Yakında bir şey oturuyor, birleşmiş diple
ve tekrarlıyor kendi sayısını, kendi özgün işaretini.
Nasıl da görüyor insan taşların zamana dokunduğunu,
kendi ince maddesinde zamanın bir kokusu var
ve tuzla uykudan denizin getirdiği su.
Aynı şey çevreliyor beni, tek bir devinim:
mineralin ağırlığı, balın ışığı
sarılıyor gece sözcüğünün sesine:
buğdayın, fildişinin, hıçkırıkların mürekkebi,
meşinden şeyler, tahtadan, yünden,
eskimiş, sararmış, benzer,
çevreliyor beni bir duvar gibi.
Sessiz çalışıyorum, dönerek kendi etrafımda,
ölümün etrafındaki üzgün tilki gibi.
Düşünüyorum, yayılmış mevsimlerden uzakta,
merkez bile, çevrilmiş suskun coğrafyayla:
dayanılır bir sıcak iniyor gökten,
şaşkın birliklerden bir son imparatorluk
toplanıyor çevremde.
ve tekrarlıyor kendi sayısını, kendi özgün işaretini.
Nasıl da görüyor insan taşların zamana dokunduğunu,
kendi ince maddesinde zamanın bir kokusu var
ve tuzla uykudan denizin getirdiği su.
Aynı şey çevreliyor beni, tek bir devinim:
mineralin ağırlığı, balın ışığı
sarılıyor gece sözcüğünün sesine:
buğdayın, fildişinin, hıçkırıkların mürekkebi,
meşinden şeyler, tahtadan, yünden,
eskimiş, sararmış, benzer,
çevreliyor beni bir duvar gibi.
Sessiz çalışıyorum, dönerek kendi etrafımda,
ölümün etrafındaki üzgün tilki gibi.
Düşünüyorum, yayılmış mevsimlerden uzakta,
merkez bile, çevrilmiş suskun coğrafyayla:
dayanılır bir sıcak iniyor gökten,
şaşkın birliklerden bir son imparatorluk
toplanıyor çevremde.
Pablo Neruda
Yeryüzünde Birinci Konaklama