Sayfalar

24 Kasım 2018 Cumartesi

Oteli Olmayan Kent

Aziz Nesin'e 


"Şüphesiz, kuşlar en doğrusunu söyledi"

itiraz ediyorum-

bilir misiniz hakim bey

gökyüzü ne renktir
göklerde

ve kuşlar
ağacı olmayan
nasıl uçarlar
kentlerde

söz istiyorum!


Ali Hikmet Eren
Yağmura İçerden Bakmak

23 Kasım 2018 Cuma

Gönül Nite Dolana Ma’şukun Bulamayınca

Gönül nite dolana ma’şukun bulamayınca
Kimse âşık mı olur gönülsüz kalmayınca

Gönüldür eğen onu esîr eyleyen seni
Kimdir âzâd eyleyen sen esîr olmayınca

Boynu zencirli geldik key katı esir olduk
Er nazar eylemedi hâlimiz bilmeyince

Yedi nişan gerektir hakıykate erene
Sevdiği girmez ele sevdikler vermeyince

Sözü Yunus’tan işit kibir kılma tut öğüt
İmâret olmayasın tâ harâb olmayınca


Yunus Emre

Sen Canından Geçemeden Cânan Arzu Kılarsın

Sen canından geçemeden cânan arzu kılarsın
Belden zünhar sekmeden iman arzu kılarsın

“Men arefe nefsehu” dersin evet değilsin
Melâikten yukarı seyran arzu kılarsın

Tıfl-i nâ-reste iken eteğin at edinip
Ele cevgân almadan meydan arzu kılarsın

Bilemedin sen beni sadefte ne cevhersin
Mısr’a sultan olmadan Ken’an arzu kılarsın

Yunus imdi her derde Eyyub gibi sabreyle
Derde katlanamazsan derman arzu kılarsın


Yunus Emre

Peçeli Şiir

1.

artık ağlama babacığım, sana soru sormayacağım--


2.

içlenir gizliden elimsende'si çocukluğumuzun
avcumuzda sıktığımız ölü kuş zamanlarından

ve uzayan uzun sırasendesinde avluların
en yeni bir şiir yazarım ben; peçeli


3.

peçeli şiir, bildiğim, daha bilmediğim şiir

yani soyunuk yarı yüzlerinden
utansın diye kız çocukları, git uyu denildi uykularını
ayrıntılar boğabilir

ve açılıp kopçalarından yüzünü
şehvetini uyandırabilir de okurun,
peçeli bir şiir


Ali Hikmet Eren
Yağmura İçerden Bakmak

22 Kasım 2018 Perşembe

Ol Kişinin Yoktur Yeri İşbu Cihan Hayrân Ona

Ol kişinin yoktur yeri işbu cihan hayrân ona
Demesin kim ben şâdiyem ya şâdilik nerden ona

Şeddâd yaptı uçmağını girmeden aldı canını
Bir dem ona verdirmedi yed’ ıklîmi tutun ona

Demesin kim Müslüman Çalap emrine fermânım
Tutmaz ise Hak sözünü fayda yoktur dinden ona

Ayırmasın çün gün doğar etim tenim üşütmeye
Çün vücûdun delik değil şu’le ermez günden ona

Er donunu giyibeni doğru yola gelmez ise
Çıkarsın ol donun yoksa noksan erer dondan ona

O kişi kim sağırdurur söyleme Hak sözün ona
Ger denirse zâyi’ olur nasîb yoktur sözden ona

Ol kişi kim yol eridir garip gönüller yâridir
Bir söz diyem tutar ise yeğdir şeker baldan ona

Yunus senin kulundurur belli bilesin sen onu
Ko söyleyenler söylesin ya ne bişer dilden ona


Yunus Emre

Bir Kişiye Söyle Sözü Kim Ma’nîden Haberi Var

Bir kişiye söyle sözü kim ma’nîden haberi var
Bir kişiye ver gönlünü canında aşk eseri var

Şunun kim dışı hoşdurur bil onun içi boşdurur
Dün gün ölen baykuşdurur sanma bütün duvarı var

Bir devlengiç yuva yapar yürür ilden yavru kapar
Doğan ileyinden sapar zir’ elinde murdarı var

Yoktur doğanla birliği ye Hakk’a lâyık dirliği
Şol kişiden um erliği onun safâ-nazarı var

Sûret ile çoktur âdem değmesinde yoktur kadem
Evvel âhır ol piş-kadem Muhammed din serveri var

Erenler yoludur meşe meşe kolaydır kolmaşa
Meşe olan yerde paşa harâmî çok Anter’i var

Şeyh u dânişmend ü velî cümlesi birdir er yolu
Yunus’tur dervişler kulu Taptuk gibi serveri var


Yunus Emre

Namuslu Orospular Mezarlığı

iki kere çalınmış yat düdüklerinde
kopkoyu bir kadının,

herkes kendine atıyordu zarını--


Ali Hikmet Eren
Yağmura İçerden Bakmak

21 Kasım 2018 Çarşamba

Bu Yokluk Yoluna Bugün Bize Yoldaş Olan Kimdir

Bu yokluk yoluna bugün bize yoldaş olan kimdir
İlimize günilelim sorun kardaş olan kimdir

Ne kaldık işbu ıklimde ağır yüklerin altında
Bu yükleri bu yapları döküp haldâş olan kimdir

Seni bunda veribidi teferrüc eyle gel dedi
Sen ev yaparsın ey hâce evi târâş olan kimdir

Bu ferşi gördük aldandık henüz arşa eremedik
Bu arşa ferşe ey hâce göre ferrâş olan kimdir

Geliniz gidelim gelin ki Yunus göçtü gönüldü
Ayaklara düşer Yunus bu yola baş olan kimdir


Yunus Emre

Can Bir Ulu Kimsedir Beden Onun Atıdır

Can bir ulu kimsedir beden onun atıdır
Her ne lokma yer isen bedenin kuvvetlidir

Ne denli yer isen çok ol denli yürürsün tok
Cana hiç assı yok hep sûret maslahatıdır

Bu can ni’meti hani gelin bulalım onu
Asayiş kılan canı evlîyâ sohbetidir

Sohbet canı semirdir hem âşıkın ömrüdür
Hak Çalab’ın emriyle erenin himmetidir

Erenin yüzü sulu himmeti arştan ulu
Kimi görsen bu hulu eren inâyetidir

İnâyet onun işi anlamaz değme kişi
Bilgil bu hümâ kuşu âşıklar devletidir

Yunus’un yanar içi kamudan gönlü kiçi
Suya sayılmaz suçu erenin himmetidir


Yunus Emre

Yolculuk

aynı yalnızlık duygusundan
aynı eve giden
iki kişiden,
kapıda kalır biri

zil... kısa
göz... bakmadeliği'nde kapının
sevinç... gizli
söz... titreyen
umut... biten
kişi... gitmesi gereken
söz... yok, veda yok
ses... kapı çarpması,

aşk çarpmasıdır aşkın arayan adı

hiç kimse anımsamaz çünkü ilk yolculuğunu


Ali Hikmet Eren
Yağmura İçerden Bakmak

20 Kasım 2018 Salı

Canını Aşk Yoluna Vermeyen Aşık Mıdır

Canını aşk yoluna vermeyen âşık mıdır
Cehd eyleyip ol dosta ermeyen âşık mıdır

Dost sevgisin gönülde can ile berkitmeyen
Tûl-i emel defterin dürmeyen âşık mıdır

Aşka tanışık sığmaz değme can göğe ağmaz
Pervâneleyin oda yanmayan âşık mıdır

Nefs arzusundan geçip aşk kadehinden içip
Dost yoluna er gibi durmayan âşık mıdır

Dün gün rıyâzat çekip halvetlerde diz çöküp
Sohbetlerde baş çatıp yanmayan âşık mıdır

Yunus imdi ol dostun cefâsına sabreyle
Yüreğine aşk odun urmayan âşık mıdır


Yunus Emre

Koyup Nakş u Nigârı Nakşa Yol Verme Zinhâr

Koyup nakş u nigârı nakşa yol verme zinhâr
Nakş ile yola giren âkıbet dünyâ sever

Dünyâyı bırak elden dünyâ geçmez bu yoldan
İki aşk bir gönülden asla geçmez bu haber

Ye sevgil dünyâ tutgil ye sevgil yol iletgil
İki de’vî bir ma’nî bu yolda sığmaz derler

Geç mahluk tâatından göz ırma dost katından
Aldanma fânî nakşa fânî nakşı n’iderler

Kalma bu değme renge yüz bin yıllık fersenge
İki cihan bir adım şaşırmadan alarlar

Bu devrandan ütegör kervan yitti yetegör
Korku var sağda solda kayıkmadan giderler

Yaban yolun gözetme yol evde daşra gitme
Can yolu can evinde can râzını can duyar

Can râzını can bile can vermez râzın dile
Gerçek âşık dost ile velen yabanda söyler

Evvel kademden beri gerçek yönü ileri
Geldi gider içeri Yunus daşra bî haber


Yunus Emre

Ses Duvarı

1.

kanayınca kanadı kuşların tembel
gelir
im

bir uçurum da
benden öykülerinden--

dilimde şarkısı gelincik tarlasının
dilim de kuşların tembel kanadı


2.

ten tuzlu ellerini bitirdim de çoktan

aynanın içindeydim
içimde ayna


Ali Hikmet Eren
Yağmura İçerden Bakmak

19 Kasım 2018 Pazartesi

Dervişlik Dedikleri Bir Acâyip Duraktır

Dervişlik dedikleri bir acâyip duraktır
Derviş olan kişiye evvel dirlik gerektir

Çün erde dirlik ola Hakk ile birlik ola
Varlığı elden koyup ere kulluk gerektir

Kulluk eyle erene bakıp Hakk’ı görene
Senden haber sorana key miskinlik gerektir

Hak ere benim dedi varlığın erde kodu
Erenlerin himmeti yerden göğe direktir

Bu dervişlik beratın okumadı müftiler
Onlar ne bilsin onu bu bir gizli varaktır

Yunus sen ârif isen anladım bildim deme
Tut miskinlik eteğin âhır sana gerektir


Yunus Emre

İşbu Vücud Şehrine Bir Dem Giresim Gelir

İşbu vücud şehrine bir dem giresim gelir
İçindeki sultanın yüzün göresim gelir

İşidirim sözünü göremezem yüzünü
Yüzünü görmekliğe canım veresim gelir

Ol sultan halvetinin yedi hücresi vardır
Yedisinden içeri seyran kılasım gelir

Her kapıda bir kişi yüz bin çerisi vardır
Aşk kılıcın kuşanıp cümle kırasım gelir

Erenlerin sohbeti artırır mahabbeti
Bî dertleri sohbetten her dem süresim gelir

Leylî-i Mecnun benim şeydâ-yı Rahman benim
Leylî yüzün görmeğe Mecnun olasım gelir

Dost oldu bize mihman bunca yıl bunca zaman
Gerçek İsmâil gibi kurban olasım gelir

Miskin Yunus’un nefsi dört tabîat içinde
Aşk ile can sırrına pinhan olasım gelir


Yunus Emre

Yaz Okulu

yaz-- asılıyor asfalt adımlarını. terk edilmenin
buğulu sevincini yaşıyor kent. savaş artığı
balkonlar var camlarda. dilinde deniztaşı. ihanet. ihanet-
belkisi bitmez gelinliğinde karartma kadınlarının.

çekiliyor kentin insanları denize denize. yaşımız
geç oldu daha. düşersinelmaağacındançocuk çocukları. yıpranan
orgazm. bir de gazete bayii diller ucunda sokaklar barı
yağmursuz bakışılmaz bir kadınla söz

(söz, uysal bacaklı uzun kadınların,bittiğinde
elbise giymez teninde ecnebi, çiçekler toplamıştı ürkek
aynalı beton evler katında bodrum
çelebi çiçek eviydi çünkü, hangisi kadın iki erkek)

ve köprü üstü çocuklarına haraç mezat
boyalı boya saçlarını satıyor nazında şehrazat
çekiliyor kentin insanları içlerine içine,
kedilerden, apartman ağaçlarından, kuşlara ve--


Ali Hikmet Eren
Yağmura İçerden Bakmak

18 Kasım 2018 Pazar

Karganın Savunması

Ağacın kesik dalında tutunacak
yer buldum. Ka. Oku unut oku
unut kör tarihte kayboldum.
Babam kır kargasıydı hakim bey.
Başına şey gelmiş, sonra barışmış
onunla.
Ka. Korkmadan konduğu korkulukla
kardeş kalıp kocamak isterdi,
göç olmuş, olmuyor.
Ka. Kılavuzu kaba korku olan
Aile Türkçesini koruyamıyor.
Herkes karga akşam karanlıkta.
Ben görsem rengimi korkmuyorum,
sabaha kalan beni heyecanlandıran.
Şu uzun binaların tepesinde,
bize hükmedenler yaşıyor. Ka.
Kara kara kargalar, kararan kırlarda
kanat kırdılar, karanlık kavgalara
katılmadılar.
Ben de bu Japonları hiç anlamadım,
karanlık, koyu. Ka. Ama onlar için
en güzeli ham meyvenin güzelliğiymiş,
bu doğru, karga bok yemeden,
erkenden.
Zor bu kargalık, delikanlılık.
Mahkemesi olmaz, 21. yüzyıla karşıyım
ben sizin, büyük cehennem, birey
yüzyılı.
Ka. Gençtim, budalaydım,
her denilene inandım, otuz yıl
şehre göç şuradan kafilelerle.
Ağzında peynirle konan kargayı
gören var mı?
Hadi leylekle tilki tamam, leylek
hakikaten içemez yassı çanaktan,
gagası doğuştan, şeklen imkansız,
zaten göçten feleğini şaşırmış.
Pekmezle yoğurdu karıştır al sana
kargabeyni. Kılavuzum, karayım,
budalayım.
Afrika'yı gördüm, esas olay orada
ağaçlardır, hayvanları boşver. Ka.
Koca fil ağacın yanında heybetsiz
kaldı.
Bir dilenci gördüm, kim onun
hükümeti? Buna kargalar mı?
Cinayet yüksek binalarda. Ka.


Ahmet Güntan