Şiir, Sadece: 2019-04-07

13 Nisan 2019 Cumartesi

Hep Nefs

Göğsü yakut ve safir,
Kapıda bir misafir...
Sordum: Kimsin nesin sen?
Dedi : Şeytandan sefir!
Nefs isimli o kafir....

Yüzü kapkara zifir;
Elinde kös ve nefir.
Sabit fikir burgusu,
Dili, çözülmez cifir.
Nefs isimli o kafir....


Necip Fazıl Kısakürek

12 Nisan 2019 Cuma

Peygamber

Sen, fikir kadar güzel;
Ve tek, birden daha tek!
Itrını süzmüş ezel;
Bal sensin, varlık petek...

Sensin ölüme hisar;
Bâkisi hep inkisar...
Sar bizi, çepeçevre sar,
Rahmet rûzgarı etek!...


Necip Fazıl Kısakürek

11 Nisan 2019 Perşembe

Sabır

Sabrın sonu selamet ,
Sabır hayra alamet.
Belâ sana kahretsin;
Sen belâya selam et!

Felâh mı, onda felâh,
Silah mı, onda silah
Sen de kim oluyorsun?
Asıl sabreden allah.

Sabır incecik sırat;
Murat içinde murat.
Sabır Hakk'a tevekkül.
Sabır Hakk'a itimat.

Sabırda pişer koruk,
Yerle bir olur doruk.
Sabır, sabır ve sabır,
İşte Kur'an'da buyruk!

Bir sır ki âşikâre ,
Avcı yenik şikâre.
Yalnız, yalnız sabırda
Çaresizliğe çare...


Necip Fazıl Kısakürek

10 Nisan 2019 Çarşamba

Sanat

Sanmaki ciddiyet ile sarfederim sanatımı
Ney elimde suyu durmuş kuru musluk gibidir
Bezmi meyde sühefanın saza meftun oluşu
Nazarımda su içen eşşeğe ıslık gibidir


Neyzen Tevfik

9 Nisan 2019 Salı

Corona

Elimden yiyor kendi yaprağını sonbahar.Dostuz ikimiz.
Kabuklarından soyuyoruz zamanı ve ona öğretiyoruz yürümeyi:
Zaman geri dönüyor kabuğuna.

Aynada pazar günü,
Uyku uyunuyor rüyada,
Hakikatli konuşuyor ağızlar.

İniyor gözüm sevgilinin mahremine:
Bakıyoruz birbirimize,
Söylüyoruz esrarlı sözler,
Sevişiyoruz tıpkı haşhaş ile bellek gibi,
Uyuyoruz midye kabuğundaki şarap gibi,
Tıpkı kanlı bir mehtaplı deniz gibi.

Penceredeyiz sarmaş dolaş, seyrediyouz kendimizi sokaktan:
Zamanıdır bilinmesinin!
Taşın çiçeklenmeye tenezzül etmesinin zamanıdır artık,
Huzursuzluğun kalp atımının zamanıdır.
Zamanıdır, zamanı gelenin.

Zamanıdır.


Paul Celan
Çeviren: Kaan H. Ökten

8 Nisan 2019 Pazartesi

Ne Ararsın Tanrı İle Aramda

Ne ararsın Tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa neden türban sorarsın?

Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yoksa sana bir zararı, içerim
İkimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et...
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.


Neyzen Tevfik

7 Nisan 2019 Pazar

Değil mi?

Ulu Tanrı'm, akıl ermez sırrına,
Binbir ismi hakda pinhan edersin.
İçirirsin sabrın peymanesini,
Hikmetini sonra ayan edersin.

Gizlenirsin bir nüvenin içinde,
Ademin de şeytanın da cinin de,
Her milletin ayrı ayrı dininde
Şirke, küfre, rayhi bürhan edersin.

Aşk olursun, gönlümüzü yakarsın,
Leyla olur karşımıza çıkarsın,
Rakıyb olur canımızı sıkarsın,
Vuslatını bize hicran edersin.

Bozuktur düzenin, olmazsın akort,
Tavşana kaç dersin, tazıya aport,
Haham, papaz, hoca ettikçe zart zurt,
Alay eder, güler isyan edersin.

Sen indirdin yere şu dört kitabı,
Ayrı ayrı her birinin hisabı,
Her bir dinin sensin putu, mihrabı,
Yalanına kendin iman edersin.

Zerdüşt olmuş görünmüşsün ateşte,
Brahmen'in Vişno'sısın güneşte,
Bir parlayış parladın ki Kureyş'te
Mahbubunu zatına şan edersin.

Hem goncasın, hem bülbülsün, hem diken,
Hem canansın, hem de çileyi çeken,
Hikmetine def'ineler açıkken
Seyyah, derviş olur selman edersin.

Yok olmadan var olmanın yolu yok,
Kendin gibi seni arayan pek çok,
Hiç şaşırmaz kaderden attığın ok,
Sevdiğini aşka nişan edersin.

Çiftçi olur, öküzünü haylarsın,
Ağa olur, hizmetkarı paylarsın,
Yersin, göksün, yıllar, günler, aylarsın,
Asırları toplar bir an edersin.

Görünürsün her velide, delide,
Mustafa'da Avram'da Pandeli'de,
Bir maymuncuk gibi her bir kilide
Hem uyarsın hem de bühtan edersin.

Neşve olur, gizlenirsin şarabda,
Helal, haram yazılırsın kitabda,
Sevdalarla şu inleyen rebabda,
Sensin, aşıkları nalan edersin.

Zincir olur mecnunları bağlarsın,
Görür, acır, karşısında ağlarsın,
Irmak olur dere tepe çağlarsın,
Tufan olur, dehri viran edersin.

Bir ot idin, kamış oldun, ney oldun,
Feryadına karşılık hey hey oldun,
Su, kök, filiz, asma, üzüm, mey oldun,
Her katranı bana umman edersin.

Çıban olur, enselerde çıkarsın,
Yanar canın yine kendin sıkarsın.
Kendin yapar, kendin yakar yıkarsın,
Sigortadan ne kar, ziyan edersin?

Maymun olur, ısırırsın kralı,
Hala Yunan canevinden yaralı,
Yıldızını o yar sardı saralı,
Venizelos'musun devran edersin, .

Bir iraden adam yapar eşeği,
Azlolurken batar ona döşeği,
Gazabındır şu felaket şimşeği,
Her nereye çaksan suzan edersin.

Çıkmayan bir candan umut kesilmez,
Rahmetinden zerre bile eksilmez,
Gözümüzü senden başkası silmez,
Güldürmeden önce giryan edersin.

Şımartırsın bir sonradan görmeyi,
Öğretirsin halka çorap örmeyi,
O çalarken tam gözünden sürmeyi,
Yakalarsın, hapse ferman edersin.

Zengin olur kasaları kitlersin,
Fakir düşer garip başın bitlersin,
Deri, kemik, beden bizi ciltlersin,
Hicranlara canlı divan edersin.

La'netin mi şu Şin İslam kapısı,
Yedi cehennneme bedel yapısı,
Zebanilerde mi bunu tapısı?
Bu çeteyi sen perişan edersin.

Dar-ün Nedve midir şu Dar-ül-hikme
Savurdular birbirine çok tekme.
Kuyruğu sakattır, pek hızlı çekme,
Eşeklerle bizi handan edersin.

Kudururlar arpalıkla, tiridle,
Girişirler kafa, göz, yüz, dividle;
Geğirirler, anırırlar, tecvidle,
Harf-ı meddi yular, kolan edersin!

Fitne için yeter İzmir'li Cüce,
Yelken takar devedeki hörgüce,
Kürek çeker akıntıya her gece,
Boklu dereye mi kaptan edersin?

Uçarken havada gaflete daldım,
Fena suretinden bir buse aldım,
Süleyman tahtının altında kaldım,
Cibril'i şaşırtan o Burak benim.

Felek allem, kader kallem eyledi,
Hind'de Buda Tur'da Musa eyledi,
Beni bana herkes nasıl söyledi?
Dillerde destanda bu merak benim.

Serseri bir kıdemliyim ocakta,
Kaynamışım nice kabda kucakta,
Buz kesildim sinirimden sıcakta,
.........


Neyzen Tevfik
İstanbul, 1921