Şiir, Sadece: Gürcü Şiiri
Gürcü Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gürcü Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Temmuz 2017 Cumartesi

Aynı Ses, Hep

Parçalayacağın ekmek gibiyim ben
Yakacağın ateş gibiyim, arı su gibiyim
Ölüler yurduna seninle gidecek olan

Köpük gibiyim
Senin için ışığı ve limanı olgunlaştıran.

Kıyıları silen gece kuşu gibiyim
Ansızın akşamın yeli gibi daha soğuk ve ansızın


İossif Noneşvili
Çeviren: Özdemir İnce

14 Temmuz 2017 Cuma

Var Böyle Bir Ülke

Bir beşik gölgesinde sallanan, asmaların
Bir kavalın tatlı inleyişi,
Dilden dile dolaşan ölümsüzlük ve yiğitlik türküleri
Bir halkın, Rustaveli'nin şiirlerinde.
Tertemiz kanıyla atalarımızın
Yıkanmış bir toprak; güneş ışınlarıyla taçlanan,
Uçurumlara sıçrayan uğultulu seller
Karlı dağlar: ovalarda bülbüller.
Ansızın bir geyik sürüsü,
Bir kartal gökyüzünde salınan...
Söylediğim gerçek, var böyle bir ülke.
Var böyle bir ülke: adı Gürcistan!
Güçlü erkeklerin güzel kadınların buyruğunda

İavnana: Orolova. Rero ...
Bağlar, çayırlar, buğday tarlaları
Durmadan ışıtır yaşamayı; ışıtır aşkı!
Bir atasözü:
"Mutluyuz bölüştüğümüz zaman kuru ekmeğimizi."
Açar dostlara yüreğinin,
Ve de evinin kapılarını ardına dek:
Bir tanrı konuğudur gelen mutlak,
Diye düşünen yiğit halkı!
Söylediğim gerçek, var böyle bir ülke,
Var böyle bir ülke, adı Gürcistan.
"Dağları ovaları da olsa bir küçük ülke"
Demeyin; gökyüzündedir o doruklar;
Okşar durur güneşi,
Bir elde kadeh bir elde çiçek.
Karşılamaya hazırlanır baharı!..
Bir yücelik düşü varsa
Ölümsüz halkının yüceliğidir o!
Yüreği kıvançla dolu.
Seyreder gelecek denen sancağın çırpınışını,
Söylediğim gerçek, var böyle bir ülke
Var böyle bir ülke; adı Gürcistan!..


İossif Noneşvili
Çeviren: Sefahattin Hilav

Dut Ağacı

Penceremden atlayacak dut ağacı, kuşkusuz!..
Odama süzülecek, sürünecek saçlarıma.
Adımı çağırıyor, sesleniyor, kıvranıyor sanki
Elmas yapraklı dik başlı ağacım!
Nasıl da eziliyor yüreğim, fısıldayışlarından
Nasıl da tutku yüklü, yakıcı bu sözler!
Biliyorum penceremden atlayacak dut ağacı;
Birden odama süzülecek
Saracak gövdemi


Anna Kalandadze
Çeviren: Selahattin Hilav

Yuvarlanan Taş

"Dur durak bilmiyorsun, korkuyorsun bir yerlerde kalmaktan
"Ne garip! Demek böyle yaratılmışsın sen!" diyorlar.
Doğru! Sonuna kadar yaşıyorum, sonuna kadar söylüyorum, türkümü.
Kim kınayabilir beni coşkunsam; kabıma sığmıyorsam.
Köpüklü bir selin önünü çevirseniz
Durgun ve bulanık bir birikinti kalır geriye!
Delişmen bir ırmak gibidir ruhum
Kıvılcım yüklü dalgalarını devirerek akan
Öylesine tedirginim; öylesine çılgın! seviyorum alınyazımı!
Yuvarlanan ve yosun tutmayan taşın alınyazısını!...


İossif Grişaşvili
Çeviren: Selahattin Hilav

13 Temmuz 2017 Perşembe

Alazan'ın Kıyılarında

Bilirim tabiatın konuştuğu dili
Güzellik ve bilgelik dolu sesini tanırım
Düşen yaprağın mırıltısından anlarım
Alazan dağlarının türküsünü, benden sorun!

Borbal dorukları neler anlatır
Sakhor tepeleri, Khador geçitleri,
Vadiyi seyreden dağ ne düşünür?
Altın tenli güzel ne fısıldar, benden sorun!

Buzlu kayaların çıtırdısını
Yüreğini ovaya açan kaynakları
Nisan ayının çılgın sellerini
Uyku dolu gözün dingin yüzünü, benden sorun!

Bilirim tabiat-kitabını okumayı
kulak vermeyi sesine, ölümsüz güzelliklerle dolu;
Buğdayın ve otların incecik sözlerini
Ve güneşin canlandırdığı üzüm denilen elması, benden sorun!

Rüzgar neler fısıldar anlarım,
Tanırım kuşu uçuşundan,
Şu dünyadan çekip gittiğim an
Biliyorum, bu cıvıl cıvıl konuşmalardan
İnsanoğlunun diline dökülmeyen bir şey kalacak


İraklı Abaşidze
Çeviren: Selahattin Hilav

Şafaktan Önce Kar

Şehir sırtüstü uyuyordu
Yüzünde yorgun bir gülümseyişle
Anımsamaya çalışır gibi
Geçmiş günün olaylarını
Ve az önce şafaktan
Yorgan kayıverince
Uyuyan Tifüs
Bir beyaz nevresimle kaldı

Boşuna değil şafağın
Mucizeler vaat etmesi
Bu sokaklara beyazını
Boşuna çekmedi kış
Sessizlik ve bilgelik doldu
Bir eski kitap mahzeni gibi her yer
Gizemli bir bekleyişe
Gömüldü dilsiz evler

Ve ıssız Mtatsminda'da
İki anlamlı bir desen belirdi
Bezendi tunç renkli yamaç
Parlak nakışıyla hayatın
Baktı şehre dağdan
Dilsiz bir hayranlıkla Akaki
Apak aydınlığında
Kışın ve kendi saçlarının


İraklı Abaşidze
Çeviren: Ataol Behramoğlu

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Güz

Bulutlar
Karanlık bulutlar
İndi iyice aşağılara
Güneşliyken gün, kapandı birden.
Eski yara yerleri
Askerlerin
Sızlıyor şimdi
Askerler ki yoktur ayrımları
Şairlerden

Bin övgü onlara, bin şan!
Savaşın ateşinde pişip
Kardeş oldular şairlerle.

Aynı acı yazılıdır
Çünkü şairlerin alnına da
Ki nükseder
Havanın her değişiminde...


İraklı Abaşidze
Çeviren: Ataol Behramoğlu