şiir sürer, kalbin ölümlüdür çünkü
an'lar ölümlüdür, ölümdür
dönüp seni bulan sesin, sesler
ölümdür
sis çanı, çanlar, ıslanmış
bir lunaluna gecesi
ah herşey, hiç birşey
ve bütün intihar reçeteleri
kalbin sürer, sen hiçhiç çünkü
kalbin geçerlidir çünkü
Adnan AZAR
Adnan Azar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Adnan Azar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Eylül 2010 Çarşamba
Parçalanmış Zamanlar
1
unuturum akıp gittiğin
yüzünü unuturum
geceye yaslanırım
yaslanırım ince uzak bir sese
senin sesin o
alır beni bilirim
her şiirle birlikte
senin adın
alır beni bilirim
senin kumral susuşun
senin kırık susuşun
kime varsam geceler
kimi sevsem yine seni
yine seni severim
unuturum akıp gittiğin
artık yeni bir pusuda beklenirim
Adnan AZAR
unuturum akıp gittiğin
yüzünü unuturum
geceye yaslanırım
yaslanırım ince uzak bir sese
senin sesin o
alır beni bilirim
her şiirle birlikte
senin adın
alır beni bilirim
senin kumral susuşun
senin kırık susuşun
kime varsam geceler
kimi sevsem yine seni
yine seni severim
unuturum akıp gittiğin
artık yeni bir pusuda beklenirim
Adnan AZAR
Ömrüm
ben bir gün aşkı seçerim
sonra gelir bir gün yoksayma provaları
sonra gelir bir gün unutuşun hecesi
sonra bir gün adını sorarım sana
sonra bir gün kimnasılnedennezaman
sonra bir gün bir akşamı uzun kılarım
dağılsın ömrüm
Adnan AZAR
sonra gelir bir gün yoksayma provaları
sonra gelir bir gün unutuşun hecesi
sonra bir gün adını sorarım sana
sonra bir gün kimnasılnedennezaman
sonra bir gün bir akşamı uzun kılarım
dağılsın ömrüm
Adnan AZAR
Ne Gitti Ne Kaldı
C. A. Kansu'nun anısına
Yaprak dökülür, omcalar soyunur
güz çimenleri yeşerir toprakta
bir asmada
bağbozumundan kalma bir salkımla karşılaşır insan
Ne gitti, ne kaldı
Tüm artıklar gitti
boyamalar, bezemeler, abartmalar gitti
bir küçük çeşme kaldı, bir bağ yolunda
güze bakan
Seni sordum dünyanın bütün çocuklarına
kuşlara, çiçeklere, ağaçlara seni sordum
seni çalıştım gün ağarırken, şafakla
bir ince şırıltı olup sabaha akmak için
Adnan AZAR
Yaprak dökülür, omcalar soyunur
güz çimenleri yeşerir toprakta
bir asmada
bağbozumundan kalma bir salkımla karşılaşır insan
Ne gitti, ne kaldı
Tüm artıklar gitti
boyamalar, bezemeler, abartmalar gitti
bir küçük çeşme kaldı, bir bağ yolunda
güze bakan
Seni sordum dünyanın bütün çocuklarına
kuşlara, çiçeklere, ağaçlara seni sordum
seni çalıştım gün ağarırken, şafakla
bir ince şırıltı olup sabaha akmak için
Adnan AZAR
Mola
saçlarımı erken rüzgârlarla dağıttım
alnımdaki lekeler eylül ıslıklarından
yüzüm kör bir aydınlıkta nedensiz şimdi
yani nedensizim, yani yolum uzun, gün kısa
alıştım, artık çiçeklerle deniyorum kendimi
son kimliğim de aşınmıştı geceye karışmaktan
gülüşümün adını bulamayacaklar, biliyorum
çocukluğum yaşlanmayacak uğultularda
eskiyen günlerde bir ilenç var, bunu da biliyorum
resimler yırtılırdı bakışlarımdan, yine de üşümezdim
yine de uzanırdım sabahın buğusuna
unuturdum göğsümü delen ışıkları
seni artık yaz sularında aramıyorum
burda geceler yoksul, çocuklar suskun
ve binlerce söz ölüsü ellerimde
ben de susuyorum, sustum artık
sustum ve yüzüm kanamıyor hiç bir güle
Adnan AZAR
alnımdaki lekeler eylül ıslıklarından
yüzüm kör bir aydınlıkta nedensiz şimdi
yani nedensizim, yani yolum uzun, gün kısa
alıştım, artık çiçeklerle deniyorum kendimi
son kimliğim de aşınmıştı geceye karışmaktan
gülüşümün adını bulamayacaklar, biliyorum
çocukluğum yaşlanmayacak uğultularda
eskiyen günlerde bir ilenç var, bunu da biliyorum
resimler yırtılırdı bakışlarımdan, yine de üşümezdim
yine de uzanırdım sabahın buğusuna
unuturdum göğsümü delen ışıkları
seni artık yaz sularında aramıyorum
burda geceler yoksul, çocuklar suskun
ve binlerce söz ölüsü ellerimde
ben de susuyorum, sustum artık
sustum ve yüzüm kanamıyor hiç bir güle
Adnan AZAR
Günler
Nasıl eskiyim nasıl eskiyim
ince bıçaklar gezdiriyorum yedeğimde.
Bana eksiklerden söz etme
işte şu deniz şu yürüdüğüm fırtına
bak nasıl taşırıyor günleri
nasıl taşırıyor ve bakışlarım
hangi sular renginde.
Çok yoruldum ne çok yoruldum
hep sulardan çaldım suretini.
Artık kelimeleri unut adını unutturma
ölüm gelir ölüm gelir
bir balkondan avluya-
kalsın bütün beklediklerim.
Sonra beni günler ağlasın
sana ağlasın beni!
Adnan AZAR
ince bıçaklar gezdiriyorum yedeğimde.
Bana eksiklerden söz etme
işte şu deniz şu yürüdüğüm fırtına
bak nasıl taşırıyor günleri
nasıl taşırıyor ve bakışlarım
hangi sular renginde.
Çok yoruldum ne çok yoruldum
hep sulardan çaldım suretini.
Artık kelimeleri unut adını unutturma
ölüm gelir ölüm gelir
bir balkondan avluya-
kalsın bütün beklediklerim.
Sonra beni günler ağlasın
sana ağlasın beni!
Adnan AZAR
Elele Gittiğimiz
biliyor musun giderek azalıyoruz böyle
sen bir susuşa doğru kırılarak
ben senin susuşunun ardında
nereye gitsek orada olmuyoruz
biliyor musun giderek azalıyoruz muyuz böyle
akmaktadır günler belki bunlar son rüzgârlardır
çünkü neye değsek ellerimiz yanıyor
yaz kimliksiz bir gülle orda kalakalmış
yaz kalsın orda çocukluğum ağlasın
burda bakışlarımızı sular boğmaktadır
Adnan AZAR
sen bir susuşa doğru kırılarak
ben senin susuşunun ardında
nereye gitsek orada olmuyoruz
biliyor musun giderek azalıyoruz muyuz böyle
akmaktadır günler belki bunlar son rüzgârlardır
çünkü neye değsek ellerimiz yanıyor
yaz kimliksiz bir gülle orda kalakalmış
yaz kalsın orda çocukluğum ağlasın
burda bakışlarımızı sular boğmaktadır
Adnan AZAR
Döngü
Sevincin yüzü güler ya, umudun çiçeği açar
ben de gözlerimi şafağa açarım
sevginin pınarında yıkayıp saçlarımı
sana öyle gelirim.
Kuşlar uykudayken daha, rüzgârlar uykudayken
uyanırım sessizce
düşer yola yine sana gelirim
sana o zaman gelirim işte;
unutmak için herşeyi
öğrenmek için yenibaştan!
Adnan AZAR
ben de gözlerimi şafağa açarım
sevginin pınarında yıkayıp saçlarımı
sana öyle gelirim.
Kuşlar uykudayken daha, rüzgârlar uykudayken
uyanırım sessizce
düşer yola yine sana gelirim
sana o zaman gelirim işte;
unutmak için herşeyi
öğrenmek için yenibaştan!
Adnan AZAR
Birdenbire Sabah
Bir muştu gibi iniyor gün
aydınlık ve anlaşılır
bir çocuk saflığıyla
bir gülüş gibi
terli çarşaflara sıkıntılara
geceden kalma karanlıklara
meraklı ve çiçeklerle örülmüş
bir muştu gibi gün.
Yüreğim bir pencere şimdi
aydınlıklara
geçmişsiz ama sevdalı
yüreğim telaş telaş
aydınlıklara!
Adnan AZAR
aydınlık ve anlaşılır
bir çocuk saflığıyla
bir gülüş gibi
terli çarşaflara sıkıntılara
geceden kalma karanlıklara
meraklı ve çiçeklerle örülmüş
bir muştu gibi gün.
Yüreğim bir pencere şimdi
aydınlıklara
geçmişsiz ama sevdalı
yüreğim telaş telaş
aydınlıklara!
Adnan AZAR
Bir Yürük Semai İçin Fazla Mesai
aşk şarkı söylemeye başladı
ama rast perdesinden bir şey değil
aşk dallara takıldı, yapraklar yapraklarla
'tün sokaklar verevine boyandı
aşk büyük evliliğe hazırlanıyor, bir yastık
ve rastık ve dantelalar tamam
aşk haz'rolda bekledi kapı eşiklerinde jazz
zaten saz ama, barok'a merak sarıldı
aşk söz verdi, andiçti, yemin etti, ama bak
öpüşmeye başladı
aşk bizi bile boşladı
Adnan AZAR
ama rast perdesinden bir şey değil
aşk dallara takıldı, yapraklar yapraklarla
'tün sokaklar verevine boyandı
aşk büyük evliliğe hazırlanıyor, bir yastık
ve rastık ve dantelalar tamam
aşk haz'rolda bekledi kapı eşiklerinde jazz
zaten saz ama, barok'a merak sarıldı
aşk söz verdi, andiçti, yemin etti, ama bak
öpüşmeye başladı
aşk bizi bile boşladı
Adnan AZAR
Bir Söz Söyle
hani kuşlar kaldıracak
yangınlar üfürecekti yel
uykusuzluklar büyüyecekti hani
nerde büyük ağartı
nerde yel
bir söz söyle içinden
durma! bir gül daha düşür
karanlığa
Adnan AZAR
yangınlar üfürecekti yel
uykusuzluklar büyüyecekti hani
nerde büyük ağartı
nerde yel
bir söz söyle içinden
durma! bir gül daha düşür
karanlığa
Adnan AZAR
Bir Şiirin Son Günleri
fırat'a
günler yanlış zaman kısa ben gittikçe yalnızım
kalksam trenler istasyonlar eskişehir ankara
sabah gri bir gök ben adıma yanlışım
kalksam kara bir şiire uyanıyorum
Adnan AZAR
günler yanlış zaman kısa ben gittikçe yalnızım
kalksam trenler istasyonlar eskişehir ankara
sabah gri bir gök ben adıma yanlışım
kalksam kara bir şiire uyanıyorum
Adnan AZAR
Bir Gece İçin Eksik Sorular
Karanlığı soruyordun!
Çocukluğumu, yeniyetmeliğimi bilebilecek misin?
Bir kader-kısmet kutun oldu mu hiç senin?
Plastik saatler, zıpzıp toplar içeren bir kutunun
sevincini taşıyabilir miydin bu gecenin içine?
Durmadan genişleyen sessizliğinin neresindesin?
Suskunu ne ile süsleyeceksin?
Şimdi soruların ötesindesin, evet! Ama bir gün,
bir yer seçmiş olacaksın kendine: ya sulara çok yakın,
ya yollar için dar!..
Hem sonra senin de gecelerine durmayacak mı
birbirinden kovulmuş üç-beş adam?
Birbirinden kovulmuş üç - beş adam!
Adnan AZAR
Çocukluğumu, yeniyetmeliğimi bilebilecek misin?
Bir kader-kısmet kutun oldu mu hiç senin?
Plastik saatler, zıpzıp toplar içeren bir kutunun
sevincini taşıyabilir miydin bu gecenin içine?
Durmadan genişleyen sessizliğinin neresindesin?
Suskunu ne ile süsleyeceksin?
Şimdi soruların ötesindesin, evet! Ama bir gün,
bir yer seçmiş olacaksın kendine: ya sulara çok yakın,
ya yollar için dar!..
Hem sonra senin de gecelerine durmayacak mı
birbirinden kovulmuş üç-beş adam?
Birbirinden kovulmuş üç - beş adam!
Adnan AZAR
Benim Şarkım Küçük
bu akşam nasıl da şarkılıydım
nasıl tekinsiz bir kıyıdaydım
nasıl duruyordum bir sağanakla
sağanak sonu arasında
nasıl susmuştum susmadan
konuşmadan nasıl konuşmuştum
kuşlar kalkıp konuyordu
susmamla konuşmam arasında
adını çoktan unutmuştum
boyunun en yaşlı ve en
kimsesiz yerinden başlamıştım
nasıl doğrulanmıştı dünya
nasıl doğrulanmıştı zaman
bir çocuk haykırınca
kimseler duymayınca
ben nasıl şarkılıydım
şarkımda bir ölü ha
nasıl susmuştum ki suskumda
bir kâğıt bir kalem
nasıl konuşmuştum
benim şarkım küçük
bir ölüyle doğrulandı bu akşam
Adnan AZAR
nasıl tekinsiz bir kıyıdaydım
nasıl duruyordum bir sağanakla
sağanak sonu arasında
nasıl susmuştum susmadan
konuşmadan nasıl konuşmuştum
kuşlar kalkıp konuyordu
susmamla konuşmam arasında
adını çoktan unutmuştum
boyunun en yaşlı ve en
kimsesiz yerinden başlamıştım
nasıl doğrulanmıştı dünya
nasıl doğrulanmıştı zaman
bir çocuk haykırınca
kimseler duymayınca
ben nasıl şarkılıydım
şarkımda bir ölü ha
nasıl susmuştum ki suskumda
bir kâğıt bir kalem
nasıl konuşmuştum
benim şarkım küçük
bir ölüyle doğrulandı bu akşam
Adnan AZAR
1 Ekim 2008 Çarşamba
Adnan Azar
Adnan Azar, (d. 1956, Çayeli, Rize Türkiye), Türk şair.
TED Kayseri Koleji'ni ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümünü bitirdi. Bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler okudu. Şiirleri, E, Gösteri, Şiir-lik, Yarın, Yazko Edebiyat, Varlık gibi dergilerde yayınlandı. 1981 yılı Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü sahibidir.
YAPITLARI
Unutmak Suları (1981)
Parçalanmış Zamanlar (1997)
Yeni Zaman (1998)
Rüzgâr İstasyonu (2000)
ÖDÜLLERİ
1981 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü
TED Kayseri Koleji'ni ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümünü bitirdi. Bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler okudu. Şiirleri, E, Gösteri, Şiir-lik, Yarın, Yazko Edebiyat, Varlık gibi dergilerde yayınlandı. 1981 yılı Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü sahibidir.
YAPITLARI
Unutmak Suları (1981)
Parçalanmış Zamanlar (1997)
Yeni Zaman (1998)
Rüzgâr İstasyonu (2000)
ÖDÜLLERİ
1981 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)