Şiir, Sadece: şiir
şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2021 Cuma

Sen Ölmüşsün

Sen ölmüşsün, ölmüşsün,
Tabancasız tüfeksiz.
Sen ölmüşsün çocuğum,
Evsiz barksız ekmeksiz.

Şarkılarım denizdendir, güldendir
Şarkılarım insandandır çocuğum.
Çamurdandır, hamurdandır, sudandır,
Mayadandır, ekmektendir, sendendir.

Kaderindir yaşayan,
Sen ölmüşsün çocuğum.



Cahit Irgat
Ortaklık
1952






1 Mart 2021 Pazartesi

Rüzgarlar Boyu

Karıma


Biliyorum nerelere gideceğimi
Esen rüzgârlar boyu
Karlı dağlar ve şehirler üstünden
İnsanların güneş gibi doğduğu.
Uyandım renk renk saadetler içinde
Sevdimse de güldümse de sendendir
Güler yüzlü insanlardan çırılçıplak açlara
Rüzgâr rüzgâr giden sevgi bendendir.
Hava keskin ve kurak
Es rüzgâr es, bucak bucak
Biliyorum nerelere gideceğimi.



Cahit Irgat
Ortaklık
1952

17 Şubat 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XIX

Yetişir kendimize acıdığımız
Bir topraktan bir toprağa
Nehir nehir boşalan
Ezilmişler, suçsuzlar
Yetişir kendimize acıdığımız
Affetmeyecek bizi bir gün
Çocuklarımız.



Cahit Irgat
1947

15 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XVIII

Ağlamayı unutarak yaşamak
Yeraltında, yer üstünde
Sevgi sevinç tarlasında
Aşk ve dostluk denizinde
Çocuklar gibi mağrur
Dertlerden uzak,
Başlamakta şimdi huzur
Kardeşliğe, muhabbete
Hürriyete inanarak.



Cahit Irgat
1947

8 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XV

Bu halin güzel değil
Benim dünyam, canım dünyam
Seni yıldız, seni yağmur, seni vatman, seni ekmek
Güneş kadar sevdiğim.

Yarın güzel olmalısın
Bu günden,
Yaşamak daha canlı
İsteyerek olmalı.

Ben dünyamın canevi
Yaşamayı seviyorum
Hürriyeti seviyorum.

Ölülere toprak lazım, bir avuç
Dirilere ekmek lazım, bir avuç
Önce insan ve ekmek
Sonra şarap ve sevgi
Aynı temel üzerinden.



Cahit Irgat
1947

5 Şubat 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XIV

Yaşamamız hiç kimsenin hatırından geçmedi
Eridik eridik de
İnceldik iplik olduk
İğne deliğinden geçemedik.
Öl, dediler
Ölüverdik.

İstediğin renkte gel
İster arpa, çavdar, darı, buğday ol
Bize günde üç öğün gel.

Seni yağmur, seni güneş büyüttü
Damla damla, tane tane,
İnsan eli ekti biçti, yoğurdu
Avuç avuç, tekne tekne.

İnsanı deli ediyor kokun
Dünyamızda beş yüz milyon insan aç
Harp eden aç, etmeyen aç
Galipler aç, mağluplar aç
Kim kimden medet umsun
Baş tacımız, ekmeğimiz?



Cahit Irgat
1947

3 Şubat 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XIII

Anne girmem bu oyuncak dükkânına*
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.

Seviyorum söğüt dalı atımı
Tekme atmaz, ısırmaz.

Ben yaşamak istiyorum
Ağaç gibi sessiz, rahat.
Karınca kararınca değil,
Serile serpile boylu boyumca.

Anne girmem bu oyuncak dükkânına
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.



Cahit Irgat
1947



(*) İkinci Dünya Harbi'nde Yahudi çocuklarına savaş oyuncaklarıyla oynamaları yasaklanmıştı Almanya'da.

1 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XII

Şimdi doğdun
Ne ağlarsın a çocuk?

Milyonların konuştuğu
Bir şehre doğdun.
Kardeşliği, sevgiyi
Yağmur boyu, arzu boyu
Yasayanlar şehrine.

Yedi dağın rüzgârı
Yağmur boyu, arzu boyu
Ekmek ekmek çocuk kokar.

Şimdi doğdun
Ne ağlarsın a çocuk?



Cahit Irgat
1947

29 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XI

Hora tepen sıra dağlar
Omuz omuza,
Toprak değil, taş değil
Yüreğimden kopmuştur.

Bir dert halinde nehir
Boşalıyor denize
Nehir değil, deniz değil
Alın teri, gözyaşı.



Cahit Irgat
1947

27 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - X

Belediye reisinden emir var*
Mezarını herkes kendi kazacak.

Şimdi mevsim sonbahar
Çoğumuzun sünger çekti üstüne
Açlık, kıtlık, kolera.

İyi bilir ellerimiz
Kazma kürek tutmasını,
Kardeş yüzü sevmesini.

Karşımızda kara kış var
Mezarını herkes kendi kazmalı.



Cahit Irgat
1947


(*) Londra, 11. A.A. — Bugün Berlin'den alınan haberlere göre, Almanya'daki belediye başkanları bu kış soğuktan ve açlıktan ölmeye mahkûm yüz binlerce insan için şimdiden mezarlar kazdırtmak emrini almışlardır.
     — Gazeteler —

25 Ocak 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - IX

Yolcu yolunda gerek
Beş kıtada nefes alan
Dümen neferi
Sen gününü gün eden
Beş kıtanın renk renk günahlarını
Ced boyu, ömür boyu
Çeken, duyan, yaşayan
Evladından evladına
Nur topu torununa taşıyan,
Harpte şehit
Sulhte şehit
Ve bilcümle harcanan,
Kirli mendil günleri
Yıkayıp yıkayıp da kullanan
Yolcu yolunda gerek
Bu hava yağar eser
Yolcu havası.



Cahit Irgat
1947

22 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - VIII

Hayran hayran acıyor
Gençliğime, halime
Şu mavi gök, mavi deniz, uçan kuş
İşe giden insanlar
İpimi çeken cellat.
Seni de seviyorum
İpimi çeken cellat
Biliyorum ekmeğin var
Boynumdaki ilmikte.



Cahit Irgat
1947

20 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - VII

Ben bir harp esiriydim
Bulutları seviyordum, hürriyeti seviyordum
İnsanları seviyordum, yasamayı seviyordum
Bulutları gözlerimden boşalttılar bir gece.

Yalan söylemeyen dünyada
Ben de yalan söyleyemem.
Ve ben şeffaf, tertemiz
Pırıl pırıl bağrıyorum:
Yetişir oltaya yem
Dile küfür olduğumuz,
Yetişir bozuk para gibi savrulduğumuz.

Gözlerim var, görüyorum :
Yarı çıplak, çırılçıplak
Ölülerle dolu toprak,
Ölüler sarmaş dolaş
Ölüler sivil, asker, ihtiyar
Ölüler buram buram
Nefret kokuyor.


Ve dilim var, söylüyorum :
Benim de altçenemi
Gözlerimi alacaklar belki de
Yaşamak ve hürriyet istedim diye
Ve belki de bir sabah
Gün doğmadan az önce
Heykelim dikilecek
Bir darağacına.



Cahit Irgat
1947

15 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - V

Giden gitti, kalana sabır
Bu kara kışlara, açlığa sabır
Sabır sürgündeki, zindandaki dostlara
Yeni bir gün doğuyor.



Cahit Irgat
1947

13 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - IV

Selam alın teriyle ekmek yiyen herkese
Selam bu günü hazırlayan ölüye
Selam saçlarından asılan
Tabanından çivilenen diriye.
Selam seksen ayak merdivenli
Kara yüzlü binanın
Üst katından atılan
Berrak gözlü
Paramparça cesede.



Cahit Irgat
1947

4 Ocak 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - XIV

Ve bir nefer çıldırmış
— "Babam" diyor
Şu nar ağacı,
Geçen harpte ölen babam.

Ve bir gazi soruyor :
— Kaç dostumun kanındasın
Nar?
Kan kardeşi bir halin var
Gelincikle
Kızılcıkla
Karpuzla.

İçin seni, dışın bizi yakıyor
Kan ağlıyor içimiz
İçimiz karpuz içi
Gelincik ve kızılcık kokuyor.

Her tanende bir dostumun kanı var,
Ömrümüz gübre olsun
Helal olsun köküne,
Kanımızdan, terimizden şerbet ol
Serinlet yüreğini dünya mahkûmlarının
Her yetime, her yoksula
Sebil ol.



Cahit Irgat
1947

27 Kasım 2020 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - İthaf

Bu şiirler istila görmüş şehirlere
ve İkinci Dünya Harbi'nin
sefaletlerine dairdir.


Niçin yasadığını, öldüğünü bilmeyen
Dert çeken dost
Çürüyen dost,
Sizin için söylüyorum
Milyonlarca harp ölüsü adına
İyiliğin, kardeşliğin, ümidin
Aynı hakkın, hürriyetin
İnsanlığın şarkısını.



Cahit Irgat

23 Kasım 2020 Pazartesi

Bu Şehrin Çocukları

Usanç geldi arpa boyu sevinçten,
Bu dert bize yakışmıyor
Biz bu şehrin çocukları
Bu dünyanın mayası
Ekmeğinin kölesi
Ekmekten aziz insan,
Bu dert bize yakışmıyor.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

23 Ekim 2020 Cuma

Memnunuz

Memnunuz günümüzden,
Hevenkler saadetimizi yüklenmiş asılı durur
Evlerimiz toprakta rahat oturur
Gölgeleri mendil gibi serip altımıza
Gazete bekliyoruz,
El sallayıp gelen geçen katara.
Mesuduz,
Yeter ki cinayetler işlenip insanlar eksilmesin
Gelsin insanlardan saadet haberleri
Ağaçlar kadar rahatız toprakta.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

19 Ekim 2020 Pazartesi

Mahzun Geçen Benim

Mahzun geçen benim
Manavların önünden
Benim dolasan gece vakti
İşsiz, güçsüz, yataksız.
Polis de laf etmese abeylik edip
Kolumu bağışlarım alimallah
Çifti çeyrek salatalığa.
 
Sabah olur ayılırsın
Sabah yaklaştı evlat.

Çok işim var yapılacak
Dört yol ağzında,
Şoförlerle, vatmanlarla iyi anlaştık.
 
Gözümün her bakışında
Bir can yoldaşı var,
Dört yolun can damarı benim elimde,
Ey bu şehri omuzunda taşıyanlar
Dostsunuz,
 
Ne güzel şey canlı canlı yaşamak
Kaynaşan bir meydan ortasında. 


Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları