Dolaştım mı gürültülü sokaklarda,
Girdim mi tıkış tıkış dolu kiliseye,
Oturdum mu çılgın gençler arasında,
Ben, hayallerime dalarım.
"Yıllar geçiyor" derim,
"Yıllar geçiyor" derim,
"Buradaki herkes,
Hepimiz yitip gideceğiz,
Ve birilerinin saati yakın."
Bakınca bir yalnız meşeye,
Bakınca bir yalnız meşeye,
"Ormanların papazı", diye düşünürüm.
"Beni de eskitecek,
Dedemi eskittiği gibi."
Bir tatlı bebeği okşarken,
"Hoşçakal" derim,
"Dünyadaki yerim senin olsun,
Benim çürüme, senin tomurcuklanma vaktin."
Alıştım, her günü, her saati,
Bir tatlı bebeği okşarken,
"Hoşçakal" derim,
"Dünyadaki yerim senin olsun,
Benim çürüme, senin tomurcuklanma vaktin."
Alıştım, her günü, her saati,
Aynı düşüncelerle tüketmeye.
Çırpınırım bilmek için,
Gelecekteki ölüm vaktimi.
Ne zaman gösterecek kader ölümü?
Kavgada mı? Ya da bir gezide, dalgaların koynunda mı?
Veya komşu ova,
Soğumuş küllerimi kabul eder mi?
Duyarsız bedenime,
Her yer aynı, çürümek için.
Ama yine de sonsuz uykuya dalmayı,
İsterdim sevdiğim yerlerin yakınında.
Mezarlığın girişinde, o gün,
Ne zaman gösterecek kader ölümü?
Kavgada mı? Ya da bir gezide, dalgaların koynunda mı?
Veya komşu ova,
Soğumuş küllerimi kabul eder mi?
Duyarsız bedenime,
Her yer aynı, çürümek için.
Ama yine de sonsuz uykuya dalmayı,
İsterdim sevdiğim yerlerin yakınında.
Mezarlığın girişinde, o gün,
Bırakın, bir genç yaşam kıpırdasın.
Ve doğa, kayıtsızca,
Ebedi güzelliğiyle ışıldasın.
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Seçme Şiirler
1829
Puşkin bazı şiirlerine başlık koymuş, bazılarını ise başlıksız bırakmış. Bu şiirler, genellikle Rusya'da ilk dizeleri ile anılır ya da adlandırılırlar, ama başlıksız basılırlar. Ben bu şiirleri ilk dizeleri ile başlıklandırdım.