Şiir, Sadece: Kentler
Kentler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kentler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mart 2018 Perşembe

Ne Mutlu Ölmeden Ege Denizini Gezen İnsana

"Ne Mutlu Ölmeden Ege Denizini Gezen İnsana"

Aleksi Zorba, Nikos Kazancakis.


"Ne mutlu Odysseus gibi güzel bir yolculuk yapana
Ne mutlu Altın Post'u bulanın yaptığı yolculuğa. "

Joachim de Bellay


Denizi gördün mü tırmanan denizi?
görmediysen hiçbir şey görmedin bu dünyada,
ne uçanbalıkları, ne yalvaç yunusları,
ne sonbaharın kokusu, ne güneşle yıkanan adalar,
ne derin suların güzel sesli denizkızları
ne de yaz göğünde harman olan yıldızlar...
öyleyse ne gördün, söyle bana?

"Deniz mavisi gözleri, kısrak gibi sağrıları olan..."
"Sağrıları paskalya çanları gibi sallanan..."
işte böyle tanımlıyor Nikos Kazancakis
bir Slav kadınını Aleksi Zorba'da...
Sakın "ucuz, bayağı bir benzetme" deme bana,
ben de tam böyle betimliyorum Akdeniz'i
gençkız kokuları saçan bu benim muskamı,
gövdemi hasretle doldururum onunla
güneş hasretiyle, kendi hasretimle,
beynimdir benim, yüreğimdir, etimdir.

İlk kez Varna'da gördüm
Türkiye'de görmemiştim mahmuzlu Karadeniz'i,
ilk kez buluşmak gibi bir şeydi bir alanda
uzun süre mektuplaşılmış bir yabancı kadınla,
bir şey anladım sayılmaz (kimse alınmasın);
dar gelen bir gömlek gibiydi güneş yanığı sırtıma.

Ege'ye gelince, binbir ayaklı denize,
yüzen adaların, Amazon kentlerin denizine
tapınak deniz, arı oğulu deniz, seğiren denize.
Argonautlar'ın sesini duyarsın
(beyin kıvrımlarımda gezdirdiğim
kanımı çımgıştıran o uzun yolculukta)
Altın Post peşinde İason, kanatlı koçun postekisi
iyi yürekli, karayazgılı, ölümsüz Herakles
gemi ustası Argos, ozan Orpheus ve ötekiler
adanmışlar, deliler ve serüvenciler ...
kanımı delilendiren o düşsel yolculukta.

Ege, ey ölümsüz çıplaklığın efsunlu denizi,
kendimi bir ağustos aynasında aradığım deniz!

Ne mutlu seni ölmeden gezen insana!


Özdemir İnce
Kentler

Ozan Tarafsızlığı

Nesneler karşısında tarafsızdır ozan,
denizden bir koku kalmıştır tırnaklarında;
elmanın çürüyüp düştüğünü görmüştür dalından:
tuz kokusu denize dönecektir
ve boyun eğmeyecektir kendi özüne elma.

Nesneler karşısında tarafsızdır ozan,
mavileşerek birikir sarnıçta su,
güneş yükseldikçe gölge kısalır,
gerçek öğle tanığıdır ozanın.

Nesneler karşısında tarafsızdır ozan,
çünkü ölüme de ölümsüzlüğe de karşıdır ozan.


Özdemir İnce
Kentler

28 Şubat 2018 Çarşamba

Yaşamak

Bir kez daha, aşık ve kederli,
bir kan örtüsü yayarak ardım sıra
sana geldim işte ey Yunan toprağı.

Denizin yatmış, birkaç tekne gölgesi,
sanki Nauplion değil Bodrum kalesi,
annem değilsen teyzem gibisin bana.

Bir ateş gördüm koca Balkan'da,.
tuttum, ellerimle giyindim sırtıma,
yandım ama yanmayı da öğrendim.

Hep böyle oluyor, sen de bilirsin,
tek ömrü var insanın, sınırları belli,
bir sevda ve bir kent yetmiyor bana.

Yaşamak istiyorum bütün insanlarda,
yürümek istiyorum yollarını dünyanın,
karışayım, herşeyde bir parçam kalsın.

Parçalansın dizlerim, erisin elim,
kanım kanlara karışsın, sularım sulara,
dünyanın otlarıyla koksun saçlarım.

Puslu bir sabah Nauplion limanında,
bir kez daha aşık ve ölümcül kederli,
bir ses taşıyorum Balkan'dan, kulağımda.


Özdemir İnce
Kentler