Sayfalar

13 Temmuz 2019 Cumartesi

Kadınlar Yağmuru

1. Bir oda kiralamıştır Ora Çağ'dan. Yer yatağında yatıyor.

2. Giriyor bir kumru içeri camdan çatlak. "Burada soyunabilir miyim?" der.

3. Ve kadınlar yağmığa başlıyor eski kente.


Ece Ayhan
Çok Eski Adıyladır

12 Temmuz 2019 Cuma

Madytos

1. Asya'da karanlık karanlık karanlık bir topluluk. İnsan saati olarak bir Perşembe, Ekim.

2. Bir tuğla parçası kaydırıyor denizde bir Madytos.


Ece Ayhan
Çok Eski Adıyladır

11 Temmuz 2019 Perşembe

Sürümdeğer

1. İşlenen iki incir çekişiyor. Bin liralık kadınlar, yüz paralık değil. Basmane İzmir'dedir.

2. Katarlarla döner sürümdeğer Şişli Terakki'ye. Milyonluk kadınlar, yüz papellik değil.


Ece Ayhan
Çok Eski Adıyladır

10 Temmuz 2019 Çarşamba

Görmedik

Avcılar gazalları öldürür Anadolu balkanlarında. Gazal kaçar yaralanmışsa, avcı kovalar.

Çilli gazal bir tebeşire sığınsın sözgelimi ya da bir dünya dergahına. Avcı da dalar.

İki yeniyetme kara tahtayı siliyorlardır ya da çamaşırlarını çiteliyorlardır.

"Buraya giren bir gazal gördünüz mü?" der Şahmardan.

Sınıftaki ya da avludaki gazallar; 1971 yaz ayları Çengelköy'üne geliyoruz; "hayır" derler, "görmedik!"


Ece Ayhan
Çok Eski Adıyladır

9 Temmuz 2019 Salı

Michael Kohlhaas

Padişah Gözlü Oğlum'u açtığımda sormuşum; "Michael Kohlhaas nasıl yazılıyor?"

en güzel dünyacası Kantarlık'ın bir şey konmamış.


Ece Ayhan
Çok Eski Adıyladır

8 Temmuz 2019 Pazartesi

Hero ile At

Sestos'da zeytin ağaçları altında, Boğaz'ı yüzerek geçen, gece renkli bir At'la sevişir Hero,

Sizin Topal, Akhilleus tavlasının yıkıldığı Naraburnu'ndan atlıyor denize; tutturabilmiş midir Akbaş'ı?

Abydos'da kızgın demirlerle dağlanmış, hayıtlarla kırbaçlanmış 'dere', aşağıya Ege Denizi'ne akar.

Dikizci rahip, Hero'yu Asya yakasına gönderir parmağıyla, genç At'ı da yanına Avrupa'ya almıştır.

"Ama argın sabahlar unutulmuş" dedi bir Ecebaba. "Kız burada kalsın. Tarihler iki türün de aşklarını taşır."


Ece Ayhan
Çok Eski Adıyladır

7 Temmuz 2019 Pazar


"...gözyaşlarımla o makbere girdim de çağladım
elden giden o dostları andım birer birer
'...bilmem ki nerdeler?' diye sordumdu onları
derhal o makbere dedi: '...bilmem ki nerdeler?'"


Nâsırüddin-i Tûsî
Çev. Hüseyin Rifat



sevmek için geç ölmek için erken
"...eksik olmaz gamımız bunca ki bizden gam olup
her gelen gamlu gider şad gelip yanımıza..."


Fuzûlî