Şiir, Sadece

Tenhaca bir yere çekilip ağlamak isterim dağlara, taşlara karşı. Ne yalnızlığı gökyüzünün, ne ağaçların, ne çayırların yeşilliği, ne de mer...

"Bazan içimde nasıl, biliyor musun, bir tuhaflık duyarım. Hani bir şey hatırlamak: Bir çiçek, bir pencere, bir sıcaklık. Ne bileyim be...

Ömrümde görmedim böyle bir gün. Yarım dilim ekmek önümde, düşünüyorum alevden ülkeleri. Boğazında kalsın yedikleri ve zehir zıkkım olsun, b...

Nazım'ı gördüm, çocuklar, Nazım'ı gördüm, harç karıyordu, Nazım, kan ter içinde. Nazım'ı gördüm, çocuklar, yükselen yapıya tırm...

Şimdi melûn bir gecedir. Bir nöbetçi kürkü gibi simsiyah ortalık, ve görünmez, garba giden yollar. O görünmeyen yollara, dokunaklı bir y...

Tekmil haklar alınır. Tekmil hürriyetler kısılır. Tekmil köşe başları, tekmil kapılar tutulur. Gökyüzü tıkılır dört duvar içine. Bütün ...

Mısır ekmeğini, yoğurdunu yedi elma ağaçları altında Hacı Mercan köyünün. Suyunda yıkadı çamaşırlarını pazar günleri. Ve göl gibi gözlü...

Tezkere var, emir gelmiş, dediler. Hafikli Zeynel' le Zileli Saim bizden müjde istediler. Traş olduk. Giyindik gri, lacivert renk...

"Cephedekilere ithaf ederim." Şimdi sen; yolda yolcu, denizde rüzgâr, gökte ay yürürken, kimbilir neler düşünürsün: Elind...

Bir kurtuluş savaşını anarak Gece saat on. Nöbetteyim. Toprağın üstünde geceyi kara bir kabuk gibi hissetmedeyim. Ve kuşlar kadar h...

Kaldırınca tabancasını Nişan almak için sarı saçlıya Parıldayıverdi gözleri Koru kendini Kırlangıçlar uçuştular Korkudan çığrışıp Kana...

Tekmil koğuş uyudu şimdi. On bir nöbetçisi, belki dört defa saydı uyuyanları. Sonra kendi kendine bile görünmeden, o kadar yorgun ve bit...

İnsan kuş kanadında gelen yazı. İnsan arı su, insan ak süt. İnsan yemyeşil uzanan bahçe. İnsan kum, insan çakıl taşı. İnsan yiğit, insan...

Kaç bu kokudan, kaç bu pislikten, bu sürüden kaç, insan mısın, bu pazarda mısın, iki pula mısın, kaç bu kokudan, kaç bu pislikten, bu sürü...

Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular, rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın, senin etinden, tırnağından ayrı, senin kokundan uza...

Bizim hiç bir hürriyetimiz yok, Hiç bir hürriyetimiz, Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek, Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi, ...

Çok olun, çocuklar, çok olun, yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar ço...

Cibali dendi mi aklıma siz gelirsiniz, kadınlar, kiminizin beş çocuğu, kiminizin nar gibi yanakları var, kiminiz kocasız kalmış, kimin...

Yaşlılara saksılar dizdim, bahçeler yaydım. Yorgunlara diri beden verdim, taze yürek. Döşekler serdim hastalara, rahat, yumuşacık. Nerde...

Seni bir gün çekip aldılar topraktan, benzedin köksüz bir ağaca. Önce öğrettiler sana uygun adımı, sonra büyük şehirlerini gösterdiler ...