nerde o sarısabır, safran ve sarı sesi
akşamın? duymak sanki bir gülün
yolculuğu gibidir bahçeden sana doğru;
gelsin, bilsin ve sensin, yağdığın o yağmuru
alıp gidensin işte, daha ergin bir yaza...
bahçemde yer kalmadı, her taraf tıka basa
yaşlı yazlarla dolu... orda elbet o çölün
ortasında yabansı, ürkek ve sanki garip
bir şeyler duyuyorum... sesler, şeyler? ölünün
son gördüğü o gülü çağrıştıran, -nedense...
ben yine bahçemleyim, bu belki kendimleyim-
mi demek? Zaman ten'dir, eğer yazlar bedense...
Hilmi Yavuz