Şiir, Sadece: 2018-12-09

15 Aralık 2018 Cumartesi

Görüş Günü

Bu gün görüş günümüz
Dost kardeş bir arada
Telden tele
Mendil salla el salla
Merhaba!

İzin olsun mapusane içinde
Seni
Senden sormalara doyamam
Yarım döner cıgaranın ateşi
Gitme dayanamam.


Enver Gökçe

14 Aralık 2018 Cuma

Mürettip Hasan

Alınmıştır,
Ağzım dilim elimden
Konuşamam yanarım.
Unumu elemişim,
Eleğimi asmışım
Ölüm de ne, vızgelir
Ama yanarım.
İnce derde hele bir
Düş de gör
Nicedir
Kardeşim!
Parmaklarım yazı dizer
Yorulur;
Kurşun kasalara dökülür derdim
Bir türkü bilirim
"Var git oğlan var git"
"Mekanın ara"
"Nerede karnın doyarsa "
"Vatanın ora!"
Hey anam hey
Yine de hey hey!
Mürettip Hasan deyip de geçme
Ben adamın anasını bellerim
Punto hesabı
Katrat hesabı.


Enver Gökçe
Meydan, 15.05.1948

Aşk ile Biliş Canlara Ezel Ebed Olmayısar

Aşk ile biliş canlara ezel ebed olmayısar
Güm-râh olup bu cihanda kimse bâki kalmayısar

Bir dona kan bulaşınca yumayınca mısmıl olmaz
Gönül pisin yumayınca namaz revâ olmayısar

Gönül pisin yumadınsa kibr ü kini komadınsa
İkrar bütün olmayınca erden nazar olmayısar

Murdar dünyâya bulaşan devşirü beni duruşan
Erden himmet olmayınca ömür geçer yunmayısar

Yunus imdi sen Hakk’a er dün ü gün gönlün Hakk’a ver
Gönül gözü görmeyince hiç başgözü görmeyiser


Yunus Emre

Dün Gider Gündüz Gelir Gör Nicesi Üzgelir

Dün gider gündüz gelir gör nicesi üzgelir
Pâdişah hükmü ile âlemde düpdüz gelir

Karanlıklar sürülür âlem münevver olur
Işıdı nur kandili havaya az az gelir

Bir bakgıl sağa sola kayıkma değme yola
Dinile kuş ürünü nice türlü saz gelir

Söz ıssı sözün alır sûret toprakta kalır
Her kim bu hâli bilir kend’ özünden vazgelir

Aşk benliğim iletti akıl dört yana gitti
Yunus’a yükü yetti bilmeyene az gelir


Yunus Emre

13 Aralık 2018 Perşembe

Fakültenin Önü

Fakültenin yanı demirden köprü
Fakültenin önü bir sıra kavaktı
Biz bir garip yiğit kişiydik
Bütün hürriyetler bizden uzaktı

Faşistler camlara yürüdüler
Kürsüleri kırdılar, höykürdüler
Tığ teber şahı merdan
"Tanrı Dağı kadar Türktü bunlar
Hıra dağı kadar müslüman."
Ve de kanlı bıçaklı düşman
..................................
..................................
Gökler ışıyordu yer yer
Ortalık ala şafaktı.


Enver Gökçe

Aşksız Adem Dünyâda Belli Bilin ki Yoktur

Aşksız âdem dünyâda belli bilin ki yoktur
Her birisi bir nesneye sevgisi var âşıktır

Çalab’ın dünyâsında yüz bin türlü sevgi var
Kabûl et kend’ özüne gör hangisi lâyıktır

Biri Rahmân-ı rahîm biri Şeytân-ı racîm
Onun yazığı müzdü sevgisne taalluktur

Dünyâda Peygamber’in başına geldi bu aşk
Tercemânı Cebrâil ma’şûkası Hâlık’tır

Ömer ü Osman Ali Mustafâ yârenleri
Bu dördünün ulusu Ebû - Bekr-i Sıddıyk’tır

Âlem fahri Mustafâ mi’râca ağıcağız
Çalap’tan dilediği ümmetine azıktır

Yunus sana hakıykat budurur buyurduğu
Gözünle gördüğü ne dönüp bakma yazıktır


Yunus Emre

N’oturursun Dış Kapıda Gör İçeri Neler Gezer

N’oturursun dış kapıda gör içeri neler gezer
Tama’ artırır dâimâ saf bağlamış fitne düzer

Gel imdi gel kanâata usan tutmaz tez bin ata
Olmaya kim ecel yete fâsid ola satı pazar

Sen kanda isen teslim ol kamulardan aşağa dur
Edeb tâcın başına ur gör müfsid nicesi kızar

Yaramazdır buhl ü haset kibir mübârizdir gayet
Kökünü kaz yabana at farığ otur ey gam–güzâr

Kogıl bu dünyâ bâbını öğren dostluk edebini
Bulursan ustabânını öğe veren kaldan zarar

Kibr ü manîdir subaşı delim kişidir yoldaşı
Sen olmagıl onun eşi ona uyan yoldan azar

Var dediğim yerlerde dur hıkd u hasedi oda ur
İhlâs gelir cümleyi yur Yunus yolu yavlak düzer


Yunus Emre

12 Aralık 2018 Çarşamba

39 Harbi

Gitsem de gitsem...
Bir an için terk-i diyar etsem
Biliyorum şu giden yoldur
Nehirdir, ordudur
Ve insanlara ait bir macera, bir sefer
Ama
Hicret mi, zafer mi, bozgun mu görsem
Görsem
Dost dediklerime zincir vuranlar kimdir?
Açık ve Türkiyeli avuçlarımı
Sıcak sakladım
Buz tutmuş
Eller içindi,
Şimdi sargısız, merhemsiz çaresiz geliyorum
Şarapnel yarası kollar!
Şimdi uzaklardan teklifsiz ve senin için geliyorum
Kurşun yaralarından haber beklediğim
Yabancı değilim yoksa
Bir tanışmazlığım vardır
Ve unutulmuşluğum.

Çıksam, çıksam dağ olsa da yücesine
Duyar mıyım, duyar mıyım top seslerini
At boynundan aşan yiğidim
Şu terkedilmiş toprak
Şu yanan köy
Şu devrilmiş araba
Şu tank altındaki
Senin sevdiklerin mi?

Kömür işlenirdi,
Kalem oynardı, yol döşenirdi,
Güneşe selam durulurdu,
Her gün başında
Varsam görsem
Görsem her şey yerli yerinde mi?

Sana düşman oldum
939 harbi
Beni dostlarımdan ettin,
Beni mahzun ettin
Sefil ettin
Şair ettin!
Sana bin teşekkür
Büyük ızdırap
Bana sevmeyi
Bana hakikatı
Bana insanları öğrettin.


Enver Gökçe
Ant, 1945

Ey Dost Seni Severim Canımda Yerin Vardır

Ey dost seni severim canımda yerin vardır
Gece gündüz uyunmaz aceb ahvâlim vardır

Gülü göredururken dikene sunmaz elim
Korkma düşmanlarından çün doğru yerin vardır

Düşmanlar aydır bana söz demek nerden sana
Söz demek nerden bana illa üstâdım vardır

Ele getir dügeli harceyle miskinlere
Dünyâyı kimse tutmaz sonucu ölüm vardır

Bundan kend’ özün giden oldurur yolda kalan
Benim bir karıncaya vallah istâdım vardır

Yunus miskin kend’ özün toprak eylegil yüzün
Ma’şûkaya yaraşık bir miskinliğim vardır


Yunus Emre

Muştulanız Aşıklara Bu Aşk Ulu Devlet Olur

Muştulanız âşıklara bu aşk ulu devlet olur
Aşk kime kim değdi ise cânında bil işret olur

Her sevdiği terkin ura kayıkmaya değme yana
Her dem onun seyran-gehi hem zât u hem sıfât olur

Seyri içinde çâpük-bâz fikri daim nâz u niyâz
Çün seadet oldu hem-râz hezâran münâcât olur

Müşahede kapar onu hem bi karar olur canı
Her dem da’visizdir ma’nî bu derd ile rahat olur

Ol bî nişandır cihandan ne diylim dilimiz ondan
Ol âlim-i deyyân zât her zât içinde zât olur

Buhl ü tema’ sığmaz ona izzet de kaldı bir yana
Yol bulamaz hırs u hevâ kimde ki bu devlet olur

Ol işlere eli eren Hak aşkına gönül veren
Dostunu göze göz gören cümle varlıktan mât olur

Kim indiyse ol nüzûl ona gelir cümle usûl
Ta’ziyete varır ise ol ölüye rahmet olur

Yunus erdir nihâyetsiz aşk ondan dahı gaayetsiz
Ne gaayet var ne nihayet kamusu bir hazret olur


Yunus Emre

11 Aralık 2018 Salı

1909-1946

Saffet Korkut için 


Bir Saffet Hoca vardı dost bağında
Hürriyet yoktu sağlığında
Gün geldi gitti incecikken
Yiğitken, güzelken, gencecikken.

Şimdi ne kadar dost varsa arkasında
Hasatçı, öğrenci, öğretmen
Ne kadar gül varsa toprağımızda:
Daldırma gül, ak gül, gonca gül;
Ne kadar sevgili varsa arkasında:
Tiyatro, iş, kitap, şiir, marş
Yanar yanar ağlaşır cümlesi
Çoban ateşi hatırasında.

Gavur müslüman demezdi
"Kendisi için bir şey istemezdi"
Yatak ölümü beklemezdi
Gitti vadesiz, gencecikken
Yiğitken, güzelken, incecikken

Ölüm, adın kalleş olsun!


Enver Gökçe
Söz, 1946

Eğer Gerçek Aşık isen Boynundaki Menşur Nedir

Eğer gerçek âşık isen boynundaki menşur nedir
Hak yoluna sâdık isen yanlış sanı tezvîr nedir

Sımak gerek gönlün bütün fâsittir cümle tâatın
Geçmeyince ibâdetin Hak’tan sana ma’zur nedir

Çünkü adın oldu filân hep dirliğin oldu yalan
Gelsin bize ma’nî bilen hakıykatte mestur nedir

Terk eylegil ten tertibin gider senden benlik adın
İçin imâret olmadan dışındaki ma’mûr nedir

Aydırsın kim gözüm görür da’viyi ma’niye irir
Gündüzün gün şu’le verir bu gece yanan nûr nedir

Günde yerin gidedurur komşun sefer ededurur
Ecel bir bir yutadurur bu dünyaya mağrur nedir

Mü’min isen gel gel beri cebbâr ola burç u bârû
Fahredelim erenleri ma’lûm olan menkûr nedir

Bunda beli diyen kişi orda tamâm olur işi
Bizden nişan isteyene ol Hallâc-ı Mansûr nedir

Yunus imdi söyle Hakk’ı Allah sana oldu sâkıy
Gider gönüldeki şekki elindeki menkur nedir


Yunus Emre

Ey Dün ü Gün Hak İsteyen Bilmez Misin Hak Kandadır

Ey dün ü gün Hak isteyen bilmez misin Hak kandadır
Her kandasam onda hâzır kanda bakarsam andadır

İstemegil Hakk’ı ırak gönüldedir Hakk’a durak
Sen senliğin elden bırak tenden içeri candadır

Gir gönüle bil andadır benliğin defterini dür
Ol has gevher bil andadır sanma kim ol ummandadır

Ol ummanda yüz bin gevher bir zerreden oldu kemter
Ol cana zevâl mi erer zevâl canı hayvandadır

Eylegil sûretin vîran can sırrıdır ona eren
Bâtın gözüdür dost gören zâhir gözü yabandadır

Kim ki gaflet içre geçer canı zevâl suyun içer
Derviş sırrı arştan geçer eğerçi yeryüzündedir

Yunus Emre gözün aç bak iki cihan doludur Hak
Gümânı sıdkı oda yak şöyl’ eşkere nihandadır


Yunus Emre

10 Aralık 2018 Pazartesi

Gök Mustafa

Hüseyin anlatıyordu
Bir candarma gelmiş bizim köye
Keşkek komuşlar önüne yemiş
-Sevmemiş-
Bal komuşlar parmaklamış
-Sevmemiş-
Bir Gök Mustafa varmış
-Sağ mı bilmem-
Gülü gülüvermiş de candarmaya
"Neyliyek ağa,
Sana yumurta mı pişirek?"
Demiş.


Enver Gökçe
Söz, 1946

Ey Dost Bunca Kıyl ü Kaal Ne Maksud Hod Bir Haberdürür

Ey dost bunca kıyl ü kaal ne maksud hod bir haberdürür
Ye bunca cüst ü cû nedir görne hod bir nazardürür

Dağlar aşıp berye geçip ey uzak sefer edenler
İstediğin sende iken aceb bunca seferdürür

Hiç kılmagıl ırak sefer ömür geçer ecel erer
Dost sendedir halvet sever bu galebe haşerdürür

Gel ırak isteme onu canından içeri canı
Seninle bile duranı görmeyen bî başardürür

Sen uyursun ol uyanık eksiğini kılar bayık
Dahı nice bulam tanık dâim seninle yârdürür

Mescid ü medrese sende sen dört yana perâkende
Ne kaldın sen bu erkende işin katı düşvardürür

Bu tevhîd donunu giyen varlığın yokluğa sayan
İşbu yolda kaaim duran belli bilin ol erdürür

Ol işler tamam olunca ol dirliği dirilince
Gözün hicabın silince yer gök dolu dîdardürür

Miskin Yunus onu gördü gözü vü cânı sevindi
Kamusunu yere saldı ma’şûka intizardürür


Yunus Emre

Bu Dünyâyâ Gönül Veren Sonucu Pişman Olısar

Bu dünyâyâ gönül veren sonucu pişman olısar
Dünya benim dedikleri hep ona düşman olısar

Ey dostunu düşman tutan gıybet yalan söz söyleme
Bunda gammazlık ekleyen onda yeri dar olısar

Çünkü olısar yeri dar kazançlı kazancı kadar
Mü’minlere geldi haber âşıklar didar göriser

Maksûdumuz didar idi şeyhimiz gerçek er idi
Evvel dahı ol var idi âhır dahı var olısar

Evvel âhır oldur ebed hem dillerde “Küfven ahad”
Evliyâ geçti dünyadan bir saat kime kalısar

Alın evliyâ elini doğru varın Hak yolunu
Ma’nî budur belli beyan bildim diyen bilmeyiser

Yunus imdi bildim deme miskinliği elden koma
Kimde miskinlik var ise Hak didârın ol göriser


Yunus Emre

9 Aralık 2018 Pazar

Dost

Ben berceste mısraı buldum
Hey ömrümce söylerim
Gözden, gezden, arpacıktan olsun
Hey ömrümce söylerim!

Bizsiz Ilgaz'ın çam ormanları güzel değildir.
Hayda günlerim hayda!
Sırtını düşmana verdikçe
Murat dağları güzel değildir,
Dost dost ille kavga!

Biz olmasak gökyüzü, biz olmasak üzüm,
Biz olmasak üzüm göz, kömür göz, ela göz;
Biz olmasak göz ile kaş, öpücük, nar içi dudak;
Biz olmasak ray, dönen tekerlek, yıkanan buğday,
Ayın onbeşi;
Biz olmasak Taşova'nın tütünü, Kütahya'nm çinisi,
Yani bizsiz
Anne dizi, kardeş dizi, yar dizi
Güzel değildir.

Gel günlerim gel de dol
Gel Aydınlım, İzmirlim,
Gel aslanım Mamak'tan Erzincan'dan, Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan

Adana' nın pamuğu dokumada;
Diyarbakır, Afyon, Kütahya fabrikada
Ümit işkencede mahzun
Emek işkencede mahzun
Tenim, ayaklarım üryan
Ekmek işkencede mahzun
Ve Divrik'in demiri arabada
İşçi-köylü ve işçi birarada

Söyle türküler yadigarı kardeş
Söyle ağrılar yadigarı kardeş!
Neden alınterleri
Nimetler, haklar haram oldu sana
Gel günlerim gel de dol
Gel Aydınlım, İzmirlim
Gel aslanım Mamak'tan Erzincan'dan, Kemah'tan!
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan!
Sana selam olsun
Hürriyetlerin meçhul olduğu dünya
Canım Türkiye,
Memleketimiz!
Çalışan halklarıyla ümmi
Çalışan halklarıyla garip,
Irgadı, esnafı, madencisi, iptidai aletleri
Kadınları, erkekleri, hapishaneleri;
Başı boş suları, dumanlı vadileri, yoz topraklarıyla,
İşsizleri, realist şairleri, mücahitleri,
Sokak şarkısı, keten helvası,
Akşam Haberleri satanlarıyla memleketim!

Sana selam olsun
Sürgünler, mahkumlar, hastalar!
Alacağın olsun
Seni İstanbul seni
Seni Bursa, Çankırı, Malatya,
Sizlere selam olsun üniversiteler!
Öğretmenleri alınmış kürsüler,
Öğretmenler!
Sizlere selam olsun
Hürriyeti yazan eller, dizen eller!
Sizlere selam olsun makineler
Entertipler, rotatifler, bobinler!
Bu gülünç, aşağılık,
Namussuz şeyler dışında,
Sana selam olsun
Zincirin, zulmün kar etmediği,
Kırbacın kar etmediği
Büyük tahammül!

Gel günlerim gel de dol!
Gel Aydınlım, İzmirlim,
Gel aslanım Mamak'tan Erzincan'dan, Kemah'tan!
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan!


Enver Gökçe
Gün, 15.07.1946