Şiir, Sadece: Donuk Işıklar
Donuk Işıklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Donuk Işıklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2018 Salı

Agatha Christie'nin Son Romanı

Lady Fenton başında masanın,
Şöminede gürüldüyor ateş.
Yerde büyük bir Türk halısı,
Takvimdeki tarih 1935.

Nigel'la Mary yan yanalar,
Neredeyse değecek başları,
Dışarıda kararmış ağaçlar,
Camlar yansıtıyor akşamı.

"Evet," diyor Sir Frederick,
"Tom'u gördüm geçenlerde,
Hiç yaşlanmamış sanırsınız,
Polo oynardık kaç yıl önce."

Şarabını yudumluyor Dr. Wılliams,
Karısı oynuyor inci kolyesiyle,
Bıyığını sıvazlıyor Albay Conway,
Eski Madras güneşleri yüzünde.

Bilmiyorlar neler hazırlıyor kader,
Neler gizli kutusunda zamanın:
Fundalıkların ardında budala polisler,
Tanıklığı hizmetçi kızların.

Diyorlar: "Hiçbir şey sarsamaz bizi,
Dürüst, güçlü, uygar insanlarız biz,
Kasalarımızda hisse senetleri,
Saplarımıza dek İngiliz."

Sonra birdenbire sönüşü ışıkların,
Delice titreyen mumlar
Ve karanlığı yırtan çığlık:
"Tanrım, aramızda bir katil var!"


Şavkar Altınel
Donuk Işıklar

19 Nisan 2018 Perşembe

Hayaletli Ev: Bir Melodram

Kimse yaklaşmıyor parmaklıklara,
Yana yatmış "Kiralık" levhası,
Otlar bitmiş tarhların ortasında,
Yosunlar kaplamış çoktan taşları;

Ama bir panjur gıcırdıyor bazı,
Bacadan bir duman tütüyor sanki,
Bir yerlerden garip bir tıkırtı,
Bir şeyler kımıldatıyor perdeleri.

Duvarın dibindeki sıra belli hala ılık,
Tınlayıp dursa da kurşun saçaklar
Ve rüzgarda boğuk bir hıçkırık
Boş havuza yağarken yapraklar.


Şavkar Altınel
Donuk Işıklar