Amerika Amerika olsun yeniden.
Döllensin yeniden o düş.
Hani öncü gelir ya düzlerden
Özgür bir yurt bulmak için yollara düşmüş…
(Amerika’nın görmedim Amerika olduğunu ben.)
Amerika düşlerin düş geldiği düş olsun.
O döllü döşlü sevgilerin civan ülkesi,
Ne kıral, ne tiran, sökmez olmuş o oyun,
Susa durduramazlar gayrı herkesi…
(Amerika’nın görmedim Amerikalığını hiç.)
Ey, öyle bir yurt olsun ki benim yurdum
Boğmasınlar vatan-millet çelenklerine erkinliği,
Ama hakkı hak, özü özgür olsun,
Aldığımız her solukta duyalım eşitliği.
(Eşitlik nedir bilmedim ömrümde,
Ne de özgürlük gördüm bu “hürler ülkesi”nde.)
Karanlıkta ne homurdanıyorsun ulan?
Kimsin sen, yıldızlara balçık sıvıy’can?
Ben yoksul beyaz, iteklenip kazıklanmış,
Ben zenciyim, sırtımda köleliğin kırbaç izleri,
Ben toprağından koğulmuş Kızılderili,
Ben boş bir umuda kapılanmış muhacir…
Nereye el attıysam, aynı kurt meseli,
İt ite, it kuyruğuna yesir…
Ben umut, ben hayat dolu delikanlı
Düşmüşüm bu kahrolası örümcek ağına:
Kâr, Kazanç, Haraç! Hücum komşunun toprağına!
Altına hücum! Hücum ekmeğine yoksulun!
Çalıştırıp adamı çökün gırtlağına!
Para vurun! Parti vurun! Adam vurun!
Ben rençperim, toprak elin toprağı,
Ben işçiyim, makineye kiralık,
Ben zenciyim, hepinizin uşağı,
Ben halkım, boynu bükük, bağrı yanık,
O güzelim düşe rağmen aç, hâlâ şamar oğlanı…
Ah, öncüler, ben buyum işte,
Adam olamamış bir yurttaşınız,
Dikiş tutturamamış hiçbir işte!
Ama o yalvaç düşü gören de benim
O Eski Dünya’da, daha bendeyken kırala,
Ne gerçek, ne güçlü, ne dişli bir düş görmüşüm,
Yerin kulağında çınlıyor yiğitlemeleri…
Amerika’da Amerika diye bişey kaldıysa hâlâ,
Onun taşı, onun harcı, onun teri.
Bendim ya o erkeç denizleri aşan
“Yurdum” diyecek bir yurt bulmaya!
Bendim o sarp İrlanda kıyısından,
Leh düzü ve İngiliz çayırından açılıp
Ve özgürlüğe doğru yelken açıp
Bendim gelen buraya
Bu “hürler ülkesi”ni kurmak için…
Hür mü dedin?
Hür mü dedin? Kim? Ben mi?
Ben mi hürüm? Bu işsiz yığınlar mı hür?
Gırev yaptığımızda kurşunlanan kardeşler,
Boğaz tokluğuna çalışanlar mı hür?...
Gördüğümüz bunca düşe,
Başardığımız bunca işe,
Okuduğumuz kitaplara,
Çağırdığımız türkülere,
Diktiğimiz ağaçlara,
Doğurduğumuz çocuklara,
Önerdiğimiz yasalara…
Ve Emeğe eski karşılık,
Bu işsiz milyonlar mı hür?
Yeninin ekmeği bir düş,
Yeni Dünya Kuyusu’na
Belki o da düşmüştür…
Amerika, ah, bi Amerika olsa yeniden!
Bulunup da bir türlü kurulamayan o ülke!
Ama kurulacak er geç o özgür olduğu yer herkesin,
Fakirin, yani zencinin, Kızılderilinin,
Benim, yani Amerika’yı bulan sizlerin
Kanıyla, canıyla inancıyla,
Ocakta kürek, donda sapan ve yanan yüreğiyle
Yüzyıllar önce bulduğu,
Yüzyıllardır hayalini kurduğu…
Kuracağız o yurdu!
Bu yıkım, bu kıyım, bu zalım gangster ecelinden,
Bu uğursuz, bu namussuz, bu uzun ellilerin elinden
Biz ki Halkız, hakkımızı alalım!
Bu dağları, nehirleri, fabrikaları
Kurtaralım bu uçsuz bucaksız ovayı!
Bu yemyeşil, bu cânım topraklar üstünde
Kuralım yeniden AMERİKA’yı!
Langston HUGHES
Çeviri: Can YÜCEL