Öylesine ürkünç ki-neşelendiriyor insanı-
Hoşa gidiyor neredeyse, dehşetin öylesine üzerinde-
Hoşa gidiyor neredeyse, dehşetin öylesine üzerinde-
Ruh bakıp kalıyor ardından, güvenli
En kötüsünü bilmek, korkuyla yer bırakmıyor
Çabucak bir göz atmak bir hortlağa, faydasız
En kötüsünü bilmek, korkuyla yer bırakmıyor
Çabucak bir göz atmak bir hortlağa, faydasız
Ama boğuşmak-galip gelmektir ona-
Nasıl kolay gelir işkence, şimdi-
Belirsizlikti öylesine örseleyen-
Soğuktur gerçek ve çıplak-
Nasıl kolay gelir işkence, şimdi-
Belirsizlikti öylesine örseleyen-
Soğuktur gerçek ve çıplak-
Ama insanı ayakta tutan da bu
Kuşku duyanlara gösterirdik-yakarıyı-
Kuşku duyanlara gösterirdik-yakarıyı-
Ama ümit etmeyi bıraktık, şimdi,
Bilen bizler
Bilen bizler
Ölüme bakmaktır, ölmek
Bırakıvermek soluğu
Öylece uyumak değil
Yastığa koyup başı-
Başkaları, boğuşabilir
Öylece uyumak değil
Yastığa koyup başı-
Başkaları, boğuşabilir
Seninkisi, bitmiştir-
Ve böyle gelir ürkünç kasveti hüznün
-serbestçe kurar korkuyu-
Hem uzaktasın-hem de herkese açık dehşet
Ve böyle gelir ürkünç kasveti hüznün
-serbestçe kurar korkuyu-
Hem uzaktasın-hem de herkese açık dehşet
Neşeli, tatilde, solgun-
Emily Dickinson
Çeviren: Oğuz Cebeci