Öylesine kocaman öylesine kocaman ki gökyüzü
Nereye gideceğimi bilemiyorum
Öylesine derin ki okyanus bir avuç yer bile yok bana
Kent karmaşık mı karmaşık kırlarsa çok aydınlık.
Göğüm ben, suyum, kumuyum dört bir yanın,
Alışamadım mı dersiniz henüz yaşamaya
Somurtkan bir çocuk muyum artık oynamak istemeyen,
Unuttum mu acaba, bir öksürsem
Yetmiş yılım da öksürür benimle birlikte.
Sabahları uyandığım zaman
Çıkmıyor muyum azar azar tüm gövdemle
Seksen dördüncü yılında geçen yüzyılın
Yaşlıların yaratıldığı yüzyıldan?
Ama kim göze alır yaşlılıktan söz etmeyi
En kurnaz sözcükler teslim olurken kalemimin ucunda,
Hepsinin en korkuncu yaşlı sözcüğü bile
Bana döndürüyor yüzünü yepyeni bir günebakanın
Bir günebakan ki filinta gibi delikanlı.
Sessiz umutsuzluk baltası benim elimde
Sense kalmış umut türküleri çağırıyorsun.
Nereye gideceğimi bilemiyorum
Öylesine derin ki okyanus bir avuç yer bile yok bana
Kent karmaşık mı karmaşık kırlarsa çok aydınlık.
Göğüm ben, suyum, kumuyum dört bir yanın,
Alışamadım mı dersiniz henüz yaşamaya
Somurtkan bir çocuk muyum artık oynamak istemeyen,
Unuttum mu acaba, bir öksürsem
Yetmiş yılım da öksürür benimle birlikte.
Sabahları uyandığım zaman
Çıkmıyor muyum azar azar tüm gövdemle
Seksen dördüncü yılında geçen yüzyılın
Yaşlıların yaratıldığı yüzyıldan?
Ama kim göze alır yaşlılıktan söz etmeyi
En kurnaz sözcükler teslim olurken kalemimin ucunda,
Hepsinin en korkuncu yaşlı sözcüğü bile
Bana döndürüyor yüzünü yepyeni bir günebakanın
Bir günebakan ki filinta gibi delikanlı.
Sessiz umutsuzluk baltası benim elimde
Sense kalmış umut türküleri çağırıyorsun.
Jules Supervielle
Çeviren: Özdemir İnce