Bir Paris
kışlalarla dolu
ve hukukçularla,
öbürünün
ne kışlaları var, ne de Herriot'u.
Bu öbüründe
gözlerim
turist yolculuğuna çıkıyor,
bir Paris
kirli ve kül rengi.
Duvarlarda söz veriyorlar:
"Un verre de Koto
donne de l’energie."
Kim istiyor
beni davet etmeyi
aşk şarabına bu yaşam esriği?
Beriki
eleştiriciler
biliyor yanıtı.
Belki en iyisi
dinlemek
onları.
Yol arkadaşı, diyor onlar.
Ben kimin yol arkadaşıyım!
Şurada bir çam kozalığı
koşmadı.
yanyana henüz.
Önceki gibi
sırtımı kabartıyorum
koşum takımında
önde
şiirin ekipajı -
yalnız
sürüklüyorum
acıyı da,
sevinci de.
ve bütün başka türlü
insan yükünü.
Can sıkıcı
imanı gevremesi bunda insanın
yapayalnız -
bir ozan
istemez
çok -
yalnız zaman
ivedilenir
doğurmak için
hafif ayaklı
medreseciler.
Gideceğiz
yanyana
köy yollarının tozunda.
kışlalarla dolu
ve hukukçularla,
öbürünün
ne kışlaları var, ne de Herriot'u.
Bu öbüründe
gözlerim
turist yolculuğuna çıkıyor,
bir Paris
kirli ve kül rengi.
Duvarlarda söz veriyorlar:
"Un verre de Koto
donne de l’energie."
Kim istiyor
beni davet etmeyi
aşk şarabına bu yaşam esriği?
Beriki
eleştiriciler
biliyor yanıtı.
Belki en iyisi
dinlemek
onları.
Yol arkadaşı, diyor onlar.
Ben kimin yol arkadaşıyım!
Şurada bir çam kozalığı
koşmadı.
yanyana henüz.
Önceki gibi
sırtımı kabartıyorum
koşum takımında
önde
şiirin ekipajı -
yalnız
sürüklüyorum
acıyı da,
sevinci de.
ve bütün başka türlü
insan yükünü.
Can sıkıcı
imanı gevremesi bunda insanın
yapayalnız -
bir ozan
istemez
çok -
yalnız zaman
ivedilenir
doğurmak için
hafif ayaklı
medreseciler.
Gideceğiz
yanyana
köy yollarının tozunda.
İstediğim
çok
değil:
Üzücü -
görmek istiyorum
atan adımını
koşu arkadaşının
benim!
"Je suis un chameau"
afişte öyle yazıyor
harflerle gözüküyor
birçok mahallelerde.
Büsbütün doğru
"Je suis"
demek
"benim"
ve "chameau" -
"ben bir deveyim."
Eğilin,
leylak rengi bulut,
ve sula beni
ve Paris
lamba direkleri
çiçek
açıyor sanki
sıra sıra
Champs-Elysées boyunca.
Yalazlar içinde her şey,
karanlık bile tutuşuyor
ve yaşa boğulmuş tozlar kaldırımlarda.
Otomobiller dolaşıp duruyor
içinde
ateşlerin
bokböcekleri gibi yığın yığın.
Su yanar,
toprak yanar,
asfalt
yanar
tutuşan akşamla,
çoğalır sokak fenerleri
birdenbire
sanki
toplanmış onlar
çarpım çizelgesinde.
Bu alan daha güzel
binlerce kadından
finolu.
Her kent
sevinmeli
böyle bir alanla
Olsaydım.
Vendome direği
direnecektim
evlenmem için
Concorde Alanı'yla.
çok
değil:
Üzücü -
görmek istiyorum
atan adımını
koşu arkadaşının
benim!
"Je suis un chameau"
afişte öyle yazıyor
harflerle gözüküyor
birçok mahallelerde.
Büsbütün doğru
"Je suis"
demek
"benim"
ve "chameau" -
"ben bir deveyim."
Eğilin,
leylak rengi bulut,
ve sula beni
ve Paris
lamba direkleri
çiçek
açıyor sanki
sıra sıra
Champs-Elysées boyunca.
Yalazlar içinde her şey,
karanlık bile tutuşuyor
ve yaşa boğulmuş tozlar kaldırımlarda.
Otomobiller dolaşıp duruyor
içinde
ateşlerin
bokböcekleri gibi yığın yığın.
Su yanar,
toprak yanar,
asfalt
yanar
tutuşan akşamla,
çoğalır sokak fenerleri
birdenbire
sanki
toplanmış onlar
çarpım çizelgesinde.
Bu alan daha güzel
binlerce kadından
finolu.
Her kent
sevinmeli
böyle bir alanla
Olsaydım.
Vendome direği
direnecektim
evlenmem için
Concorde Alanı'yla.
Mayakovski
Çeviri ve inceleme: Ali Rıza Ergüven
1924