Şiir, Sadece: 2018-08-19

25 Ağustos 2018 Cumartesi

Mart Dokuzu

Mart dokuzu. Dokusu ilkyazın, ilmeğini atar tene. Kemikte
kışlayan tını. Çözülür kırkikindilerle pası, kırkıncı kış
odasının kapısında asma kilidin. Çözülür dili buzun.
Nevruzun
özlemle yalar tuzlu tenini kar. Karayağız ırmakların coşkusu
sonra


İbrahim Baştuğ
Köz

24 Ağustos 2018 Cuma

Ölüm, Sevgilim

Ölüm, sevgilim hükmünü sürdürecek. Teninle tenim
arasındaki tılsım
bir kazaya uğramazsa teninle tenimin direnci kadar sürecek.
Önce
ten, sonra toprağın üstünde biriktirilen izler usulca silinecek.
Öp beni
sevgilim, beklenen nasılsa gelecek içelim kalan şarabı da
yoksa dökülecek


İbrahim Baştuğ

Bilir Misiz Ey Yârenler Gerçek Erenler Kandadır

Bilir misiz ey yârenler gerçek erenler kandadır
Kanda baksam anda hâzır kanda istesem andadır

Aşksızlara benim sözüm benzer kaya yankısına
Bir zerre aşkı olmayan belli bilin yabandadır

Yalancılık eylemegil aşka yalan söylemegil
Bunda yalan söyleyenin arda yeri zındandadır

Ey kend’ özünü bilmeyen söz ma’nîsini bulmayan
Hak varlığın ister isen uş ilm ile Kur’andadır

Allah benim dediğine vermiş verir aşk varlığın
Kimde ki var bir zerre aşk Çalap varlığı ondadır

Niceler aydır Yunus’a kocaldın sen aşkı kogıl
Bu aşk bize yenle geldi henüz dahı turvendedir


Yunus Emre

Sensiz Yola Girer İsem Çârem Yok Adım Atmağa

Sensiz yola girer isem çârem yok adım atmağa
Gövdemde kuvvetim sensin başım götürüp gitmeğe

Gönlüm canım aklım bilim senin ile karâr eder
Can kanadı açık gerek uçuban dosta gitmeğe

Kendiliğinden geçeni doğan eder ma’şuk anı
Ördeğe kekliğe salar süre eriben tutmağa

Bin Hamza’ca kuvvet vermiş kaadir Çalap aşk erine
Dağları yolundan ırar kasdeder dosta gitmeğe

Yüz bin Ferhad külüng alıp kazar dağlar bünyâdını
Kayalar kesip yol eder Ab-ı hayât akıtmağa

Ab-ı hayât’ın çeşmesi âşıkların visâlidir
Sohbeti aşk ile eder susamışları yakmağa

Âşık mı direm ben ana Tanğrı’nın uçmağın seve
Uçmak hod bir tuzakdur(ur) eblehler canın tutmağa

Âşık olan miskîn olur Hak yoluna teslîm olur
Her ne dersen boyun tutar çâre yok gönül yıkmağa

Bildik gelenler geçtiler gördük konanlar göçtüler
Aşk şarabın içen canlar uymaz göçmeğe konmağa

Tutulmadı Yunus canı geçti tamudan uçmağı
Yola düşüp dosta gider ol aslına uyakmağa


Yunus Emre

23 Ağustos 2018 Perşembe

Ekim Yaz

I.

Kiremitli evlerin
şehirleri eskiyor

II.

Dalından kovulan
bu yaprak.
ağacına kırgın
ben sana değilim

Ekim yürüyor
elmasını toplayarak bahçelerin

Tanrıya kırgın değilim
bir dostu bile yok onun
bir fotoğraf albümü
yürüdüğü bir yol bile yok.

III.

Bütün ağaçlarda
yaz yarası

Bahçesine hala aşığım
Flora'nın

Ekimin saçlarını tarıyorum
tarandıkça uzuyor ekim

Seni buradan
götüren güne kırgın değilim


Mesut Adnan
Son Çeyrek Yüzyıl Şiir Antolojisi

Aşktan Da’vâ Kılan Kişi Hiç Anmaya Hırs u Hevâ

Aşktan da’vâ kılan kişi hiç anmaya hırs u hevâ
Aşk evine girenlere ayrık ve meyl u ne hevâ

İzzet ü erkân kamusu bunlardır dünyâ sevgisi
Benim cevâbım sen ayıt aşka izzetimdir bahâ

Dili ile aşk deyenler bilmezler aşk n’eylediğini
Aşktan haber ayıtmasın kim dünya izzetin seve

Her kim izzetten geçmedi âşıklık bühtandır ana
Geçemez dost döşeğine at u katır yahut deve

Yunus’a âşık deyiben zinhar özenip gelmegil
Çok bezirgân pişman olur varıcağız uzun yola


Yunus Emre

İki Cihan Zından İse Gerek Bana Bostan Ola

İki cihan zından ise gerek bana bostan ola
Artık bana ne gam gussa gün inayet dosttan ola

Varam ol dostu kul olam hem açılıban gül olam
Hem ötüp bülbül olam durağım gülistan ola

Dost yüzünü gördü gözüm erenlere toprak yüzüm
Söz anlayana bu sözüm gerek şekeristan ola

Her da’vîden geçen kişi dosttan yana uçan kişi
Aşk şerbetin içen kişi ne esrik ne mestan ola

Sensiz iki cihan benim zından görünür gözüme
Senin aşkınla bilişen gerek hass’ül - hastan ola

Aşka doyamadı özüm keksizin söylerim sözüm
Yunus senin işbu sözün âlemlere destan ola


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

22 Ağustos 2018 Çarşamba

Bir Arkadaş

bir arkadaş
oynamak zıplamak ve yaşamak için çok önemlidir
bir battaniye atar üstüne üşüdüğünde
ama sen geçirip kafana battaniyeyi korkutursun onu
- aman tanrım hayalet
hayat bir yangın tatbikatıdır şimdi
hani askerdeki gibi
bir kova su boşaltılır kafana
saçkurutma makinası çalışır
sigorta atar
sahile inilir o zaman dalgalar ürkütülür
ay kükrer
kiraz çalmaya kışkırtır sizi
ve ezersiniz bir izmarit gibi bahçede uyuklayan köpeğin
rüyasını
ve havlayışlar bir saçma gibi saplanır bekçinin uykusuna
neler yoktur o çalınmış kirazda
günler sonra köpeğin yarım kalan rüyasını siz tamamlarsınız
sonra
bekçinin karısının doğurduğu kızcağızın kırmızı dudağından
çalınmış kirazların kekre tadını emer bir delikanlı
ölmüş olanlarla sevişmek nasıl mümkünse
doğacak olanlarla da sevişmek mümkündür artık
bir arkadaş
oynamak zıplamak ve kiraz çalmak için çok önemlidir


Önder Kızılkaya
ben kulunuz arsenik

Aşk Eteğin Tutmak Gerek Akıbet Zevâl Olmaya

Aşk eteğin tutmak gerek âkıbet zevâl olmaya
Aşktan okuyan (bir) elif kimseden suâl sormaya

Aşk dediğin duyar isen aşka candan uyar isen
Aşk yoluna candır fidî ana fidî mal olmaya

Asilzâdeler nişanın eğer bilmek diler isen
Özü oğlan da olursa sözünde vebâl olmaya

Âriflerden nişan budur her gönülde hâzır ola
Kendiyi teslim eyleye sözde kıyl ü kaal olmaya

Görmez misin sen arıyı her bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervânenin yuvasında bal olmaya

Dürr ü cevher ister isen âriflere hizmet eyle
Câhil bin söz söyler ise ma’nîde miskal olmaya

Miskin Yunus zehr-i kaatil aşk elinde tiryak olur
İlm ü amel zühd ü tâat pes aşksız helâl olmaya


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

Ey Aşıklar Ey Aşıklar Mezhep ü Din Aşktır Bana

Ey âşıklar ey âşıklar mezhep ü din aşktır bana
Gördü gözüm dost yüzünü yas kamu düğündür bana

Ey pâdişah ey pâdişah uş ben beni verdim sana
Genc ü hazînem kamusu sensin benim önden sona

Evvel dahı bu akl u can senin ile asl-ı mekân
Âhır yine sensin mekân uş varıram senden yana

Senden sana varır yolum senden seni söyler dilim
İllâ sana ermez elim bu hikmete kaldım tana

Artık bana ben demeyem kimseneye sen demeyem
Bu kul o sultan demeyem işidenler kala tana

Dost aşka ulaşalıdan dünya âhıret oldu bir
Ezel ebed sorar isen dün ile bugündür bana

Artık bize ya solmaya hiç gönlümâz pas olmaya
Zira Hak’tan gelen avaz savulmaz düğündür bana

Ben aşkından ayrılmayam dergâhından ırılmayam
Eğer benden gider isem senin ile varam bana

Ol dost beni veribidi var bu dünyâyı gör dedi
Geldim gördüm hoş ârâyiş seni seven kalmaz ana

Kullarına va’deyledi yarın uçmak verem dedi
Ol dostların sevindiği yarınım bugündür bana

Bu âh ile bu zar ile bu hikmeti kim ne bile
Bilse dahı gelmez dile tuttum yüzüm senden yana

Sensin bana cân ü cihan sensin bana genc-i nihan
Sendendürür assı ziyan ne iş gele benden bana

Yunus sana tuttu yüzün unuttu cümle kend’ özün
Cümle sana söyler sözün söz söyleten (sensin) bana


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

21 Ağustos 2018 Salı

Gittiğin Gece

desem ki rüyama damlayan bir cıvıltısın
geçelim tamam geçelim bunları
senin gülüşünle çıkar çocuklar tenefüse
işte burda duralım
bir tenefüs zili olan gülüşünde duralım

gittin
kanım çekildi

gittiğin gece
senin picamalarını giyip uyudum

bir okul bahçesi oldum
tatil günlerinde
kuş bile
kedi bile
çıt bile olmayan


Önder Kızılkaya
ben kulunuz arsenik

Ey Beni Ayıplayan Gel Beni Aşktan Kurtar

Ey beni ayıplayan gel beni aşktan kurtar
Elinden gelmez ise söyleme fâsid haber

Hiç kimsene kendinen hâlden hâle gelmedi
Cümlemizin hâlini ma’şuk eder mukarrer

Aşşıkların her hâli ma’şuk katında biter
Sözün var ona söyle benim arada ne’m var

Her kim aşk kadehinden içti ise bir cur’a
Ona ne yad ne biliş ona n’esrik ne humar

Dost yüzünden nikabı her kim giderdi ise
Hicab kalmadı ona artık ne hayr ü ne şer

Şeriat edebinden korkarım söylemeğe
Yokısa aydayıdım dahı ayrıksı haber

Dost kılıcından Yunus ölür ise gam değil
Dost göğünden uyanan ma’şuk burcundan doğar


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

Aşk Makaamı Alîdir Aşk Kadim Ezelîdir

Aşk makaamı âlîdir aşk kadim ezelîdir
Aşk sözünü söyleyen cümle kudret dilidir

Deyen ol işiden ol gören ol gösteren ol
Her sözü söyleyen ol sûret can menzilidir

Sûret söz kanda buldu söz ıssı kaçan oldu
Sûrete kendi geldi dil hikmetin yoludur

Bu bizim işretimiz oldur bu lezzetimiz
İçip esridiğimiz aşk şerbeti gölüdür

Onun ki dersin onun söyleyen ol söz onun
Ol bizimdir biz onun bu gayr tesbih dilidir

Yunus sözünde yalan görmedi mü’min olan
Ömrün zulmete salan ma’rifet yoksuludur


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

20 Ağustos 2018 Pazartesi

Aşk

Sevgilim sabahın erkenini seviyor,
ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları seviyor, korkuyor bundan
ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.
O kendi boşluğunda oyalanan günlerde
canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor,
ben göğe bakıyorum geceden,
kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim
diyorum, yanında,
o sabahları eğilip öpüyor denizi.

Çıplağın çıplağımda, rüzgârın dağımda olsun,
esmerliğin gecemde, öyle kal.
"Bulutlara bak, gidiyorlar, hızla" diyorsun,
yağmur bir yalıyor yüzümü,
bir duruyor. Sabahları eğilip yüzüme
öpüşün geçiyor bir, bir duruyor aklım.

Su ve rüzgar, dağ ve doruk, sonsuz hepsi,
oysa camdaki sardunya gibi üşür
bana biçtiğin ömür, ölüm geliyor aklıma bir
bir, çıplağın çıplağımda.

Rüzgârın dağımda olsun esmerliğin gecemde
öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.


Birhan Keskin
Adam 1999 Şiir Yıllığı

İşidin Ey Ulu Kiçi Size Benim Haberim Var

İşidin ey ulu kiçi size benim haberim var
Zihî devlet benim bugün kim sunun gibi yârim var

Yürür isem önümdesin söyler isem dilimdesin
Oturursam yanımdasın ayrıkta ne pazarım var

Ne yürüyem ne hod erem ne uzak sefere varam
Çünkü dostu bunda buldum ayrık neye seferim var

Irak yola bezirgânlar assı etmeğe giderler
Çün gevher elimdedür(ür) de ayrık ne seferim var

Miskin Yunus’un (bu) canı şol dosta ulaşalıdan
Dem-be-dem artırır aşkı ulu yerden tımarım var


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

Yandı Yüreğim Tutuştu Bağrım Ciğerim Kebapdurur

Yandı yüreğim tutuştu bağrım ciğerim kebapdurur
Âşıkların şerbetleri bu derdime sebepdürür

Bir niceleri aşk düzer bir niceleri aşk bozar
Bir niceler esrik gezer öyle kim var harapdurur

Aşk ile çalındı kalem aşka esirdürür âlem
Âşıklar arasında Cebrail dahı hicapdurur

Medreseler müderrisi okumadılar bu dersi
Şöyle kaldılar âciz (kim) bilmediler ne hapdurur

Azâzil da’vi kıldı da’vîsi yalan oldu
Yalan da’vî kılanın pes cezası azapdurur

Ölmez aşk bilişleri esrik meclis hoşları
Dâim bunların işi çeng û şeş-tâ rebapdurur

Yunus imdi miskin ol hem miskinlere kul ol
Zirâ miskin olanları arzulayan Çalap’durur


Yunus Emre
Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
Abdülbaki Gölpınarlı

19 Ağustos 2018 Pazar

Çocukluğun Sabahı

Dikran Amca'ya

kardan öpüşlerin yoğunluğudur kış
üşür kızkardeş aşktan başka
çünkü yaz bitmiştir
evler açar içini kat kat
komşular gelir sofralar kurulur
kederle yıkanır çocukluğun sabahı
anne camlarda erir hayat

kıştır anne gidince başlayan
yeni evlerde solar anılar
taştan evleri görülür yalnızlığın
çünkü yaz bitmiştir
eski bir mandolin kalmıştır orda

derin bir avluyla buluşmuştur her çocuk
kalbini eski yağmurlarla yıkamış
karanfil kokusu sürmüştür sabahları
ama çocukluğun sabahı kıştır
güneşli bir balkon arar her anne
tüyden bir yastık, ezgi
kar sesi pencerelerde kanar
durulmuş bir su sesi bekler
sarmaşıklı evleri


Betül Tarıman
Kardan Harfler