Odanın içinde aşağı yukarı dolaşıyorum, çömeliyorum masanın
yanındaki sandalyenin üzerine, bir kitap karıştırıyorum, bir
yudum bir şey içiyorum, sözcüklerimi arıyorum.
Kocaman, pembe şakayık kımıldamadan duruyor vazonun içinde.
Paltomu giyip dışarı çıkıyorum, işlerimin, işlerim olduğunu
sandığım şeylerin peşine düşüyorum, geri dönüyorum sonra.
Aynı yerde duruyor şakayık, bana dönmüş durumda; kocaman
taç yapraklardan başıyla bakıyor bana.
Hep bana bakıyor. Bıkmıyor benden, yorulmuyor. Açılmış, iri
iri açılmış bir göz gibi gramofon borusu gibi güneşi gibi tıpkı
Notre Dame'ın.
Nasıl konuşsun, ne söylesin?
Konuşmak istemiyor şakayık. Kendi kendinin eşi, başka bir
şey değil, o kadar. İşte bu yüzden bunca güzel.
Gene de nasıl duyarlıdır! Yanından geçecek olsam, bütün
taç yapraklarıyla titremesi için yeter döşemedeki adımlarım.
Bitki yaşamına mı özeniyorum, bitkilerin bilinçsizliğiyle
insanlığımı avundurmak mı istiyorum?
Hayır. Kendim olmak istiyorum, başka bir şey değil, o nasıl
yalnız kendisiyse ben de olmak istiyorum.
Çiçek olmak istemiyorum, onun gibi. Çiçeğin çiçekliğince,
ben de insan olmak istiyorum, o kadar.
Pembe, kocaman bir şakayık
yanındaki sandalyenin üzerine, bir kitap karıştırıyorum, bir
yudum bir şey içiyorum, sözcüklerimi arıyorum.
Kocaman, pembe şakayık kımıldamadan duruyor vazonun içinde.
Paltomu giyip dışarı çıkıyorum, işlerimin, işlerim olduğunu
sandığım şeylerin peşine düşüyorum, geri dönüyorum sonra.
Aynı yerde duruyor şakayık, bana dönmüş durumda; kocaman
taç yapraklardan başıyla bakıyor bana.
Hep bana bakıyor. Bıkmıyor benden, yorulmuyor. Açılmış, iri
iri açılmış bir göz gibi gramofon borusu gibi güneşi gibi tıpkı
Notre Dame'ın.
Nasıl konuşsun, ne söylesin?
Konuşmak istemiyor şakayık. Kendi kendinin eşi, başka bir
şey değil, o kadar. İşte bu yüzden bunca güzel.
Gene de nasıl duyarlıdır! Yanından geçecek olsam, bütün
taç yapraklarıyla titremesi için yeter döşemedeki adımlarım.
Bitki yaşamına mı özeniyorum, bitkilerin bilinçsizliğiyle
insanlığımı avundurmak mı istiyorum?
Hayır. Kendim olmak istiyorum, başka bir şey değil, o nasıl
yalnız kendisiyse ben de olmak istiyorum.
Çiçek olmak istemiyorum, onun gibi. Çiçeğin çiçekliğince,
ben de insan olmak istiyorum, o kadar.
Pembe, kocaman bir şakayık
György Somlyo
Çeviren: Özdemir İnce