Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün
1. Halka ağzun sırrını her dem kılur izhâr söz
1. Halka ağzun sırrını her dem kılur izhâr söz
Bu ne surdur kim olur her lahza yohdan var söz
2. Arturan söz kadrini sıdk ile kadrin arturur
2. Arturan söz kadrini sıdk ile kadrin arturur
Kim ne mikdâr olsa ehlin eyler ol mikdâr söz
3. Vir söze ihya ki dutdukça seni hâb-ı ecel
3. Vir söze ihya ki dutdukça seni hâb-ı ecel
İde her sâ'at seni ol yuhudan bîdâr söz
4. Bir nigâr-ı anberîn-hatdur gönüller almağa
4. Bir nigâr-ı anberîn-hatdur gönüller almağa
Gösterür her dem mikâb-ı gaybdan ruhsâr söz
5. Hâzin-i gencîne-i esrârdur her dem çeker
5. Hâzin-i gencîne-i esrârdur her dem çeker
Rişte-i izhâra min min gevher-i esrar söz
6. Olmayan gavvâs-ı bahr-i ma'rifet arif degül
6. Olmayan gavvâs-ı bahr-i ma'rifet arif degül
Kim sadef terkîb-i tendür lü'lü'-i şehvâr söz
7. Ger çoğ istersen Fuzûlî izzetim az it sözi
7. Ger çoğ istersen Fuzûlî izzetim az it sözi
Kim çoğ ohnakdan kılupdur çoh azizi bâr söz
Fuzuli
1. Söz, senin ağzının sırrını halka her zaman açıklar. Bu nasıl bir sırdır ki, söz her an yoktan var olur.
Dem kelimesi, zaman ve nefes anlamlarında tevriyeli kullanılmıştır. Çünkü söz söylenirken ağızdan nefes çıkar. Söz, ağız, dem (nefes) kelimeleriyle ihamı tenasüp yapılmıştır. Ayrıca ağız, sır, yok kelimeleri arasında müraat-ı nazir sanatı, var ile yok arasında da tezat vardır.
2. Sözün değerini doğrulukla (doğru söyleyerek) artıran kimse, kendi değerini artırır. Çünkü söz ne değerde ise söyleyeni de o değerde olur.
3. Söze canlılık ver ki, seni ecel uykusu tuttukça (ölü olduğun sürece) her saat seni o uykudan uyandırsın (yani öldükten sonra sözün seni yaşatsın).
4. Söz, gönüller almak için gayb peçesinin altından her an anber kokulu ayva tüyleriyle yüzünü gösteren bir güzeldir.
5. Söz sırlar hazinesinin bekçisidir. Her an binlerce kıymetli inciyi izhar (gösterme) ipliğine dizer.
6. Marifet denizin dalgıcı olmayan arif değildir. Çünkü bedenin yapısı sadef, söz ise İçendeki değerli incidir.
Marifet ve irfan kalp yoluyla, duygu ve sezişle kazanılan bilgi olup insanı hakikate ulaştırır. Bu bilgiye sahip olan kişiye arif denir. Beyitte ma'rifet ve arif kelimeleriyle iştikak sanatı yapılmıştır.
7. Fuzûli eğer değerinin artmasını çok istiyorsan sözü az söyle. Çünkü söz çok söyleyediği için bir çok aziz kişiyi hor ve hakir yapmıştır.
Dem kelimesi, zaman ve nefes anlamlarında tevriyeli kullanılmıştır. Çünkü söz söylenirken ağızdan nefes çıkar. Söz, ağız, dem (nefes) kelimeleriyle ihamı tenasüp yapılmıştır. Ayrıca ağız, sır, yok kelimeleri arasında müraat-ı nazir sanatı, var ile yok arasında da tezat vardır.
2. Sözün değerini doğrulukla (doğru söyleyerek) artıran kimse, kendi değerini artırır. Çünkü söz ne değerde ise söyleyeni de o değerde olur.
3. Söze canlılık ver ki, seni ecel uykusu tuttukça (ölü olduğun sürece) her saat seni o uykudan uyandırsın (yani öldükten sonra sözün seni yaşatsın).
4. Söz, gönüller almak için gayb peçesinin altından her an anber kokulu ayva tüyleriyle yüzünü gösteren bir güzeldir.
5. Söz sırlar hazinesinin bekçisidir. Her an binlerce kıymetli inciyi izhar (gösterme) ipliğine dizer.
6. Marifet denizin dalgıcı olmayan arif değildir. Çünkü bedenin yapısı sadef, söz ise İçendeki değerli incidir.
Marifet ve irfan kalp yoluyla, duygu ve sezişle kazanılan bilgi olup insanı hakikate ulaştırır. Bu bilgiye sahip olan kişiye arif denir. Beyitte ma'rifet ve arif kelimeleriyle iştikak sanatı yapılmıştır.
7. Fuzûli eğer değerinin artmasını çok istiyorsan sözü az söyle. Çünkü söz çok söyleyediği için bir çok aziz kişiyi hor ve hakir yapmıştır.