Kükürt tekneleri döndüğünde, kükürt
Kaplı olurdu babamın gözkapakları
Galapagos ispinozunda olduğu gibi
Annem alaca basmayı masaya yayar
Dolapları temizler, ekmek yapar her salı
Çocukların saçlarını taralı tutardı
Bir tür arıydı babam.
Parlayan göğsü çift - vuruş James'in
Parçalardı asfaltın üstündeki havayı
Anımsarım asma dallar gibi kaşlarını
Bir gece kuşunun gözlerini gizleyen
Ve alışkın denizin serpintisine
Her zaman ay nöbeti devraldıktan
Sonra dönerdi eve, arkasında
Limanda uyuyan iskeleyi bırakarak.
Kaplı olurdu babamın gözkapakları
Galapagos ispinozunda olduğu gibi
Annem alaca basmayı masaya yayar
Dolapları temizler, ekmek yapar her salı
Çocukların saçlarını taralı tutardı
Bir tür arıydı babam.
Parlayan göğsü çift - vuruş James'in
Parçalardı asfaltın üstündeki havayı
Anımsarım asma dallar gibi kaşlarını
Bir gece kuşunun gözlerini gizleyen
Ve alışkın denizin serpintisine
Her zaman ay nöbeti devraldıktan
Sonra dönerdi eve, arkasında
Limanda uyuyan iskeleyi bırakarak.
Elisabeth Smither
Türkçesi: Ali Cengizkan