IX
Ne cılız bir yaşam sürüyor
balıkçı kız...
Kirli, kokuyor,
paçavralar içinde,
boyuna bağırıyor,
nerdeyse bayılacak.
Hasta bir kız.
Yüzü ne kadar soluk!
Ne hüzünlü gözleri var,
Külrengi martılar gibi
mavi gözleri.
Ah, balıkçı kız, balıkçı kız,
balık satıcısı kız!
balıkçı kız...
Kirli, kokuyor,
paçavralar içinde,
boyuna bağırıyor,
nerdeyse bayılacak.
Hasta bir kız.
Yüzü ne kadar soluk!
Ne hüzünlü gözleri var,
Külrengi martılar gibi
mavi gözleri.
Ah, balıkçı kız, balıkçı kız,
balık satıcısı kız!
XXI
Tarlalar.
Sürüler.
Dağlar.
Güneş, rüzgar, su.
(Akıyor ırmaklar
başıboş,
mırıldanarak
kır çiçeklerine şarkılarını.)
Bir çocuk gülüyor.
Şarkı söylüyor bir ihtiyar.
İki genç köylü öpüşüyor
göğün altında.
Oturdum
bu şiiri yazdım
yeni bir yaşam uğruna.
Sürüler.
Dağlar.
Güneş, rüzgar, su.
(Akıyor ırmaklar
başıboş,
mırıldanarak
kır çiçeklerine şarkılarını.)
Bir çocuk gülüyor.
Şarkı söylüyor bir ihtiyar.
İki genç köylü öpüşüyor
göğün altında.
Oturdum
bu şiiri yazdım
yeni bir yaşam uğruna.
XXVI
Yitirdim kunduralarımı
büyük Sula Vadisi'nde.
Irmaklardan geçtim,
uyuyan köprülerden,
ayın pelerini altından.
Muz korularının hışırtısına,
pumaların kükreyişine,
caramba! geliyorum.
Geliyorum işte, yalınayak,
San Pedro Sula'ya.
büyük Sula Vadisi'nde.
Irmaklardan geçtim,
uyuyan köprülerden,
ayın pelerini altından.
Muz korularının hışırtısına,
pumaların kükreyişine,
caramba! geliyorum.
Geliyorum işte, yalınayak,
San Pedro Sula'ya.
XXX
Otellere bakıyorum
bir iş bulayım da karnım doysun diye,
yok.
Çarşı-pazar bırakmıyorum
orada da aynı:
yok.
Bütün sokakları dolaşıyorum,
yerlerde
bir sözcük bile yok.
Yok. Yok. Yok.
bir iş bulayım da karnım doysun diye,
yok.
Çarşı-pazar bırakmıyorum
orada da aynı:
yok.
Bütün sokakları dolaşıyorum,
yerlerde
bir sözcük bile yok.
Yok. Yok. Yok.
Constantino Suasnavar
Çeviren: Ülkü Tamer