Jabavü'nün dumanlarına
karışmış
sabah sisi, beyaz kadın,
yayılıyor, kalın, sarı
geniş bir yaradan
sızan irin gibi.
Küçücük evlerimiz boğuluyor içinde
ağa yakalanmış balıkları andıran.
Kanın kırmızı paçavralarına bürünmüş,
köpekler, çöp tenekelerinin yağmacıları,
hırlaşıyorlar, yırtıcı, bir çıkın
kıpırdıyor, belli belirsiz.
Bir taş atıyorum?
Uzun sivri dişlerini gösteriyor köpekler
ve bir an için
kızıl kadifeden ağızlarını.
Tabanları yağlıyorlar
ve didiklenmiş bir ceset bırakıyorlar.
- bir yığın pisliğin üstünde yeni doğmuş bir çocuk"
"Ey Yemliğin Hazreti İsa'sı
karışmış
sabah sisi, beyaz kadın,
yayılıyor, kalın, sarı
geniş bir yaradan
sızan irin gibi.
Küçücük evlerimiz boğuluyor içinde
ağa yakalanmış balıkları andıran.
Kanın kırmızı paçavralarına bürünmüş,
köpekler, çöp tenekelerinin yağmacıları,
hırlaşıyorlar, yırtıcı, bir çıkın
kıpırdıyor, belli belirsiz.
Bir taş atıyorum?
Uzun sivri dişlerini gösteriyor köpekler
ve bir an için
kızıl kadifeden ağızlarını.
Tabanları yağlıyorlar
ve didiklenmiş bir ceset bırakıyorlar.
- bir yığın pisliğin üstünde yeni doğmuş bir çocuk"
"Ey Yemliğin Hazreti İsa'sı
İyi uyu
insan çöplüğü üstünde."
Anan yumurtladı seni sabahın ışıkları içinde,
günahsız parlayan yüzün,
el değmemiş çiğ tanesi gibi yüreğin.
insan çöplüğü üstünde."
Anan yumurtladı seni sabahın ışıkları içinde,
günahsız parlayan yüzün,
el değmemiş çiğ tanesi gibi yüreğin.
Oswald Mtshali
Çeviren: Eray Canberk