Şiir, Sadece: Gellu Naum Şiirleri
Gellu Naum Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gellu Naum Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2013 Perşembe

Suçlu Muyuz?

Her an yatakta ya da sokakta.
Tarlada, kilisede ya da ormanda
Gündüz, gece, şafakta öldürür biri.
Orda mıydık biz? Şaşkın bakışlarımız
Yadsır ve bulanır. Kızar, elimiz
Kabul etmez suç ortaklığını. Nerdeydik ya biz?
Bir kan lekesi, yaygın.
Geçer babadan oğula, bütün cephelerde.
Vuranın elini gördüm, düşeni gördüm.
Bağırdıklarını duydum ... Gözlerim
Vuruşmanın kanıyla köreldi.
Ama sıcak silah aramızda hala.
Nedir adı, bilemem. Bunca çocuğun
Ellerinde kullanılacak yanı yok artık.
Oyunlarında, gülüşlerinde, boş düşlerinde
Eski yüreklerini öldürmesini bilen çocukların.
Aşıklar bir delinin damarında dolaşır oldular
Sonra kireç söndürür onları.
Her ceset örtülü karanlıklarla
Bir karga sürüsü gibi. Her şey boş.
Nereye gidiyorduk? Çevre hep uçurum.
Hangi bayrağı açmalı şehrin üstüne?
Bütün öldürenlerin suç ortağıyız.
Bir alın yazısı bu, yok kurtuluş.
Suç ortağıyız ama kimin?
Kocaman bir tıkaç hazırlayın
Susturmak için çığlığı!

Henüz doğmamış çocuklar
Uyusunlar huzur içinde, suçlu değil onlar.


Gellu Naum
Çeviren: Yaşar Nabi

18 Eylül 2013 Çarşamba

Haraç

Burun içindir göz diş içindir çiçek
kan içindir at meyve içindir insan
ve sonra bu ölümsüz ev
ve ıslak keçe içinde bıçak
sis dolu çekmeceler
erdemden söz eden sandalye
mektup kutuları dolu kağıtla
ve ayaklar ve kunduralara ve hüzünle
ve ağaç bir tüpte kelimeler
bilmemek nerede ve niçin olduğunu
her şey dengeli her şey dengeli


Gellu Naum
Çeviren: Muzaffer Uyguner

17 Eylül 2013 Salı

Duvar

Bir duvarım vardı
Gözlerimin önüne çekerdim, kör ederdi beni
Kulağımı kordum sağır ederdi
Dayandım mı üstüne yıkardı beni

Elimi uzatsam vururdu elime
Geçmek istesem söver sayardı
İri mor ve dörtgen bir duvar
Dörtgen tek penceresiyle

Ve her zerresiyle çağırırdı
Sözlerin ezdiği dişlerin yankısını


Gellu Naum
Çeviren: Yaşar Nabi