Şiir, Sadece

Orda, işte köşede, dikmiş gözlerini Çıkmış bir kiriş gibi kasketi Alnı maden, çenesi çekiç Dudak mengenesinde gem vurulmuş sözcükler. Eze...

Kıyıdan sazları dümdüz Ayırdım aksın diye çevik ellerim O kırışıksız suda İzleyip usulca akıntıyı Onu yavaşçacık sallayan Akışkan ve bedens...

Soğuk aydınlıkta dikilir zorcana Ve gider yoluna tiril titrek kıyı boyunca. Sarsak, bükük ve söverek mide sızıltısına. Tuzlu uçurum sular...

Dublin'e çıkarsanız şöyle bir Yüz yıl ya da daha sonra Baggot Street'te söylerler size Nasıldım arkadaşlarıma karşı. Bir başkaydı o...

Tanıklardan bir bulut. Kime? Neye tanıklar; Gökyüzünden gitmeyen o küçücük ateşe. Günlük aşı pişiren o koskoca ateşe. Ne varsa yeryüzünde...

Anlayabilmek işin aslını baştan başa Olmayacaktı erken; Bildiğimiz, sözlerin sıçrayışı rastgele, Bir de şarkının dalları düşerken. Ne zaman...

Zaman yoktu, zaman başka yerdeydi, İki bardak, iki iskemle vardı, İki insan, nabızları aynıydı, (Yürüyen merdiveni durdurmuşlardı): Zaman y...

Gündüzün silinmemiş görüntüleri çekilirken İmparatorun zilzurna askerleri sızmış erken; Karışıyor koca katedral çanının ardı sıra Gece yank...

Orada, atların yarıştığı çayırda, Aramızda birlik yaratıyor duyduğumuz sevinç. Atlılar dörtnala atlarının sırtında, Yüreği ağızlarında arka...

Genişleyen çemberde döndükçe hiç durmadan Şahin işitmez oldu kendi şahincisini; Her şey çığrından çıktı: devrilen devrilene; Saldırıyor dün...

Ne korkusu vardır, ne de emeli Can çekişmekte olan bir hayvanın; Korkularla, umutlarla eceli Bekleyip durmak yazgısını insanın. Kaç kere öl...

İlkönce bedeniyle yaman bir cenge girdi, Ama beden kazandı, dimdik yürüyor şimdi. Sonradan yüreğiyle çarpışmaya koyuldu; Masumluk da huzu...