Gözden kaçırdık bu alacakaranlığı da.
Kimse görmedi bu akşamda bizi el ele,
inerken mavi gece yeryüzünün üzerinde.
Penceremden gördüm
günbatımının eğlencesini uzak tepelerde.
Bazen oluyordu, ki bir sikke gibi
yangın oluyordu ellerimde bir tutam güneş.
Anımsıyordum seni, kaygılıydım yürekten
çok iyi bildiğin bir hüzünle.
Neredeydin o zamanlar?
Hangi insanların arasındaydın?
Ne söylemiştin onlara?
Niçin bütün sevdam doldurmalı birdenbire beni,
hüzünle vurulurken ben, ve sen bunca uzakken benden?
Düştü yere alacakaranlıkta hep sığındığım kitap,
Ve yaralı bir köpek gibi kaydı pelerinim ayaklarımın önüne.
Daima, daima gidiyorsun uzaklara akşamları,
alacakaranlığın heykelleri hızla yok ettiği yere.
Pablo Neruda
Veinte Poemas de Amor y Una Cancion Desespera'dan
Kimse görmedi bu akşamda bizi el ele,
inerken mavi gece yeryüzünün üzerinde.
Penceremden gördüm
günbatımının eğlencesini uzak tepelerde.
Bazen oluyordu, ki bir sikke gibi
yangın oluyordu ellerimde bir tutam güneş.
Anımsıyordum seni, kaygılıydım yürekten
çok iyi bildiğin bir hüzünle.
Neredeydin o zamanlar?
Hangi insanların arasındaydın?
Ne söylemiştin onlara?
Niçin bütün sevdam doldurmalı birdenbire beni,
hüzünle vurulurken ben, ve sen bunca uzakken benden?
Düştü yere alacakaranlıkta hep sığındığım kitap,
Ve yaralı bir köpek gibi kaydı pelerinim ayaklarımın önüne.
Daima, daima gidiyorsun uzaklara akşamları,
alacakaranlığın heykelleri hızla yok ettiği yere.
Pablo Neruda
Veinte Poemas de Amor y Una Cancion Desespera'dan