Şiir, Sadece: Hırvatistan Şiiri
Hırvatistan Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hırvatistan Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ocak 2018 Salı

Kutlu Say O Günü

Kutlu say o günü, ağaç ve hayvan
sevgiyi öğrenmek için insana başvurduklarında.
Kutlu say o günü, her sevgiden
toprağa türküler, denize kuşlar doğduğunda.
Kutlu say o günü, çiçekler ve kadınlar
yemişlerini en bilge bahçıvana sunduklarında.
Kutlu say o günü, "kötülük" sözcüğünün yerini "sevgi"
"acı" sözcüğünün yerini "güneş" sözcüğü aldığında.


Vesna Parun
Türkçesi: Ataol Behramoğlu

8 Ocak 2018 Pazartesi

Kürek Mahkumunun Türküsü

Prangaladılar beni bu lanet olası tahtalara
Evimi görmedim bir daha, anamı görmedim
Ak badanalı evimiz durur m'ola; ana, ağardı mı saçların acıdan
Deniz oy, mavi deniz!

Gömdüler beni tahta bir tabuta
Dağlarda çamları göremem, gökte güneşi göremem
Çamlar kürek mi oldu hep, güneş söndü mü yoksa
Deniz oy, mavi deniz!

Kırdılar ayaklarımı, yıkıldı gençliğim yok oldu
Canlı canlı mezardayım! Martılar oy, engindeki martılar
Uçun güneye, iletin anama oğlunun haberini
Deniz oy, mavi deniz!

Bir avuç toprak, bir küçük çiçek getirin yurdumdan bana
O gün kürekler bile filizlenir, ruhum unutur acısını
Dinlerim bana neler fısıldadığını
Deniz oy, mavi deniz!

Türkünle avutursun mahkumu: "Batıracağım bu lanet gemiyi lanet gemiyi
Uçsuz bucaksız enginlikte özgür kılacağım seni
Çocuk gibi sallanacaksın mavi bir çırpıntıda
Uyu uyu ninni!.."


Vladimir Nazor
Türkçesi: Ataol Behramoğlu

7 Şubat 2011 Pazartesi

Yorgun Düştü Şiirler

Yorgun düştü şiirler sözcüklerden
kendi dalgalarından
yorgun düşen denizler gibi

Yorgun düştü şiirler
üzerlerine düşen yapraklardan
ve bu her güz böyledir işte

Dilerim bir kez olsun açınca gözlerimi
önümde uçsuz bucaksız bir gök uzansın
kendiliğinden akıversin mavi mavi
hiç lekesiz

Yorgun düştü şiirler sözcüklerden
kendi dalgalarından
yorgun düşen denizler gibi


Vesna Parun
Çeviren: N. Zekeriya

26 Ocak 2011 Çarşamba

Şiir

Acıdır tohumu şiirin doğarken
damarlarında sızı
görülmeyen.

Alevlendirirken şiir
acıtır yaraları
derinden.

Şeytan girer içine şiirin
bağlar tinini kişinin
kendiliğinden.

Işırken şiir
yalımlar saçar her yana
ağrıdan.

Olgunlaşırken şiir
tutuşturur kişiyi baştan başa
ansızın.


Miroslav Krleja
Türkçesi: Necati Zekeriya

Anılarımız

Kalın gövdesinde gibi bir ağacın, anılarımız
çember çember genişler vücudun boğazlarında.
Duman içinde uyuyan bu görüntüleri
su çeker gibi kuyudan, alırız yukarıya.

Fakat yürek, derinliğini kuyunun ta içinde duyar
geçmiştir duran orada, hep aynı düzeyde.
Anılar, bengisu gibi anılar
iyileştirirler bizi batık bir görüntüyle.

Unutulmuş odaların kuytuluğu gizlidir bizde
kentler uyur, yaşar yağmurlu bir karanlık
ve ölmüşlerimizin sevgili yüzleri.

Işıldar karanlıkta kuyunun parlak çevresi.
Anılar, buyuran bir kederin çağrısına uyarak
yükselirler hızla, tedirgin bir kuş gibi.


Miroslav Krleja
Çeviren: A. Behramoğlu