Bilirim geçtiğini kuşların, devinimsiz,
Damların bacaların üstünden ve ağaran
Saçı gündüzün, bakar bu eski pencereden,
Döner dolaşırım, avuçlarım hala deniz.
Rüzgara tüneyen düş, soyut sesi çınarın,
Sıcağı kokan evler, yaz bulutuyla gökte,
Yorgun yeşili asmanın. Beklese eşikte
Bir çocuk, gözü dönmüş martısıyla sokağın.
Duyarım, tekneler geçer uzaktan, yoksul, kim
Sarılır hüzün yüklü aynalara, bilirim!
Usulca esner kedi, gölge, düşen avluya
Kirli akşam, dökülen sıvası evlerin! Ya
Bu gök uzamıştır ya bu yüzler ya da iklim,
Yaşlı bir adayım belki de, çıkmıyor sesim!
Turgay Kantürk
İlk Gibi Son
Damların bacaların üstünden ve ağaran
Saçı gündüzün, bakar bu eski pencereden,
Döner dolaşırım, avuçlarım hala deniz.
Rüzgara tüneyen düş, soyut sesi çınarın,
Sıcağı kokan evler, yaz bulutuyla gökte,
Yorgun yeşili asmanın. Beklese eşikte
Bir çocuk, gözü dönmüş martısıyla sokağın.
Duyarım, tekneler geçer uzaktan, yoksul, kim
Sarılır hüzün yüklü aynalara, bilirim!
Usulca esner kedi, gölge, düşen avluya
Kirli akşam, dökülen sıvası evlerin! Ya
Bu gök uzamıştır ya bu yüzler ya da iklim,
Yaşlı bir adayım belki de, çıkmıyor sesim!
Turgay Kantürk
İlk Gibi Son
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder