Mefâ'îlün/Mefâ'îlün/Mefâ'îiün/Mefâ'îlün
1. Mana bâd-ı sabâ ol serv-i gül-ruhdan haber virmez
Açılmaz gonce-i bahtum ümîdüm nahli ber virmez
2. Töküp göz yaşım sensüz helâkiim isterem amma
2. Töküp göz yaşım sensüz helâkiim isterem amma
Ecel peykine seyl-i eşk gird-âbı güzer virmez
3. Gözümde mesken it hâr-ı müjemden ihtiraz itme
3. Gözümde mesken it hâr-ı müjemden ihtiraz itme
Gül-İ handana her dem hara yâr olmak zarar virmez
4. Eğer cân almak istersen tenümden tîgüni kesme
4. Eğer cân almak istersen tenümden tîgüni kesme
Ki pejmürde nihale virmeyince su semer virmez
5. Kıyâs it şem'den vehm eyle çerhün inkılâbından
5. Kıyâs it şem'den vehm eyle çerhün inkılâbından
Kim ol baş almağa kasd itmeyince tâc-ı zer virmez
6. Belâ zımnında rahat olduğın izhâr ider halka
6. Belâ zımnında rahat olduğın izhâr ider halka
Felek bî-hûde hâr-ı huşgden gül-berg-i ter virmez
7. Fuzûli dehrden kâm almak olmaz olmadın giryân
7. Fuzûli dehrden kâm almak olmaz olmadın giryân
Sadef su almayınca ebr-1 nisandan güher virmez
Fuzuli
1. Sabah rüzgârı bana o gül yanaklı serviden (sevgili) haber vermez. Bahtımın goncası açılmaz. Umudumun fidanı meyve vermez.
Saba, baharda sabahleyin gün doğusundan esen hafif ve tatlı rüzgârdır. Beyitte olduğu gibi rüzgârla birlikte veya yalnızca sabah rüzgarı anlamıyla kullanılır.
2. Sensiz gözyaşını döküp yok olmayı istiyorum, ama gözyaşı selinin burgacı ecel habercisine (Azrail) geçit vermez.
3. Gözümde otur, kirpiğimin dikenlinden çekinme. Dikenin her an gülen güle (açılmış güle) arkadaş olması güle zarar vermez.
4. Eğer can almak istersen kılıcını (sevgilinin bakışı) vücudundan eksik etme. Gelişmemiş cılız fidana su vermeyince meyve vermez.
Kıhç yapılırken çeliği sağlamlaştırmak için su verilmesi mazmunu dolayısıyle ikinci mısra örnek verilmiş ki, buna irâd-ı mesel denir. Tiğ (kılıç) kelimesi açık istiare yoluyla sevgilinin bakışı yerinde kullanılmıştır. Can almak ile semer (meyve), kılıç ile su arasında ilgi kurularak leff ü neşr sanatı yapılmıştır. Aynca kesme kelimesi tevriyeli olup can almak, kıhç, kesmek kelimeleriyle ihâm-ı tenasüp sanatı yapılmıştır.
5. Kendini mumla kıyas et de feleğin değişmesinden kork. Çünkü felek baş almaya kastedmedikçe altın taç vermez.
Baş almak, öldürmek anlamında deyim olup mecazlı bir sözdür. Mumun başının alınması yukarıda açıklandığı üzere mumun ucundaki yanmış kısmın kesilmesi tacı zer ise mumun alevidir.
6. Felek boş yere kuru dikenden taze gül yaprağı çıkarmaz. Bununla halka belânın sonucunun rahatlık olduğunu açıklar.
7. Fuzûli! Gözyaşı dökmeden dünyada murat alınmaz. Sadef nisan bulutundan su almayınca inci vermez.
İnanışa göre istiridye nisanda deniz kıyısına çıkıp sadeften kabuğunu açtığında içine düşen nisan yağmuru damlasından inci hasıl olurmuş.
Saba, baharda sabahleyin gün doğusundan esen hafif ve tatlı rüzgârdır. Beyitte olduğu gibi rüzgârla birlikte veya yalnızca sabah rüzgarı anlamıyla kullanılır.
2. Sensiz gözyaşını döküp yok olmayı istiyorum, ama gözyaşı selinin burgacı ecel habercisine (Azrail) geçit vermez.
3. Gözümde otur, kirpiğimin dikenlinden çekinme. Dikenin her an gülen güle (açılmış güle) arkadaş olması güle zarar vermez.
4. Eğer can almak istersen kılıcını (sevgilinin bakışı) vücudundan eksik etme. Gelişmemiş cılız fidana su vermeyince meyve vermez.
Kıhç yapılırken çeliği sağlamlaştırmak için su verilmesi mazmunu dolayısıyle ikinci mısra örnek verilmiş ki, buna irâd-ı mesel denir. Tiğ (kılıç) kelimesi açık istiare yoluyla sevgilinin bakışı yerinde kullanılmıştır. Can almak ile semer (meyve), kılıç ile su arasında ilgi kurularak leff ü neşr sanatı yapılmıştır. Aynca kesme kelimesi tevriyeli olup can almak, kıhç, kesmek kelimeleriyle ihâm-ı tenasüp sanatı yapılmıştır.
5. Kendini mumla kıyas et de feleğin değişmesinden kork. Çünkü felek baş almaya kastedmedikçe altın taç vermez.
Baş almak, öldürmek anlamında deyim olup mecazlı bir sözdür. Mumun başının alınması yukarıda açıklandığı üzere mumun ucundaki yanmış kısmın kesilmesi tacı zer ise mumun alevidir.
6. Felek boş yere kuru dikenden taze gül yaprağı çıkarmaz. Bununla halka belânın sonucunun rahatlık olduğunu açıklar.
7. Fuzûli! Gözyaşı dökmeden dünyada murat alınmaz. Sadef nisan bulutundan su almayınca inci vermez.
İnanışa göre istiridye nisanda deniz kıyısına çıkıp sadeften kabuğunu açtığında içine düşen nisan yağmuru damlasından inci hasıl olurmuş.