Fâllâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtiin/Fâ'ilün
1. Bülbül-i dil gülşen-i ruhsârun eyler ârzû
Nergis, açık istiare ile göz yerinde kullanılmıştır. Hasta göz, baygın bakan gözdür. Nergis daima süzgün, baygın bakan, bazen de tatlı şehlâ göze benzetir.
5. Ayrılıktan dolayı hasta olan tenim sıhhat için daima sabah yelinden, senin hakkında doğru haber getirmesini ister.
Sıhhat, sağbk ve doğruluk anlamlarıyla kullanılarak cinas yapılmıştır. Sıhhati ahbâr, haberlerin şahinliği, doğruluğu demektir.
6. Gözümün bebeği ayrıbk gecesinin karanlığında muma bakmaz. Senin nurlu yüzünün ışığını (aydınlığını) arzu eder.
7. Hasta gönüllü Fuzûlî, vuslatım istemektedir. Sana kavuşmayı ister, yüzünü görmek mutluluğunu arzu eder.
1. Bülbül-i dil gülşen-i ruhsârun eyler ârzû
Tûtî-i can lal-i şekker-bârun eyler ârzû
2. Nâme-i kâsıd peyâmiyle hoş olmaz hâtıram
2. Nâme-i kâsıd peyâmiyle hoş olmaz hâtıram
Öz lebünden lehce-i güftârun eyler ârzû
3. Serv ü gül nezzâresin n'eyler sana hayran olan
3. Serv ü gül nezzâresin n'eyler sana hayran olan
Ârzunlan kadd-i hoş-reftârun eyler ârzû
4. Ârzû eyler ki men tek muttasıl bîmâr ola
4. Ârzû eyler ki men tek muttasıl bîmâr ola
Kim ki vasl-ı nerkis-i bîmârun eyler ârzû
5. Hecr bîmân tenüm bâd-ı sabâdan dem-be-dem
5. Hecr bîmân tenüm bâd-ı sabâdan dem-be-dem
Sıhhat içim sıhhat-i ahbârun eyler ârzû
6. Zulmet-i hecründe bahmaz şem'e çeşmüm merdümi
6. Zulmet-i hecründe bahmaz şem'e çeşmüm merdümi
Pertev-i ruhsâr-ı pür-envârun eyler ârzû
7. Ârzûmend-i visâlündür Fuzûlî haste-dil
7. Ârzûmend-i visâlündür Fuzûlî haste-dil
Vaslun ister devlet-i didârun eyler ârzû
Fuzuli
l. Gönül bülbülü yanağının gül bahçesini arzu eder. Can papalara şeker saçan la'l gibi kırmızı dudağını ister.
La'l açık istiare yapılarak dudak yerinde kullanılmıştır. Dudağın şeker saçması (şeker-bâr), tatlılığı aynı zamanda tatlı sözler söylemesi dolayısıyledir. Papağan şeker yedirilerek komışturulduğu için şeker ile ilgilidir. Beyitte gönül bülbüle, sevgilinin yanağı gül bahçesine, can papağana benzetilmiş; gülsen, bülbül; papağan, şeker kelimeleriyle tena-L süp yapılmıştır.
2. Postacının getirdiği mektubun haberiyle gönlüm hoş olmaz. Sözü söyleyiş tarzını gönül senin kendi dudağından (duymak) ister.
3. Sana hayran olan serviyi ve gülü seyretmeyi ne yapsın? Isınla güzel yürüyüşlü boyunu arzu eder.
Servi ile kad (boy), gül ile arız (yüz) ilgisi dolayısıyle düzensiz leff ü neşr yapılmıştır.
4. Senin hasta gözüne kavuşmak isteyen kimse, benim gibi daima hasta olmayı ister.
La'l açık istiare yapılarak dudak yerinde kullanılmıştır. Dudağın şeker saçması (şeker-bâr), tatlılığı aynı zamanda tatlı sözler söylemesi dolayısıyledir. Papağan şeker yedirilerek komışturulduğu için şeker ile ilgilidir. Beyitte gönül bülbüle, sevgilinin yanağı gül bahçesine, can papağana benzetilmiş; gülsen, bülbül; papağan, şeker kelimeleriyle tena-L süp yapılmıştır.
2. Postacının getirdiği mektubun haberiyle gönlüm hoş olmaz. Sözü söyleyiş tarzını gönül senin kendi dudağından (duymak) ister.
3. Sana hayran olan serviyi ve gülü seyretmeyi ne yapsın? Isınla güzel yürüyüşlü boyunu arzu eder.
Servi ile kad (boy), gül ile arız (yüz) ilgisi dolayısıyle düzensiz leff ü neşr yapılmıştır.
4. Senin hasta gözüne kavuşmak isteyen kimse, benim gibi daima hasta olmayı ister.
Nergis, açık istiare ile göz yerinde kullanılmıştır. Hasta göz, baygın bakan gözdür. Nergis daima süzgün, baygın bakan, bazen de tatlı şehlâ göze benzetir.
5. Ayrılıktan dolayı hasta olan tenim sıhhat için daima sabah yelinden, senin hakkında doğru haber getirmesini ister.
Sıhhat, sağbk ve doğruluk anlamlarıyla kullanılarak cinas yapılmıştır. Sıhhati ahbâr, haberlerin şahinliği, doğruluğu demektir.
6. Gözümün bebeği ayrıbk gecesinin karanlığında muma bakmaz. Senin nurlu yüzünün ışığını (aydınlığını) arzu eder.
7. Hasta gönüllü Fuzûlî, vuslatım istemektedir. Sana kavuşmayı ister, yüzünü görmek mutluluğunu arzu eder.