Sayfalar

22 Haziran 2019 Cumartesi

İsimli Değirmen

Merak mı, istek mi, cazibe mi ne?
Dayanamayıp hasretine,
Geçen akşam geldim seyrine.

Gelen su aynı, cevabın aynıydı
Kapılıp boş ümide,
Girmişsin bir döngüye
Dön dur, dön dur, dön dur
Hep aynı biçimde, hep aynı biçimde.

Cılız bir su getiren,
Şu eskimiş arkları parça parça etmeyi
Bu biçimsiz dönüşe son verecek darbeyi
Bil ki; hazırlıyorum.


Kadircan Keskinbora

21 Haziran 2019 Cuma

Öğle Tezatı


Demiştim;
Bu öğlenin akşamında yine yoksun diye.
Oysa!
Öğlende de yoktun.
Yoktun, yoksun, yine yoksun.
Sırf hayalim.


Kadircan Keskinbora

20 Haziran 2019 Perşembe

Bir Goncagül

Esiyorken Boğaz'ın serin serin rüzgarı
Senle yudumluyorduk, yorgunluk çaylarını
Ruhuna işlediysek birbirimizin artık
Anacağız Yıldız'da, o Mayıs akşamını.

Ürpertiyor sanmıştın akşamın serinliği
Oysa asıl ürperten beni rüzgâr değildi:
Büyüklüğüydü yavrum,
"Başlayacak Olan"ın
Bir de kutsal sırrıydı, o Mayıs akşamının.


Kadircan Keskinbora

19 Haziran 2019 Çarşamba

Mangaldaki Yürek

Gidelim dağ evimize,
Sığınağımıza,
Yuvamıza.

Büyük mü merakım?
Özlemim
Cancağızıma...

Hissedebiliyordum,
Ama bilmiyordum
Yüreğimdeki yangını.
Vereyim sevgimi
Alayım öpüşlerimi
Bakmadan,
Çoğuna azına.


Kadircan Keskinbora

18 Haziran 2019 Salı

Yağmur

Yağmur camları dövüyordu,
Dudaklarım tenine değdiğinde.
Soluklarımız karışıp
Gök gürültüsünde eriyordu.
Yağmur camları dövüyordu.

Düşler olmasa...biz
Kuralların esiriyiz
Yağmur camları dövüyorken
Sımsıkı tutuyordu,
Birbirini ellerimiz.

Öp, avuçla, sık, dişle
Yağmur camları dövüyordu
Kucakla, okşa, söyle, bağır
Ruhunu bağrıma işle.

Yağmur camları dövüyordu
Karnım karnını
Yağmur...
Gökten boşanırcasına.


Kadircan Keskinbora

17 Haziran 2019 Pazartesi

Kız Kurusu

Söylemeyeceğim adını
Bilir de tanırsanız
Gücenebilir bana.

Pek hoş, bakımlı ve güzeldi
Hep taralıydı saçları
Candan ve edalı gülümseyişi
Gösterirdi düzgün dişlerini.
Bacakları inceydi,
Ama olurdu böyle kusur kadı kızında bile
Mevzun vücudu, uzun boyu ile,
Yaktı nice divanenin yüreğini.

O'nun ilgisi dersleriydi,
Sınavları.
Sınavlara girmekti hobisi,
Kimselerin girmeye yanaşmadığı.
Aşamalar vardı onun gerçekleştirmesi gereken.
Sevgilileri kitaplarıydı.
Aferin O'na!
Sınavların hemen hemen hepsinde başarılıydı.

Derken zaman,
Her zaman olduğu gibi
Aktı gitti su gibi.
Ve nihayet farketti:
Memeleri, kalça ve uzuvları
Başka işlere de yarıyordu.
Cinselliğini keşfetti.
Lâkin;
O artık bir kız kuruşuydu.


Kadircan Keskinbora

16 Haziran 2019 Pazar

Uyanış

Rutin adımlarıyla
Her zamanki gibi yürüdüğü yolunda
Bir gün farketti ki,
Duvarlardan biri
Sıra sıra uzayıp giden duvarların biri,
Bir bahçe duvarıydı.
Bahçe duvarından taşan gül dalları ne güzeldi meğer.
Mümkün değildi
Bu güzelliği,
Bu güzel çiçekleri görmemek,
Onları görmemek körlüktü.
Önce irkildi,
Silkelendi sonra
Ürkek adımlarla yaklaştı
Bir tür korku kaplamıştı içini.
Yemyeşil dallardan
Kan kırmızı renkli goncalar mı fırlamıştı?
Bir serap mı yoksa bu?
Diye mırıldanarak,
Tekrar tekrar seyretti
Bu güzelliği.

Bu günün öncesi,
Ona kalsa,
Ununu elemiş, eleğini asmıştı.
Uzuun ve yorucu yolculuklar sonunda
Limana sığınan bir gemi gibi
Hissederdi kendini.
Yolculuk etme zamanı çoktan geçmişti.

Oysa bugün!
Yolunda bir bahçenin
Var olduğunu farketti.

Daha doğrusu,
Bahçe duvarından taşan çiçek dalları
Bu sıradanlığın yolunu kesmişti.


Kadircan Keskinbora