sana da yas yaraştığı söylenir, öyle değil!...
birden bir dal kırılır, hani düşer ya suya,
sen o akarsusun...akma!...kendine eğil,
orda gördüğün dalı, ey solgun lavinia,
sanki tanır gibisin...belki eski yerinden
göçmüş bir yaz sözünde unutulan zakkumu
usulca büyüttündü, akarak ta derinden;
anımsa, öpüşlerdeki taşı, çakılı, kumu...
nerde bir yaz olduysa o dalı taşır şimdi;
ah! al götür, al götür...bırakma bir kuytuda;
sen onu bıraktıkça ona yaraşırım şimdi
yas...ansızın köpüklerle sevişen bir duyguda...
kırık...o yaz aynalarda durulsun diye güyâ
sana yas değil elbet, yaz yaraşır lavinia...
Hilmi Yavuz