İspanya’nın gecelerinde, o eski bahçeler arasında,
kurumuş sümükle dolup taşarak geziniyor gelenek,
irin damlıyor ve çürümüşlük
siste sürüklerken cüppesini, hayalet benzeri ve harikulade,
giyinmiş astımla ve kanlı boş redingotlarla,
ve yüzün derinliği, dimdik bakan gözleri
bir mezarı kemirmekte olan yeşil salyangozlardı,
ve her gece ısırırdı dişsiz ağzı
doğmamış olan başağı, o saklı minerali,
ve yeşil dikenlerden tacıyla geçip gitti
saplayarak hançerleri ve ölmüşlerin huzursuz kemiklerini.
Pablo Neruda
Yürekteki İspanya
Yeryüzünde Üçüncü Konaklama
kurumuş sümükle dolup taşarak geziniyor gelenek,
irin damlıyor ve çürümüşlük
siste sürüklerken cüppesini, hayalet benzeri ve harikulade,
giyinmiş astımla ve kanlı boş redingotlarla,
ve yüzün derinliği, dimdik bakan gözleri
bir mezarı kemirmekte olan yeşil salyangozlardı,
ve her gece ısırırdı dişsiz ağzı
doğmamış olan başağı, o saklı minerali,
ve yeşil dikenlerden tacıyla geçip gitti
saplayarak hançerleri ve ölmüşlerin huzursuz kemiklerini.
Pablo Neruda
Yürekteki İspanya
Yeryüzünde Üçüncü Konaklama