Şiir, Sadece: Kızılırmak
Kızılırmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kızılırmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Şubat 2017 Cuma

Kızılırmak

7 Ekim 1951
Bir soğuk, bir karanlık, bir ıssız geceydi
Otuz kişiydik, ağzımızı bıçak açmıyordu
Seni gördük kamyonun penceresinden
Keyifli keyifli akıyordun
Hepimiz tutup cigaralarımızı yaktık
Türkü söyledik.


Türkiye Şarkısı

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Kızılırmak'tan

.......

bir gün çıkıp geldiler -anlamsız yüzlerini gülüşlerini-
tüketimartıklarını üretimorganlarını ve eski külotlarını
-çikletlerini çukulatalarını getirip bıraktılar -tiklerini
mimiklerini çiğliklerini -gençkızların düşlerini getirip
bıraktılar -hergün hergün yeniden getirip bıraktılar
-iplerini oltalarını konserve kutularını -süttozularını
soyalarını salemlerini -kısırlıkhaplarını madalyalarını
tasmalarını -bayraklarını bayrakyırtmalarını sövmelerini
-anamıza bacımıza çocuğumuza -en çok önem verdiğimiz
şeylerimize -üretimorganlarını ve tüketimartıklarını
kullanarak -tanırım ve isa'nın ve bizimkilerin izniyle
-atlarını seyislerini çombelerini -traşlarını ve dişlerini
getirip bıraktılar -hergün hergün yeniden getirip bıraktılar
-sonra güzel güzel anlaşmaları -sonra güzel güzel
sözleşmeleri-
- sonra güzel güzel paylaşmaları - asılınışların ve
asılacakların izniyle -ve durmadan durmadan baltazar
bayramlarını -sonra güzel güzel savaş uçaklarını
-radarları rampaları atombombalarını -denizaltı denizüstü
birşeylerini- bilinçaltı bilinçüstü herşeylerini
piekslerini bitekslerini bitpazarlarını -eroinlerini
kokainlerini getirip bıraktılar-
ve sonra çekilip gitmediler gemilerine
ve sonra çekilip gitmediler gemilerine
ve sonra çekilip gitmediler gemilerine
ve artık okadar çok şey getirdiler ki
ve artık okadar çok şey getirdiler ki
ve artık okadar çok şey getirdiler ki
bağımsızlığa yer kalmadı ülkemde


Hasan Hüseyin
Kızılırmak

13 Aralık 2010 Pazartesi

Kızılırmak

Daima bulanın, asla durulman,
Nedir bu sendeki hal, Kızılırmak?
Çağlayıp akarsın, hiç mi yorulman?
Seni zapteyleyemez göl, Kızılırmak.

Bahar gelir, bulanırsın, coşarsın,
Dalga vurur, kenarlara taşarsın.
Dünya kurulalı böyle yaşarsın,
Tükenmez ömrün var bol, Kızılırmak.

Toplanır suların yayladan, köyden,
Kuvvetler alırsın çeşmeden, çaydan.
Fariğ olup vazgeçmen mi bu huydan?
Kimseye vermezsin yol, Kızılırmak.

Yel estikçe dağlar karın eritir,
Güneş olur, çayır çimen yürütür;
Dünyada bâkisin, hükmün câridir,
Sana kuvvet verir sel, Kızılırmak.

Zara dağlarından toplaşın gelin,
Sivas'ın kenarın dolaşın gelin,
Yıldız ırmağına ulaşın gelin,
Göksu'yu beraber al, kızılırmak.

Kızıldağ'dan doğru çıkıp gelişin,
Kayseri'de Karasu'ya karışın,
Cahdın nedir, yola devam çalışın,
Delice ırmağın bul, Kızılırmak.

Ulu sular ile akıp gidersin,
Tavşanlı dağına bakıp gidersin,
Uğradığın yeri yıkıp gidersin,
Git Karadeniz'e dol, Kızılırmak.

Veysel'in gözünden çağlayan sular;
Derdim gizli durur, yüzlerim güler,
Seni tutsun beni tutan uykular,
Derin uykulara dal, Kızılırmak.


Aşık Veysel

10 Mart 2010 Çarşamba

Kızılırmak

Yürü bire Kızılırmak
Bu akışın nere böyle?
Buna can dayanır mı
Çok yıkılır dere böyle?

Şubat gelince çağlarsın
Niye yolcuyu bağlarsın
Dertli misin çok ağlarsın
Kaderin mi kara böyle?

Bunca yiğitleri nettin
Kıvrılarak aktın gittin
Yüzbeş asır hizmet ettin
Bizim ağalara böyle?

Kızılırmak deniz dibin
Ya kimdir senin sahibin
Sanki rengin gibi, rengin gibi
Niye rengin kara böyle?

Mahzuni Hak'kı bulası
Dönüp saçını yolası
Birleşip baraj olası
Bizi sürme nere böyle?


Aşık Mahzuni Şerif