Türlü türlü, soğuk yapraklardan işitiliyor birden
chucao kuşunun sesi, sanki bir şey bulunmuyor
yalnızlığın yığılmasından oluşan bu çığlıktan başka,
bütün ıslak ağaçlardan oluşan bu ses.
Ses titreyerek kaydı ve karanlık atımın üzerine,
daha yavaşça ve daha da derin bir kaçıştan: durdum,
neredeydim? Hangi günlerdi bunlar?
Yaşadığım her şey dörtnalaydı kaybedilmiş
bu mevsimlerin arasından, yağmurlu dünya
camlara çarpıyordu, fırtınanın puması
yaklaşıyordu sessizce kana susamış ateşten iki gözle,
ve kanalların denizi, dehlizler arasında yeşil
ıpıslak güzellikten, yalnızlık, fındık çalılarının altında
gençken sevdiğim kadının öpüşü,
her şey birdenbire yükseldi chucao kuşunun çığlığı
vahşi ormanda uçuşurken nemli heceleriyle.
chucao kuşunun sesi, sanki bir şey bulunmuyor
yalnızlığın yığılmasından oluşan bu çığlıktan başka,
bütün ıslak ağaçlardan oluşan bu ses.
Ses titreyerek kaydı ve karanlık atımın üzerine,
daha yavaşça ve daha da derin bir kaçıştan: durdum,
neredeydim? Hangi günlerdi bunlar?
Yaşadığım her şey dörtnalaydı kaybedilmiş
bu mevsimlerin arasından, yağmurlu dünya
camlara çarpıyordu, fırtınanın puması
yaklaşıyordu sessizce kana susamış ateşten iki gözle,
ve kanalların denizi, dehlizler arasında yeşil
ıpıslak güzellikten, yalnızlık, fındık çalılarının altında
gençken sevdiğim kadının öpüşü,
her şey birdenbire yükseldi chucao kuşunun çığlığı
vahşi ormanda uçuşurken nemli heceleriyle.
Pablo Neruda
Evrensel Şarkı