Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün
1. Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var
Âşık-ı sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var
2. N'ola kan tökmekde mahir olsa çeşmüm merdümi
2. N'ola kan tökmekde mahir olsa çeşmüm merdümi
Nırtfe-i kâbildürür gamzen kimi üstadı var
3. Kıl tefâhur kim semin hem var men tek âşıkun
3. Kıl tefâhur kim semin hem var men tek âşıkun
Leyli'nün Mecnûn'ı Şîrîn'ün eğer Ferhâd'ı var
4. Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
4. Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
Derde yoh sabrı anun her lahza nün feryadı var
5. Eyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
5. Eyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
Her kimün kim devr çevrinden dil-i nâ-şâdı var
6. Gezme ey gönlüm kuşı gafil fezâ-yı ışkda
6. Gezme ey gönlüm kuşı gafil fezâ-yı ışkda
Kim bu sahramın güzergâhında çok sayyâdı var
7. Ey Fuzûlî ışk men'in kılma nâsıhdân kabul
7. Ey Fuzûlî ışk men'in kılma nâsıhdân kabul
Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var
Fuzuli
1. Bende Mecnun'dan daha çok aşıklık yeteneği vardır. Sevgide sadakat gösteren âşık benim, Mecnun'ün ancak adı var.
2. Gözbebeğimin kan dökmekte usta olduğuna şaşılmaz. O kabiliyetli bir tohumdur ve gamzen gibi bir üstadı vardır.
Kabil tevriyeli kullanılmıştır. Âdem'in oğlu olup kardeşi Habil'in kanım döken kişi ve kabiliyetli anlamlarındadır. Merdüm kelimesi de tevriyeli kullanılmıştır. İnsan ve gözbebeği anlamlarındadır. Gözbebeği hem kabiliyetli, hem de Kabil'in tohumundan geldiği için gamze gibi bir de kan dökücü ustası olunca çok kan dökecektir. Kan dökmek bir deyim olup mecazlı kullanılmıştır. Kan dökmekte usta olması gözün kanlı yaş dökmesinden kinayedir.
3. Eğer Leylâ'nın Mecnun'u Şirin'in Ferhâd'ı varsa, senin de benim gibi âşığın olduğu için övünmelisin.
4. Ey gül! Ben temkinli, sabırlı insanım, beni bülbüle benzetme. Onun benim gibi derde sabrı yok, her lâhza bin feryadı vardır.
5. Halim öyle kötü ki, devrin zulmünden dolayı kimin gönlü mahzun olsa, benim halimi görünce neşelenir (kendi haline şükrederek sevinir).
6. Ey gönlümün kuşu! Aşk göğünde gafil uçarak gezme. Çünkü bu sahranın (aşk sahrası) yollarında çok avcısı vardır.
7. Ey Fuzulî! Nasihatçının aşkı engellemesini kabul etme. Onun nasihati aklın tedbiridir, bir temeli var sanma.
2. Gözbebeğimin kan dökmekte usta olduğuna şaşılmaz. O kabiliyetli bir tohumdur ve gamzen gibi bir üstadı vardır.
Kabil tevriyeli kullanılmıştır. Âdem'in oğlu olup kardeşi Habil'in kanım döken kişi ve kabiliyetli anlamlarındadır. Merdüm kelimesi de tevriyeli kullanılmıştır. İnsan ve gözbebeği anlamlarındadır. Gözbebeği hem kabiliyetli, hem de Kabil'in tohumundan geldiği için gamze gibi bir de kan dökücü ustası olunca çok kan dökecektir. Kan dökmek bir deyim olup mecazlı kullanılmıştır. Kan dökmekte usta olması gözün kanlı yaş dökmesinden kinayedir.
3. Eğer Leylâ'nın Mecnun'u Şirin'in Ferhâd'ı varsa, senin de benim gibi âşığın olduğu için övünmelisin.
4. Ey gül! Ben temkinli, sabırlı insanım, beni bülbüle benzetme. Onun benim gibi derde sabrı yok, her lâhza bin feryadı vardır.
5. Halim öyle kötü ki, devrin zulmünden dolayı kimin gönlü mahzun olsa, benim halimi görünce neşelenir (kendi haline şükrederek sevinir).
6. Ey gönlümün kuşu! Aşk göğünde gafil uçarak gezme. Çünkü bu sahranın (aşk sahrası) yollarında çok avcısı vardır.
7. Ey Fuzulî! Nasihatçının aşkı engellemesini kabul etme. Onun nasihati aklın tedbiridir, bir temeli var sanma.