Sayfalar

29 Aralık 2018 Cumartesi

Sağda Gider

Sağda
Gider
Dört
Eşek
Dördü de
Gaz
Yüklü
Dört
Boz
Eşek
Dördü de
Tuz
Yüklü
Dört
Boz
Eşek
Dördü de
Bez
Yüklü
Dört
Boz
Eşek
Deh
Gaz
Yüklü
Dört
Boz
Eşek
Yuh
Bez
Yüklü
Dört
Boz
Eşek
Çüş
Tuz
Yüklü
Dört
Boz
Eşek
Ört ki
Ölek
Sağdıcım
Ört ki
Ölek...


Enver Gökçe

28 Aralık 2018 Cuma

Ata Belinden Bir Zaman Anasına Düştü Gönül

Ata belinden bir zaman anasına düştü gönül
Hak’tan bize destûr oldu hazîneye düştü gönül

Anda beni can eyledi et ü sünğük han eyledi
Dört on günü deyiceğiz değritmeye düştü gönül

Yürür idim anda pinhan Hak buyruğu vermez aman
Vatanımdan ayırdılar bu dünyaya düştü gönül

Beni beşiğe vurdular elim ayağım sardılar
Önden acısın verdiler tuz içine düştü gönül

Günde iki kez çözerler başına akça dizerler
Ağzıma emcek verdiler nefs kabzına düştü gönül

Bu nesneyi terk eyledim yürümeye azmeyledim
On ’ki sünğügün yazarlar elden ele düştü gönül,

Oğlan iken sultan kopar kim elin kim yüzün öper
Akıl bana yoldaş oldu sultanlığa düştü gönül

Bu çağ ile sakal biter görenin gülreği tutar
Güzeller katında biter sev-seviye düştü gönül

Hayırdan şerri çok sever işlemeğe becid iver
Nefsinin dileğin kovar nefs evine düştü gönül

Kırk beşinde sûret döner kara sakala ak iner
Bakıp şeybetin görünce yoldurmaya düştü gönül

Yola gider başaramaz yiğitliğe eli varmaz
Bu nesneleri koyuban yuvanmaya düştü gönül

Oğl’ aydır bunadı ölmez kız aydır yerinden durmaz
Hiç kendi hâlinden bilmez halden hale düştü gönül

Ölüceğiz şükredeler sinden yana iledeler
Allah adın zikredeler çok şüküre düştü gönül

Su getireler yumağa kefen saralar komağa
Ağaç ata bindireler teneşire düştü gönül

Eğer var ise amelin genğ olısar senin sinin
Eğer yok ise amelin oddan şarap içti gönül

Yunus anlayıver hâlin şuna uğrayısar yolun
Bunda elin erer iken hayr işlere düşgil gönül


Yunus Emre

Böğürtlen Köklerinden ve Yarpuzlardan

Böğürtlen
Köklerinden
Yayla
Çiçeklerinden
Ve de
Yarpuzlardan
Pırıl
Pırıl
Cam
Gibi
Serin
Sulardan
Doğar
Çemişgezek
Suyu.
İçinde
Gezer
Üçbuçuk
Dört
Kiloluğu
Alabalığın
Kılçıksız
Lop
Bir
Ettir
Ve
Tadına
Doyum
Olmaz
Ve
Serin
Suyu
Sever
Gazel
Dökümü
Başladı
Tümcek
Yaylıma
Çıktılar
Kızartılı
Pullarıyla.
Ve
Yalarlar
Taşları
Yosunları.


Enver Gökçe

27 Aralık 2018 Perşembe

Çıktım Erik Daima Anda Yedim Üzümü

Çıktım erik daima anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu

Ağrılık yaptı bana bühtan eyledim ona
Gerçi de geldi aydır hani aldın kuzumu

Kerpiç koydum kazana poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana bandım verdim özünü

İplik verdim çulhaya sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar gelsin alsın bezini

Bir serçenin kanadın kırk katıra yüklettim
Çift dahı çekemedi şöyle kaldı kazını

Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir ben de gördüm tozunu

Bir küt ile güreştim elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım göynündürdü özümü

Kafdağından bir taşı şöyle attılar bana
Öylelik yola düştü bozayazdı yüzümü

Balık kavağa çıkmış zift turşusun yemeye
Leylek koduk doğurmuş baka şunun sözünü

Gözsüze fısıldadım sağır sözüm işitmiş
Dilsiz çağırıp söyler dilimdeki sözümü

Bir öküz boğazladım kaldırdım serekodum
Öküz ıssı geld’ aydır boğazladın kazımı

Bundan da kurtulmadım n’idesini bilmedim
Bir çerçi de geld’ aydır hani aldın közümü

Tospağaya sataştım gözsüz sepek yoldaşı
Sordum sefer nereye Kayseri’ye azimi

Yunus bir söz söyledin hiçbir söze benzemez
Münâfıklar elinden örter ma’nî yüzünü


Yunus Emre

İster idim Allâh’ı Buldum İse Ne Oldu

İster idim Allâh’ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu

Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevgânında kaldım ise ne oldu

Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu

Âlimler ulemâlar medresede bulduysa
Ben harâbât içinde buldum ise ne oldu

İşit Yunus’u işit yine deli oldu hoş
Erenler ma’nîsine daldım ise ne oldu


Yunus Emre

Külli Topraksız ve Horlanmış

Bu
Sular
Döner
Ha
Döner
Karasu
Murat
Çemişgezek
Engü
Ve
Miran
Döner
Ha
Döner.
Ağaçları
Toprak
Damları
Ve
İnsanlarıyla
Miran
Çayı
Bizim
Çayımız
Patlar
Çanakçı
Dağlarından
Ve
Gözesinden
Kökler
Ağaçlar
Derin
Yarlar
Arasından
Kıvrılarak
Düşer
Aşağılara
Belki
Bin
Yıldan
Fazla
Sular
Cefalı
Topraklarımızı
Ve
Kürtler
Aleviler
Çingeneler
Yaşar
Toprak
Damlar
Ve
Çadırlarda
Dünyadan
Habersiz
Gaz
Lambasının
Işığında
Bakarlar
Birbirinin
Gözlerinin
İçine
İşkilli
Gülerek
Ve
Korka
Korka
Külli
Arkasız
Ve
Horlanmış


Enver Gökçe

26 Aralık 2018 Çarşamba

Yâ İlâhî Ger Suâl Etsen Bana

Yâ ilâhî ger suâl etsen bana
Cevabım işbu idi anda sana

Ben banâ zulmeyledim ettim günâh
N’eyledim n’ittim sanâ ey pâdişâh

Gelmeden dedin hakıma kem diye
Doğmadan dedin Asâ Âdem diye

Sen ezelde beni âsî yâzasın
Doldurâsın âleme âvâzesin

Ben mi düzdüm beni sen düzdün beni
Pûr ayip nîşe getirdin ey ganî

Gözüm âçıp gördüğüm zındân içi
Nefs ü hevâ pür dolu şeytân içi

Haps içinde ölmeyeyim diye aç
Mısmıl u murdar yedim bir iki kaç

Nesne eksildi mi mülkünden senin
Geçti mi hükmüm (ye) hükmünden senin

Rızkımı yeyip seni aç mı kodum
Ye yeyip öynünü muhtaç mı kodum

Kıl gibi köprü gerersin geç diye
Gel seni sen tuzağımdan seç diye

Kıl gibi köprüden âdem mî geçer
Ye düşer yâ dayanır yahut uçar

Kulların köprü yaparlar hayr için
Hayrı bûdur kim geçerler seyr için

Tâ gerek bünyâdı muhkem ola ol
Ol geçenler aydalar uş doğru yol

Terazi kurarsın hevâset tartmağa
Kasdedersin beni oda atmağa

Terazi ona gerek bakkal ola
Ye bezirgân tâcir ü attâr ola

Çün günah murdarların murdârıdır
Hazretinden yâramazlar kârıdır

Sen gerek lûtf ile onu örtesin
Pes ne hâcet murdar’ açıp tartasın

Sen temâşâ kılasın ben hoş yaman
Hâşe lillâh senden ey Rabb’el-enâm

Sen basirsin hod bilürsün hâlimi
Pes ne hâcet tartasın a’mâlimî

Geçmedi mi intikamın öldürüp
Çürüdüp gözüme toprak doldurup

Değmedi hiç Yunus’tan sânâ ziyan
Sen bilirsin âşikâra vu nihan

Bir avuç toprağa bunca kıyl ü kaal
Neye gerek ey Kerîm-î Zü’l – celâl


Yunus Emre

Erenler Bir Denizdir Aşık Gerek Dalası

Erenler bir denizdir âşık gerek dalası
Bahrı gerek denizden girip gevher alası

Gene biz bahrı olduk denizden gevher aldık
Sarraf gerek gevherin kıymetini bilesi

Yürü var epsem ol a (ne) simsarlık satarsın
Alî gibi er gerek işbu sırra eresi

Muhammed Hakk’ı bildi Hakk’ı kendide gördü
Cümle yerde Hak hâzır göz gerektir göresi

Dile rızkını Hak’tan “Nahnu kasemnâ” pinhan
Nefsin bilmiş er gerek göz hicabın silesi

Dedim işbu nefesi âşıklar hükmü ile
Bahıllıksız er gerek bir karara durası

Yürü hey sûfî zerrak ne sâlûsluk satarsın
Hak’tan artık kim ola kula dilek veresi

Hak durağı gönülde âyâtı var Kur’an’da
Arştan yukarı canda aşk burcunun kal’ası

Şöyle deli olmuşum bilmezim dünden günü
Yüreğimde işledi aşk odunun yâresi

Gel imdi miskin Yunus tut erenler eteğin
Cümlesi miskinlikte yokluk imiş çâresi


Yunus Emre

Yıldız Boklarıdır Üşüşür

Şu
Pır pır
Maviş
Maviş
Yamyaş
Gecede
Yıldız
Boklarıdır. *
Üşüşür
Keban
Toprağının
Üstüne
Gel
Kardaş
Çözüver
Kuşağını
Kar
Gibi
Bembeyaz
Ekmeğini
Upuzun.
Biraz
Ceviz içi
Az
Kuru
Kaymak
Bir de
Çay
Demliyelim
Kerpeten
Gibi
Tavşan
Kanı
Olsun.


Enver Gökçe


* Ateşböceği

25 Aralık 2018 Salı

Keban Dedikleri

Munzurum
Pus
İçinde
Savrulur
Karla
Rüzgarla
Aşağıda
Domates
Biber
Fideleri
Çalışır
Derin
Kuyularda
...
Ve
Keban
Dedikleri
Bir
Küçük
Şehir
Yediğim
Ağu da
İçtiğim
Zehir
Oy kurban
Ölem
Ben
Ölem
Kuytularda.


Enver Gökçe

Çalab’ın Aşkı Benim Bağrımı Baş Eyledi

Çalab’ın aşkı benim bağrımı baş eyledi
Aldı benim gönlümü sırrımı fâş eyledi

Hergiz gitmez gönülden hiç eksik olmaz dilden
Çakıp kendi nurunu gözüme tuş eyledi

Can gözü onu gördü dil ondan haber verdi
Can içinde oturdu gönlümü arş eyledi

Bir kadeh sundu cana can içti kana kana
Dolu geldi peymâne canı sarhoş eyledi

Esrik oldu cânımız dür döker lisânımız
Ol Çalab’ımın aşkı beni sarhoş eyledi

Ben kaçan derviş olam tâ ki ona eş olam
Yüz bin benim gibiyi aşk hırka-pûş eyledi

Yunus imdi avunur dostu gördü sevinir
Erenler mahfilinde aşka cünbiş eyledi


Yunus Emre

Aşk Bezirgânı Sermâye Canı

Aşk bezirgânı sermâye canı
Bahâdır gördüm cana kıyanı

Zihî bahadır can terkin urur
Kılıç mı keser himmet giyeni

Kamusun bir gör kemterin er gör
Ölü görmegil palas giyeni

Tez çıkarırlar fevk’al – ülâya
Bin Îsi gibi dîne uyanı

Tez indirirler taht’es - serâya
Bin Karun gibi dünya kovanı

Âşık olanın nişânı vardır
Melâmet olur belli beyânı

Çün Mansur gördü ol benim dedi
Oda yaktılar işittin anı

Oda yandırdın külün savurdun
Öyle mi gerek seni seveni

Zinhâr ey Yunus gördüm demegil
Oda yakarlar gördüm deyeni


Yunus Emre

24 Aralık 2018 Pazartesi

Yapabilsem

Tortop
Edip
Fıratı
Avuçlarımda
Göve
Savurabilsem
Sonra da
Kanlı
Görkemli
Munzuru
Tutup
Sapından
Yere
Çalabilsem.


Enver Gökçe
Yaba, S.18 1981

Bana Namaz Kılmaz Deme Ben Bilirim Namazımı

Bana namaz kılmaz deme ben bilirim namazımı
Kılar isem kılmaz isem ol Hak bilir niyâzımı

Dosttan artık kimse bilmez kâfir Müslüman kimdiğin
Ben kılarım namazımı Hak geçirdiyse nâzımı

Ol nâzı dergâhta geçer ma’nî şarabından içer
Hicapsız can gözün açar kendi siler dost gözümü

Dost bundadır belli beyan dost dîdârın gördüm ayan
İlm ü hikmet okuyanın buna değindir azimi

Her dem dost yolun bulmayıp gizli ma’nî şerh eyleyip
Değme âşık şerh etmeye benim bu gizli râzımı

Sözüm ma’nîsine erin bî nişandan haber verin
Dertli âşıklara sorun benim bu dertli sözümü

Dert âşıkın dermânıdır dertli âşıklar ganîdir
Kaadir kudret ünüdür der işitenler âvâzımı

Dost isteyen gelsin bana göstereyim dostu ona
Budur sözüm önden sona ben bilirim kend’ özümü

Yunus imdi söyle Hakk’ı münkir sana tutsun dakı
Bişiptürür Hakk’ın honu ârifler tatsın tuzumu


Yunus Emre

Bu Ömrüm Yok Yere Harcatmışım Ben

Bu ömrüm yok yere harcatmışım ben
Canımı gör ne oda atmışım ben

Kimesne kimseye etmemiş ola
Onu kim kendime bed etmişim ben

Amelim rahtını derdim götürdüm
Kamû assım ziyâna atmışım ben

Cihanda bir sınık saksıdan ötrü
Güherlerim yabâna atmışım ben

Amelim ne ki varsa hep riyâdır
Acebdir ihlâsı unutmuşum ben

Geceye eresini kimse bilmez
Tûl-i amel başın uzatmışım ben

Dügeli ömrümü harcına sürdüm
Ziyandan bellidir ne utmuşum ben

Biçâre Yunus’un çoktur günâhı
Onun dergâhına yüz tutmuşum ben


Yunus Emre

Kali'yi Sikiyim

Kali’yi sikiyim
bütün Hindu Tanrıçalarını sikiyim
çünkü hepsi orospu
sikmeyi seviyorum
tüm Hindu tanrıçaları
orospudur
Anne Kali’yi sikiyim
Meryem bir fahişe değildi çünkü
bakireydi
Hristiyanlar
Hindular gibi
tapınmazlar orospulara
Anne Kali’yi sikiyim
Hindu Tanrıçalarını sikiyim
çünkü hepsi orospu
Hindu tanrıçalarını sikmeyi seviyorum


Allen Ginsberg
Çeviri: Melis Oflas

23 Aralık 2018 Pazar

Ayaklar Baş Olacak

Kan giderdi
Bir yanda
Yaşamak
Kan gider
Kan revandı
Bir yanda ölüm
Hayırlıydı
Yaşamaktan
Bir yana
İçi sevdalarla
Dolu
Yemyeşil
Bir daldı.
Ve ölüm ile
Sevda ile
Kan ile
Dönerdi devran.

Gün oldu
Cemreler
Titremeye başladı
Topraktan.
Olmaz olsun
Şu tanklar
Motor sesleridir
Tırtıllı traktörler
Bana yakışan.

Gün oldu
Dinledi
Dile geldi
Beşiğindeki bebek:
"Ne kadar
Sınıf
Ve
Tabaka varsa
Sömürücü
Kan içici
Ve
Çanak yalayıcı
Ve
Ne kokar
Ne bulaşır
Lümpene kadar
Hepsini ben
Gömmeye gelmişim
Ayakları çıplak
Bir çığırtkan gibi
Avaz avaz
Haykırırım hala
Ayaklar baş olacak
Ayaklar baş
Haydi ha...


Enver Gökçe
Türkiye Yazıları, Mayıs 1977