Hayır, hayır! Git yanımdan. Geç vakit ayrıldım ondan.
Bozmam kınımı azıcık parlaklıkla,
Değil mi ki yeni bir ışıkla doludur beni çevreleyen hava;
Narindir kolları, gene de kuşattı beni sımsıkı
Ve eterli bir gazlı bezle örtülmüş gibi bıraktı beni;
Şirin yapraklarlaymış gibi; lâtif bir berraklıklaymış gibi.
Ah, yakınlığında büyü devşirdim
O'nun sarmalandığı şeyle yarı yarıya sarmalanayım diye.
Hayır, hayır! Git yanımdan. Hâlâ çeşnisi bende,
Huş çardaklarından esen ilkbahar rüzgârı gibi uysal.
Yeşil çıkar filizler, Nisan rüzgârı dallarda,
El çabukluğuyla kışın yarasını iyileştirirken,
Ağaçlara benzerliğin bir lezzetini barındırır:
Ağaç kabuğu gibi beyaz, bu hanımın saatleri gibi öyle beyaz.
Bozmam kınımı azıcık parlaklıkla,
Değil mi ki yeni bir ışıkla doludur beni çevreleyen hava;
Narindir kolları, gene de kuşattı beni sımsıkı
Ve eterli bir gazlı bezle örtülmüş gibi bıraktı beni;
Şirin yapraklarlaymış gibi; lâtif bir berraklıklaymış gibi.
Ah, yakınlığında büyü devşirdim
O'nun sarmalandığı şeyle yarı yarıya sarmalanayım diye.
Hayır, hayır! Git yanımdan. Hâlâ çeşnisi bende,
Huş çardaklarından esen ilkbahar rüzgârı gibi uysal.
Yeşil çıkar filizler, Nisan rüzgârı dallarda,
El çabukluğuyla kışın yarasını iyileştirirken,
Ağaçlara benzerliğin bir lezzetini barındırır:
Ağaç kabuğu gibi beyaz, bu hanımın saatleri gibi öyle beyaz.
Ezra Pound