Şiir, Sadece: Kemalettin Kamu
Kemalettin Kamu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kemalettin Kamu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Haziran 2016 Perşembe

Zaman İçinde

I.

Gök uzak, yer uykuda,
Yalnız değilim ama,
Bir açık pencereden
Ay doluyor odama.
İçim odam gibi loş
Ürperiyor gecede,
Şurada yatağım boş,
Burada uykusuz ben.


II.

Gök uzak, gün uykuda,
Engin mesafelerle,
Ay giriyor buluta..
Sesler hatırlatıyor
Bana uzak-yakını.
Durdurmak istiyorum
Saatin tiktakını!


III.

Ses yok, mesafe silik,
Odamda varlığımın
Bütün tüyleri dimdik.
Odamda iki kardeş,
Bakıyor birbirine.
Birisi can veriyor,
Öbürünün yerine.
Odamda iki kardeş
Biri dün, biri yarın..


IV.

Dün koyu gölgeleri
Üzüntülü bir ömrün;
Beni bana benzeten,
Bütün benim olan dün.
Çağırınca ses veren
Derin bir kuyu gibi,
Yıkılmış kenarları,
Çekilmiş suyu gibi.

Ve bu harabezarın
Yanıbaşında yarın,
Gülüyor acı acı.
Değil bana yabancı
Bu beyaz, temiz yüzün
Ziyneti olan hüzün.
Taze çizgilerini
Yakından tanıyorum,
Sesini eserimin
Son beyti sanıyorum.


V.

Ben su istemiyorum
O karanlık kuyudan.
Bana en unutulmaz
Acıları uyutan
Bir baş dönmesi lâzım.
Ama kalbim duracak
Kapanacakmış ağzım.
Ah ey hülyalarımın
Aynası gibi dümdüz
Bana gülümseyen yüz!
Ey yazıma benzeyen
Bu yüzün çizgileri!


VI.

Odamda iki kardeş:
Biri dün, biri yarın.
Ve ben aralarında
Bir köprüyüm onların...


Kemalettin Kamu

29 Haziran 2016 Çarşamba

Çığıltı

Engin ses veriyor yel ıslığına,
Benziyor dalgalar bir kar çığına,
Çarparak bahçemin parmaklığına,
Üç gün, üç gecedir çağlıyor deniz.

Aslan kükreyişi değil kafeste,
Bir insan yüreği saklı bu seste,
Bu benim derdime uyan bir beste:
"Annem öldü" diye ağlıyor denizi.


Kemalettin Kamu

Kimsesizlik

Yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında,
Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi;
Muzdaribim bu duvarın dış tarafında,
Şefkatine inandığım biri var gibi.

Sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el,
Kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım;
Yan odadan bir ince ses diyor gibi gel!
Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım.

Gözlerimde parıltısı bakır bir tasın,
Kulaklarım komşuların ayak sesinde;
Varsın yine bir yudum su veren olmasın,
Baş ucumda biri bana 'su yok' desin de!


Kemalettin Kamu

İrşad

Sevgilim güvenme güzelliğine,
Senin de saçların tarumar olur;
Aldanma talihin pembe rengine,
Hayatın uzun bir intizar olur.

Sevgilim her insan doğarken ağlar,
Çiceklerle açar, sularla çağlar,
Rehgüzarı olur, bahçeler, bağlar,
Nihayet isimsiz bir mezar olur.

Sevgilim baksana bir yanda gülen,
Bir yanda gözünün yaşını silen,
Kimi benim gibi erir derdinden,
Kimi senin gibi bahtiyar olur.

Sevgilim senin de geçer zamanın,
Ne şöhretin kalır, ne hüsn-ü anın,
Böyledir kanunu kahpe dünyanın,
Dört mevsim içinde bir bahar olur!


Kemalettin Kamu

28 Haziran 2016 Salı

Hazan Yolcusuna

Saçların yine solgun,
Bağrın elemle dolgun,
Nereye yolculuğun
Yeni bir gurbete mi?

Ben de kuru bir yaprak
Gibi seninleyim bak,
Zülfüne takılarak
Oldum gönül veremi

Gözlerin dolu melal,
Yüzün bir ince hilal,
Giderken benide al
Berabarine emi?


Kemalettin Kamu

Gurbet

Gurbet o kadar acı
Ki, ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı
Hepsi başka biçimde

Eriyorum gitgide
Elveda her ümide!
Gurbet benliğimi de
Bitirdi bir biçimde

Ne arzum ne emelim
Yaralanmış bir El’im
Ben gurbette değilim
Gurbet benim içimde


Kemalettin Kamu

İzmir Yollarından Son Mektup

Belki şimdi sana son 
Sözlerimi yazmadan 
Gözlerim kapanacak. 
Belki var daha beş on 
Dakikalık bir zaman. 
Anne, için yanacak 
Mektubum okunurken. 
Beliren bir emeli 
Çok görme bana sakın. 
Ben Tanrı'ya en yakın 
Bir yola sapıyorum, 
Milletimin uğrunda 
Türbemi yapıyorum. 
Düşündüm huzurunda 
Ebedi bir akşamın, 
Düşündüm ki babamın 
Dizi dibinde geçen 
Yirmi iki seneden 
Elimizde kalan ne? 
Sorarım sana anne: 
Madem ki gün gelecek, 
Herkes aynı meleğin 
Önünde eğilecek, 
Niçin o güne değin 
Çan sesleri duyayım? 
Bugün de bir yarın da. 
Bırakın uyuyayım 
İzmir kapılarında! 
Anne elveda artık, 
Şu iki üç asırlık 
Gecenin gündüzünü 
Görmeden gidiyorum. 
Ne beis var diyorum, 
O günün seherinde 
Senin ince yüzünü 
Görüyor gibiyim ya... 
Ey genç gecelerinde 
Beşiğimi bekleyen! 
Ediyorum emanet 
Seni Anadolu'ya! 
Sütünden, emeğinden 
Ne verdinse helâl et. 
Söyle Hacer'e o da 
Hakkını helâl etsin, 
Gönülcüğü dilerse 
Başkalarına gitsin... 
Ben ermeden murada 
Ecel kırdı kolumu; 
Artık beyhude yere 
Beklemesin yolumu. 
O ne anne, o güzel 
Gözlerinden akan ne? 
Geri dönemem diye 
Ağlıyor musun anne?


Kemalettin Kamu