Sayfalar

31 Ağustos 2019 Cumartesi

Hangi Şiir Topal Çocuklarını Toplar Sokaktan?

"İşte şom büzüklü Manoli. (*) Uzlaşmaz tutkusu değişim. Kulağının arkasında bir bülbül çitat. Kargir bir kilisesi var. Tahta bir çan.

Boylu boslu bir mutsuzluğu geçirmiş ele. Nakışlı bir tavanı delip ölülerin salısı. Topuğunun üzerinde döner. (**)

Çürüğe çıkarılacak bir tümce: Saçları kurşun ağırlıklı Ustangul Türkçesi. Yerine, çözülmez karmaşıklığı bir halk şenliği. (***)"


Ece Ayhan
Yort Savul


(*) Sarı devletin kira evinde oturur.
(**) Umulmadık bir ayrımı alır götürürdü nerelere.
(***) Gözü akmış bir çocuk elinden bir resim.

30 Ağustos 2019 Cuma

Artık Atından İnmeden Sevişmeye Alışmalısın

"İşte bir Bok Ana ki kızlarını sünnet etmiş. Bir ölünün(*) kulağını dinlemesinler sıkı ağız. Bir karının oğlunu diriltmesinler dul.

Bir talikayla getirirler Niyazi adında bir geyiğin çektiği. Buz tutmuş bir delikanlıdır iyi gözlü dilsiz. Makedonya'da(**) düşünülmeyen.

Hırçın bir belleği sergileyebilir bir gizli kapak. (***) Bin lacivert güvercinle. Kasabalar kapanmıştır ve bir postnişinden korkulur."


Ece Ayhan
Yort Savul


(*) Amber içinde saklı bir ölünün allarla geçen kimselersin oglanlığı.
(**) Makedonya ay bir köpekle çıkmış uluyordu.
(***) Kemlilerin mutluluğu öldürülür içindir.

29 Ağustos 2019 Perşembe

Vişneçürüğü Şiirler

1. Kapkaragümrüklü ölçüsüz ayaksız Ali çocuklar
Asılmak bilirsiniz kesin tehlikeli ve yasaktır
Edirnekapı - Bahçekapı sarı kamu tramvaylarına

Haramiler Durağı'ndan Beyoğlanlıları öne alır
Ve delip geçer yedi kenti saatlerin en köründe
Halk kipiyle voyvooo! Ölüm! — ölüm! tramvayları
Ardınca siz vişneçürüğü şiirlerimi bırakmıştır

2. Duyduk duymadık demeyin ha altıparmak çocuklar
Tam da kalfalığa giderken lekelenir çıraklar
Uyurlarken dahi o parmaklarındadır yüksükleri
Parça başı dikişler çıkabilir diye düşlerde

Kim bilir kaç şiirdir kamburu göğsünde bir çocuk
Bir silkinecek ve bütün askeri okullara girecek
Karartma benizli bir roman çocuğu arkadaşı da
Demirkapı dolaylarında asker - sivil terzisi olur

3. Ali Korna kâğıdına basılmış parlak çocuklar ise
İstanbul padişahlarına çıkartılırlar beş numara — iyi mi?


Ece Ayhan
Yort Savul

28 Ağustos 2019 Çarşamba

Denizin Altındaki Bandolar

İşte ölüm şu derin taçlı şiirdir bak
Duman adamları maskeli katanalarıyla geçiyor
Çalan bir bandonun eşliğinde
Şimdiye dek ölünmeyen kentimizin üzerinden
Hiç değilse sokaklarında

— Sayın padişahım muhbir
Denizin altındaki bandolar da çalıyor muydu?

Parmak çocuk sorusu karşılığını da içinde taşır

— Ama şurasını unutuyorsun hep
Boğuldukları zamanki yaşlarıyladır çalgıcılar

Herhalde böyle bir şiire başlayan onu bütünler.


Ece Ayhan
Yort Savul

27 Ağustos 2019 Salı

Gökyüzünde Bir Cenaze Töreni

Düşmemiş Hezarfen Efendi'yle karşılaşır mı acaba?

Bir bakmışım baloncusu uçmuş kan mavisi balonlar
Kuşların vurulduğu mevsim Üsküdar iskele alanında
Bir bakmışım gökyüzünde gömülmez bir cenaze töreni
Ve aşağıda, yıkanmış balonlar demetinin başında
Kurşun ayaklı bir parmak çocuk, kırılır ağlamaz
Ölümü ustaca oyalayan babam öldürülmüş ben satarım

Kopmuş bir kocakarının da eteklerinde azat kuştan
Oğlum öldürülmüş ben satarım Üsküdar iskele alanında.


Ece Ayhan
Yort Savul

26 Ağustos 2019 Pazartesi

Ala Ala Hey

Ey erkek Şehrazat! Suriye mantığı
Aydınlık bir el yazısını buruşturan
Ey son taksitlerini yatıranların kentindeki okuyucu!
Her yakın zulmün küçük hisseli uzak ortağı

Bütünleyemez mi sanıyorsunuz çalışır bir şiir kara
Yukarda parçalanmış yüzleri
Türkiye mezarlığının derinliklerinden çıkarıp

İşte rıh ve hokka!
Zulme karşı hadisler derleyen baba ve
Koşarlı ayaklarıyla oğul

Mahmuzlu bir su üstü gemisi sığlığa oturmuştur
Uzun ölülerin gömülmeleri uzamış denizlerdeyse
Hiç bitmez

Yorulan bir şiirin ayak değiştirmesi

Ala ala hey! Artık şarkı olacak
Şiirin döndermesine genç hallaçlar ve
Kuşbakışlı çocuklar karşılık veriyorlar
Salarak gürlüklerine göğün uçurtmalar, hurra!


Ece Ayhan
Yort Savul

25 Ağustos 2019 Pazar

Şiirin Deniz Kıyısındaki Sesi

Denize atılmış şiirdir bence
Yurtsayan, yurdu bilinmeyen bir yıldız

Şiirin deniz kıyısındaki sesine bırakılmış ölümdür
Yanacak sarayların kestiği bir, yarım ay.


Ece Ayhan
Yort Savul