Şiir, Sadece: Abdülkadir Bulut
Abdülkadir Bulut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abdülkadir Bulut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Kaşık Adası

Burgaz'la Heybeli arasında
Bir ada suyun içinde pusmuş
Size göre bir toprak boyası
Bana göre sudan bir saksı

Aslında ada değil de
Sanki tahtadan bir kaşık
Sıcak bir çorba sunmadığından
Sait Faik'in balıkçılarına
Yüzü hep denize yapışık


Abdülkadir Bulut
Acılar Yurdumdur

Hayatın Karşısında

Dağ başlarında
Taş gibi olmak güzel şey
Öyle sessiz ve kendi halinde
Ama bundan daha önemlisi
Her gün biraz daha kayalaşmak
Halkınla birlikte, halk içinde

Kaya gibi olmakta yetmez
Bütün mesele hayatın karşısında
Sıkmak dişi, sağlam atmak ayağı
Kıyımlarda, kıranlarda bile
Açtırmamak dibindeki toprağı


Abdülkadir Bulut
Acılar Yurdumdur

15 Temmuz 2011 Cuma

Bağrış, Çığrış İçinde

Ne zaman oturup seni düşünsem
Öyle sessiz ve kendi başıma
Birden bağrış çığrış içinde
Çamurda oynayan bir çocuğun
Hayatı çıkar karşıma

Ağlamak geçer içimden
Ucu denize çıkan yollarda
Ellerim cebimde ceketim ilikli
Ağlamak gelir içimden
Suları sızan bir testi gibi

Bahçe kapısından baksam
Önüne yeşil soğan, laz lahanası
İlkyazlarda dikilmiş bir eve
Görebilir miyim acaba
Ağaçtan ağaca gerili iplerde
Bir delikanlı hırkası

Ekinlerin tatlı boğum zamanı
Bizim oralara doğru gitsem
Asi bir şiiri andıran Mersin'e
Ve doya doya seyretsem
Büyüdükçe bir göçebe kızının
Nasıl benzediğini annesine


Abdülkadir Bulut
Acılar Yurdumdur

Şiir

Aslında üveyiklerin duruşuna
İkindiler getirir şiir
Yalınca yerlerden

Divitin soluğu hiç kesilmez
Yalınca yerlerde


Abdülkadir Bulut
Sen Tek Başına Değilsin

10 Eylül 2010 Cuma

Ülkemin Şiir Atlası

(...)



III

Ben aradığım her şeyi yana yakıla aradım
Kaygılar taşıdım mutlaka bulmalıyım diye
Ama kaldırdığım her taşın altından
Çıka çıka bir yığın böcek çıktı
Kimisi deliklerine kaçtı, kimisi üstüme ağdı

Yol günlüklerine geçti attığım adımlar
Çocukken boynunu kopardığım kuş yavruları
Düşlerimde yolumu kesip bir bir gözlerimi oydular
Ve eğdiğim fidanlar büyüyüp gelişince
Gövdeleri tabutuma birer tahta oldu

Sulara bıraktığım hüsnüyusufların
Yan yatıp suyun üstünde durması gerekirken
Hepsi de dibine çöküp gitti bir bir
Demek ki her şeyin bir derinliği var
Demek ki her şey biraz da derinliktir

Daima ayrılıklar üretti benim yürüyüşlerim
O yüzden adı ayrılık olan bir çiçektir
Şimdi benim avuçlarımdaki çizgiler
Oysa eskiden alçalan bir kara kırlangıcın
Kuyruğunun duruşuydu.

(...)


XLVI

Bilirim incelik ister marifet ister
Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar
Çünkü göreceğin küçük bir ihanet bile
Adama evlat acısı gibi koyar

Düşün ki içini döktüğün, sırlarını verdiğin
Seninle birlikte aynı ufka alın dayamış
Birlikte saklanmış, birlikte yatmış birisi
Bakmışsın ki günün birinde ayrılıp gitmiş

Aslında bir su damlası kadar hafiftir insan
Bir söz kadar uçucu, bir reyhan kadar yabani
Ve kırlangıçların gözleri kadar ürkek
Eğer cesaretle doldurmamışsa kalbini

Bilirim oldum olası incelik ister
Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar
Çünkü gün gelip çıkarıp öfkeni vereceksin
Ve yurduna dair taşıdığın güzel şeyleri


XLVII

Yürüdüğüm yolları deftere yazmayı
Günlük tutmayı bağırıp çağırmayı
Ve hayatım üstüne haberler çıkarmayı
Bir marifet sayıp kendimi ele verdim

Bir damla suyun bile ağırlığını düşünmedim
Ama taşı toprakla toprağı çamurla kıyaslayıp
Taşıdığım düşüncelerin sözlere dökülüşüne
Bir anlam veremeden çekip gitmedim



Abdülkadir BULUT

Sen Tek Başına Değilsin

Sen tek başına değilsin
Yağmurda koşan taylar gibi
Ve toprağı iyice kavrayan
Kökler kadar akranın var
Omuzlarında hayat ve şiir
Alınterinden bir yürüyüş

Sis örtse de alnını bazan
Dalına göre konsa da kuşlar
Kalem seni arkalıyor boyna
Gülü saklayan yaprak
Ve kızartan toz

Çok alışkın acılı yanın
Güneşte bozaran yavşanların
Islaklığına

Ellesen yorgun bir buzağıyı
Sırdaşın olur senin yiğidim
Mapusane günlerinde görüşmecin
Çünkü adaşların da uğurlandı
Sen tek başına değilsin
Omuzlarında hayat ve şiir
Alınterinden bir yürüyüş

Sen tek başına değilsin



Abdülkadir BULUT

Oyuncakçı Amca

Oyuncakçı amca,
Ne çok oyuncakların var;
Top, tank, tüfek, tabanca...
Gövdem titriyor,
Onlara bakınca!

N'olursun oyuncakçı amca,
Bundan böyle bizlere,
Oyuncak tüfekler yerine,
Ak yelkenli bir gemi,
Bir de süslü bebekler getir,
Unutma emi?

Sonra oyuncakçı amca,
Senden aldığım tüfekleri,
Bozarak onlardan kuş yaptım,
Bana kızmazsın değil mi?



Abdülkadir BULUT

Gözyaşları Da Çiçek Açar

Ellerimi dokunduğum her yerde
Çığlık çığlığa kıvranıyor hayat
Ve ölen arkadaşların giysilerini
Bir kere daha dürüp koyuyor analar
Çamaşır sandıklarına
Gözyaşları da çiçek açar

Bugün yurtyeri olsa da acılara
Kayaların en sarp yerlerindeki
Kırlangıç yuvalarını andıran alnın
Bir gün terli bir gelecek uçuracak
Sabahlardan akşamlara kadar
Gözyaşları da çiçek açar

Ansızın oyuna başlayan çocukların
Sesleri kadar canlı ve huylu
Sevinçleri kadar taze ve acemi
Bir duruş kuşatır seni o zaman
Gözyaşları da çiçek açar

Başını dayadığın ağaç dalı
Bak hafifçe eğildi toprağa doğru
Uyuyan bir çocuğun soluk alışını
Dinler gibi kendini vererek
Yaklaş yüzünü örse de acılar
Boynundan ter boşalan herkese
Gözyaşları da çiçek açar

Yaklaş, yüzünü örse de acılar
Ve nasıl yakalarsa toprağı kök
Suları renk, dalları kiraz
Sen de öyle yakala hayatı
Yürü kol kola canıma değsin
Gözyaşları da çiçek açar



Abdülkadir BULUT

1 Ekim 2008 Çarşamba

Abdülkadir Bulut

1943 yılında Anamur (İçel)'de doğdu, 8 Ağustos 1985 tarihinde yine Anamur'da bir trafik kazasında öldü. 1961'de Akşehir İlköğretmen Okulu'nu bitirdi. 1985 yılına kadar Anamur, Kırıkhan ve İstanbul'da öğretmenlik yaptı.

Şiirleri Dost, Elif, Milliyet Sanat, Sanat Olayı, Soyut, Türk Dili, Varlık, Yarın, Yazko Edebiyat, Yeditepe gibi dergilerde yayınlandı. Kuşağının önde gelen sözcülerindendi. Yeni imgeler oluşturan, akışkan bir söyleyişle yaşadığı toprağın çığlığı olan, birçok eleştirmenin dikkatini çeken toplumcu gerçekçi bir şairdi.

YAPITLARI


Sen Tek Başına Değilsin (1976)
Acılar Yurdumdur (1981)
Kahveci Güzeli (1981, çocuk şiirleri)
Yakımlar (1982)
Gözyaşları da Çiçek Açar (1983)
Sen Tek Başına Değilsin II (1984)
Yurdumun Şiir Defteri (1985)
Ülkemin Şiir Atlası (1986, bütün şiirleri)

ÖDÜLLERİ
1974 Milliyet Sanat Dergisi Yılın En Başarılı Genç Şairi