Sayfalar

7 Ağustos 2018 Salı

Cizre Yolunda Güneşe Bakan Asker

Kuşatılmışlığa kar yağıyordu
Toprağın mayınlı şakağı ürkek
Ve sabahın yeni renginde bir asker
Cizre yolunda güneşe bakıyordu

Herkes bir dünya konuşurken dilinin yordamıyla
En önce aşklar bitiyordu Cizre yolunda
Sonra sigara paketleri ve sofralar
Sonra mevsimler
Çocuklar ergenliğe bitiyordu.

Kar beyaz, bembeyazdı morarmanın dilini bilmiyordu
Cizre'de havalar o gün ayazdı
Neredeydi o alabalık sürüleri, turna katarı
Nerede bulurduk çılgınlıklarla yonttuğumuz
Ve karlar gibi eriyip yiten baharı

/Cizre yolunda güneşe bakan asker sesini nerde bulur?/

Özlemler biraz kalsın, bırak
Bırak her özlem önüne bir yol bulur
Sen de o fısıltıya savrulma asker,
Cizre ellerimize
Hayat düşlerimize yeter.


Yılmaz Odabaşı
Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm
1985

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder