü kibr ile yele veresin

Yürü imdi meded iste akıldan
Esîr olmuş kişisin niçe yıldan

Akıl adl ıssı bir ulu kişîdir
Meded etmek sana anın işîdir

Bu yükten seni ol kurtârısar bil
Saâdet yoldaşın oldu ay u yıl

Gelir akl önüne şermende olmuş
Ki kaygu yaşıyıla gözü dolmuş

Selâm vermekliğe ögin deremez
Oda köze düşüp yolun göremez

Delim geçti zaman derdi yerinde
Geçirdi ömrünü nefs bâzarında

İşit imdi ne der gör akl âna
Ki alçaklık eder derdine devâ

Sözü düketmedi alçaklık erdi
Kibir gördü anı tez gerü döndü

Kılıç tartıp gelir yer alçağından
Kibir gördü anı kaçtı dağından

Dag u yazı kamu gulgule doldu
Kime cennet kime Arasat oldu

Çü alçaklık erişti kibr erine
Bakadur bir kişiyi bin görüne

Tekebbür asıdır îşe sataştı
Tutup dağ başını kışa sataştı

Gör alçaklığı aktı ırmak oldu
Aka aka denize varmak oldu

Ne denlû kuvveti olursa pınar
Eremez denize ol yere siner

Akup su alçağa suya katılır
Su suya erdi denize yitilür

Denize değin ırmağ idi âdın
Ko andan ötesin denize daldın

Deniz olanlara cevher muhâl mi
Sadefler doludürür zer muhâl mi

Ki her bir mevcde bir kân bulasın
Dûr û yâkut ile mercan bulasın

Budur sermâye ol bahre dalana
Arı dirlik gerek gevher bulana

Çü yüz bin çâpûki alçaklık uttu
Mecâlsiz berr ü bahri cümle tuttu

Ger alçak vârasın meydan senindir
Cevâhir sende biter kân senindir

Aşaklıktır yer ü göğü götüren
Yedi kat yîrden âşâğa duran

Aşaklık üzre durur yer ile gök
Öğersen cümleden alçaklığı öğ

Aşak varan kişi devlet iletti
Ana kim yetiser uzâdı gitti

Aşaklık âlemin bûnyadı oldu
Ki her ne var ise ana düzüldü

Kibir aldı eri görünmez oldu
Dahı yüksek yere binemez oldu

Aşaklıkla kanâat hoş yar oldu
Ne ister isen anlarda var oldu

Çü ma’mûr oldu şehr ile vilâyet
Şad oldu dostumuz düşmanımız mat

Akıl dapa casus haber iletti
Gör alçaklığı gerü neler etti

Ne assı eyledi gör ahı kibrî
Diri kalmadı bin arada bîri

İşitti akl anı katı sevindi
Beşâret eyledi tez tahta bindi

Şükür kıldı Hak’a ol devlet ıssı
İrürdi devlete aklı bilisi

Eğer devlet gerekse akla danış
Mürebbîsiz ileri varmaya iş

Bilini gel unut sen uslu isen
Saâdet gösterene hûlu isen

Yunus alçaklığı yavlak beğendin
Kıyâs et sen seni ne kadar indin

Farîzadır sana sen seni sakın
Kim ola sencileyin sâna yakın

Has u âm harceye yüz yere bırak
Bunun gayrı haber bu sözden ırak

Hatâdır cümlesini harcı sanma
Sebil ol kamuya bir dem usanma


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder