Bir düşünseniz testilerin kıvrımlarını -
kıpkırmızı öpücükleriyle ateş perdahlar kili
ve suyun depreşen şifası bir sığınak bulur.
Bir düşünseniz o yuvarlak ve titiz elleri -
kumların sarkan dilindeki iştaha
olanca durgunluğunu sebil ederek
testinin ham maddesini dalga dalga getiren
ırmaktaki küplere biçim veren, can veren eller.
Bir düşünseniz.
Hem bu yurdun hem uzakların kadınları -
saç örgüleri hamaktır,
kara salıncaklar gibi kalın -
çene kemikleri çıkık
yüzlerinin cılız tirşesini yırtarcasına,
dudakları sımsıkı oldum olası -
ta o zamandan beri,
törende sütle kucaklaşmayı uzatmak için
ana memesini ittiklerinden beri.
Testi yapan kadınlar.
Ayakları nasırlı, pis, gergin,
damarlar kaslar coğrafyasında kumların örttüğü çelik,
eğri büğrü ayaklar, baştan başa bolluk,
hepsinin işi gücü toprağın alınyazısı olmak,
taşımak desteklemek güç vermek,
ayakların somut ve yalın görevi.
Kuru kuru et, güneşte, öğle sıcağında ışıltılı ve kavruk
ve birtakım kararmış eller, yarık,
testilerin düşünü görmek için hep uyanık.
Su. Kadın. Toprak.
Bir düşünseniz.
Jose-Luis Appleyard
Çeviren: Talat Sait Halman