Fe'ilâtün/Fe'ilâtün/Fe'ilâtün/Fe'ilün
1. Dehenin derdüme derman dldiler cânânun
1. Dehenin derdüme derman dldiler cânânun
Bildiler derdiimi yohdur didiler dermânun
2. Olsa mahbûblarun ışkı cehennem sebebi
2. Olsa mahbûblarun ışkı cehennem sebebi
Hûr u gılmâm kalur kendüsine Rıdvânun
3. Geçdi mey-hâneden il mest-i mey-i ışkun olup
3. Geçdi mey-hâneden il mest-i mey-i ışkun olup
Ne meleksen ki harâb itdün evin şeytânun
4. Urmazam sıhhat içün merhem ohun yaraşma
4. Urmazam sıhhat içün merhem ohun yaraşma
İsterem çıhmaya zevk-i elem-i peykânun
5. Ne bilür ohımayan Mushaf-ı hüsnün şerhin
5. Ne bilür ohımayan Mushaf-ı hüsnün şerhin
Yire gökden ne içün indügini Kur'ânun
6. Yirden ey dil göğe kavmışdı sirişküm meleği
6. Yirden ey dil göğe kavmışdı sirişküm meleği
Anda hem koymayacakdur olan efgânum
7. Ey Fuzûlî olubam garka-ı gird-âb-ı cüııûn
7. Ey Fuzûlî olubam garka-ı gird-âb-ı cüııûn
Gör ne kahrm çekerem döne döne devrânun
Fuzuli
1. Sevgilinin ağanı derdime derman dediler. Derdimi bildiler, senin dermanın yok dediler.
Yok kelimesi tevriyeli olup ikinci anlamı, yok denecek kadar küçük olan ağızdır.
2. Sevgililerin aşkı Cehenneme girme sebebi olsa, Rıdvanın (Cennetin bekçisi) hurisi ve gılmanı kendisine kalır (yani herkes cehenneme girmeyi ister).
3. El, senin aşkının şarabıyla sarhoş olup meyhaneden vazgeçti. Sen nasıl bir meleksin ki şeytanın evini harap ettin.
Meyhaneye şeytanın evi denmesi, Müslümanlıkta şarabın haram olması dolayısıyledir.
4. (Aşk) okunun açtığı yaraya iyileşmesi için merhem vurmam. Temrenin verdiği elemin zevki çıkmasın isterim.
5. Güzelliğinin Mushafı'nın şerhini okumayan Kur'an'ın gökten yere niçin indiğini ne bilir?
Mushaf (yani Kur'an) sayfa haline getirilmiş demektir. Kur'an sayfası gibi olan güzelliğinin inceliklerini okumayan onun İlâhî güzelliğin bir tecellisi olduğunu bilmez demektir. Mushaf, şerh, Kur'an, inmek kelimeleriyle müraat-ı nazir sanatı yapılmıştır.
6. Ey gönül! Gözyaşım meleği yerden göğe kovmuştu. Feryat ve figanım onları orada da bırakmayacaktır.
7. Ey Fuzûlî! Delilik burgacında boğuldum. Bak, feleğin kahrım döne döne nasıl çekiyorum.
Girdap, burgaç demektir. Denizde veya nehirde suyun huni gibi çukurlaşarak dönmesidir. Burgaca yakalanan döne döne suyun dibine çakılarak boğulur. Devran kelimesi tevriyeli olup biri felek, devir anlamında, diğeri dönme anlamındadır. Bu ikinci anlam ile girdab, döne döne, devran kelimeleriyle iham-ı tenasüp sanatı yapılmıştır. Mumun aha dayanamaması üflenince sönmesinden kinayedir.
Yok kelimesi tevriyeli olup ikinci anlamı, yok denecek kadar küçük olan ağızdır.
2. Sevgililerin aşkı Cehenneme girme sebebi olsa, Rıdvanın (Cennetin bekçisi) hurisi ve gılmanı kendisine kalır (yani herkes cehenneme girmeyi ister).
3. El, senin aşkının şarabıyla sarhoş olup meyhaneden vazgeçti. Sen nasıl bir meleksin ki şeytanın evini harap ettin.
Meyhaneye şeytanın evi denmesi, Müslümanlıkta şarabın haram olması dolayısıyledir.
4. (Aşk) okunun açtığı yaraya iyileşmesi için merhem vurmam. Temrenin verdiği elemin zevki çıkmasın isterim.
5. Güzelliğinin Mushafı'nın şerhini okumayan Kur'an'ın gökten yere niçin indiğini ne bilir?
Mushaf (yani Kur'an) sayfa haline getirilmiş demektir. Kur'an sayfası gibi olan güzelliğinin inceliklerini okumayan onun İlâhî güzelliğin bir tecellisi olduğunu bilmez demektir. Mushaf, şerh, Kur'an, inmek kelimeleriyle müraat-ı nazir sanatı yapılmıştır.
6. Ey gönül! Gözyaşım meleği yerden göğe kovmuştu. Feryat ve figanım onları orada da bırakmayacaktır.
7. Ey Fuzûlî! Delilik burgacında boğuldum. Bak, feleğin kahrım döne döne nasıl çekiyorum.
Girdap, burgaç demektir. Denizde veya nehirde suyun huni gibi çukurlaşarak dönmesidir. Burgaca yakalanan döne döne suyun dibine çakılarak boğulur. Devran kelimesi tevriyeli olup biri felek, devir anlamında, diğeri dönme anlamındadır. Bu ikinci anlam ile girdab, döne döne, devran kelimeleriyle iham-ı tenasüp sanatı yapılmıştır. Mumun aha dayanamaması üflenince sönmesinden kinayedir.