Amaçlı yaşamlar kadar
sinirime dokunan bir şey yok,
ne kadar amaçlı yaşamla
karşılaşırsam
o kadar Kerouac oluyorum.
Alkol bir sığınak değil,
bir gerçeklik süzgecidir
-amaçlar ona takılır
ve Jack’in şarabından iyisi yoktur.
Biliyorum, çünkü şarabın
ucuz ya da pahalı oluşunun değeri
yoktur,
şarabın değişim değeri
amacın değişim değerini kat be kat
aşar.
Amaçlar kolayca el değiştirir,
öznenin kendi üstüne kapanması, ne
tuhaf –
oysa şarabın el değiştirmesi
bir topluluğun genişlemesidir.
2007 insanları bu konuda biraz
zorlanacaktır,
ne de olsa düzenli bir yaşamları,
öngörülebilir amaçları var,
herşey ucu ucuna hesaplanamaz,
ama bizi matematik kesinliklere
ulaştırabilir.
Ne Kerouac’ın ne benim
bu konuda bir tutum benimsememiz
doğru olur,
çünkü şarabın uzaktan da olsa
özgürleşimle bir akrabalığı vardır.
Özgürleşim deyince de
bir Lower East Side sokağında
ellerim cebimde yürümeyi
ve amaçlara
gülüp geçmeyi anlıyorum.
Bu devrimci devinim
bir yön bulma tutkusuna
kapılmadan önce
benimle çıkabilir
ve onu çimlerin üzerinde
becerebilirim.
Bunu daha önce de yaptığım için
belli bir amaca yaslandığımı
düşünebilirsiniz,
ama gövdeleri çoğaltmaktan
daha amaçsız bir şey olamaz.
Gövdeleri çoğaltmak derken
üremeyi değil,
kendini onlara bırakmayı
imliyorum,
bu durum 2007 insanlarına aykırı
gelecektir,
çünkü denetimsiz amaç olamaz.
Bence de.
İşte bu yüzden cep telefonumu
kapatıp
çırılçıplak soyunuyorum.
Taranmaya hazırım.
Bulgular bir boşluğu imleyeceğine
göre
Koşup sıçrayabilir, salıncağa
asılabiliriz.
Amaçsızlığımız dinelince
şarap daha da keyifli gelecektir.
C. Hakan Arslan
28.07.07, Ankara
sinirime dokunan bir şey yok,
ne kadar amaçlı yaşamla
karşılaşırsam
o kadar Kerouac oluyorum.
Alkol bir sığınak değil,
bir gerçeklik süzgecidir
-amaçlar ona takılır
ve Jack’in şarabından iyisi yoktur.
Biliyorum, çünkü şarabın
ucuz ya da pahalı oluşunun değeri
yoktur,
şarabın değişim değeri
amacın değişim değerini kat be kat
aşar.
Amaçlar kolayca el değiştirir,
öznenin kendi üstüne kapanması, ne
tuhaf –
oysa şarabın el değiştirmesi
bir topluluğun genişlemesidir.
2007 insanları bu konuda biraz
zorlanacaktır,
ne de olsa düzenli bir yaşamları,
öngörülebilir amaçları var,
herşey ucu ucuna hesaplanamaz,
ama bizi matematik kesinliklere
ulaştırabilir.
Ne Kerouac’ın ne benim
bu konuda bir tutum benimsememiz
doğru olur,
çünkü şarabın uzaktan da olsa
özgürleşimle bir akrabalığı vardır.
Özgürleşim deyince de
bir Lower East Side sokağında
ellerim cebimde yürümeyi
ve amaçlara
gülüp geçmeyi anlıyorum.
Bu devrimci devinim
bir yön bulma tutkusuna
kapılmadan önce
benimle çıkabilir
ve onu çimlerin üzerinde
becerebilirim.
Bunu daha önce de yaptığım için
belli bir amaca yaslandığımı
düşünebilirsiniz,
ama gövdeleri çoğaltmaktan
daha amaçsız bir şey olamaz.
Gövdeleri çoğaltmak derken
üremeyi değil,
kendini onlara bırakmayı
imliyorum,
bu durum 2007 insanlarına aykırı
gelecektir,
çünkü denetimsiz amaç olamaz.
Bence de.
İşte bu yüzden cep telefonumu
kapatıp
çırılçıplak soyunuyorum.
Taranmaya hazırım.
Bulgular bir boşluğu imleyeceğine
göre
Koşup sıçrayabilir, salıncağa
asılabiliriz.
Amaçsızlığımız dinelince
şarap daha da keyifli gelecektir.
C. Hakan Arslan
28.07.07, Ankara