Durmaksızın bağırıyordu öğretmen
tahtanın önünde
kızgın mı kızgındı
tebeşir tozluydu elleri
ama arka sıradakiler
kimi pestil paylaşıyor,
kimi karıştırıyordu elindeki,
resimli dergiyi
denklemler yazıyordu coşkuyla
düzgün elyazısıyla
zalimlerin yürek rengi tahtanın üstüne
yazdı yine
"bir eşittir bire"
öğrencilerden biri kalktı ayağa
diğerleri kalkmadı - bu her zaman böyledir -
ve "yanlıştır" dedi "bu denklem" yavaşça
çocuklar şaşkın gözlerle süzdüler onu
öğretmen duraksadı
sordu ayaktaki çocuk
"diyelim her insan bir birim
eşit midir yine bir bire"
sessizlik
- ne güç bir soru -
kızdı öğretmen "evet" dedi
gülümsedi ayaktaki çocuk
"diyelim her insan bir birim
neden ayrılmış insanlar
soylu üstte yoksul altta"
diyelim her insan bir birim
neden gümüş yüzlüsü ay gibi üstün
neden zenci olan feryatlarla altta
altüst eder bu denklemi
her insan bir birim olursa
güldü çocuk sordu çocuk
eğer bir eşit olsaydı bire
kim yaşatırdı soyluları varlık içinde
kim örerdi Çin Seddini
kim katlanırdı yoksulluk yüküne
eğer bir eşit olsaydı bire
kimin yüzünde şaklardı kırbaç
kim koyabilirdi özgür kuşları kafese
sustu öğretmen
dinledi, mahzunlaştı
yazdırdı çocukların defterlerine
"bir eşit değildir bire"
Ahmet Ziberem
Çeviren: M. Babek
tahtanın önünde
kızgın mı kızgındı
tebeşir tozluydu elleri
ama arka sıradakiler
kimi pestil paylaşıyor,
kimi karıştırıyordu elindeki,
resimli dergiyi
denklemler yazıyordu coşkuyla
düzgün elyazısıyla
zalimlerin yürek rengi tahtanın üstüne
yazdı yine
"bir eşittir bire"
öğrencilerden biri kalktı ayağa
diğerleri kalkmadı - bu her zaman böyledir -
ve "yanlıştır" dedi "bu denklem" yavaşça
çocuklar şaşkın gözlerle süzdüler onu
öğretmen duraksadı
sordu ayaktaki çocuk
"diyelim her insan bir birim
eşit midir yine bir bire"
sessizlik
- ne güç bir soru -
kızdı öğretmen "evet" dedi
gülümsedi ayaktaki çocuk
"diyelim her insan bir birim
neden ayrılmış insanlar
soylu üstte yoksul altta"
diyelim her insan bir birim
neden gümüş yüzlüsü ay gibi üstün
neden zenci olan feryatlarla altta
altüst eder bu denklemi
her insan bir birim olursa
güldü çocuk sordu çocuk
eğer bir eşit olsaydı bire
kim yaşatırdı soyluları varlık içinde
kim örerdi Çin Seddini
kim katlanırdı yoksulluk yüküne
eğer bir eşit olsaydı bire
kimin yüzünde şaklardı kırbaç
kim koyabilirdi özgür kuşları kafese
sustu öğretmen
dinledi, mahzunlaştı
yazdırdı çocukların defterlerine
"bir eşit değildir bire"
Ahmet Ziberem
Çeviren: M. Babek