Şiir, Sadece: Louis Macneice Şiirleri
Louis Macneice Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Louis Macneice Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2017 Cumartesi

Selam Yaratanlara

Tanıklardan bir bulut. Kime? Neye tanıklar;
Gökyüzünden gitmeyen o küçücük ateşe.
Günlük aşı pişiren o koskoca ateşe.

Ne varsa yeryüzünde bizi hatırlamasa bile
Bizce anılıp kutsanan. Ne varsa biz öldüğümüzde
Farkına varmayacak olan. Ama gene de

Anlam ve kanat veren her geçen ana.

Selam öyleyse Yaratanlara: sözlerden, eylemlerden
Kitaplar dizenlere. Ne kadar koşan varsa
O kadar yazanlara, nasıl büyürse bir aile

Yüzlerini güneşe döndüren ayçiçeklerince,
Ve bazen karartmalarda, hava saldırılarında
Nasıl bir ada yaratırsa gecede yapılan şaka,

Bazen de bir iyilik nasıl sararsa odayı,
Evleri ve köyleri, bazen de hiç olmadık
Bir vida sıkıştırmak, bıçakları bilemek

Bir anlam kazanırsa, tıpkı geceyarısı
Çan seslerini duymak paylaşmaksa onları,
Ya da ahir ömründe adamcağızın biri

Ihlamurlar diker de bütün bir cadde boyu
Koklarsa çiçeklerini daha açmadan, yürürse
Gölgeli kemerleri altından ağaçlar büyümeden,

Yeşermeye başlarsa otlar, doğanlarla birlikte
Yanında yürüyenlerden, nasıl nohut öğütür
Kahve bulamayınca insan ve saldırılara

Karşı durursa asker, analar gecelerce uykuyu düşünmeden
Hayatı yoğururlar, madenciler gündüzün kuyulara inerse,
Bir çocuk yaramaz uçurtmasını aldırışsız bir göğe

Nasıl salıverirse, balıkçılar sallayıp oltalarını
-Balıkla oynarlarsa, işçiler çalışıp da nasıl övünürlerse
Dökülen alın terinden daha gündeliklerini almayı düşünmeden,

Atlılar nasıl sürerse atları atların üzerindeyken,
Dağcılar nasıl tırmanırlarsa bir doruk orda diye,
Ve hayat nasıl doğrulanırsa intihar ederken bile:

Yaratmak budur işte. Yaratalım ey dostlar. Arınsın şu pis hava.



Louis Macneice
Çeviren: Cevat Çapan

Baştan Başa

Anlayabilmek işin aslını baştan başa
Olmayacaktı erken;
Bildiğimiz, sözlerin sıçrayışı rastgele,
Bir de şarkının dalları düşerken.
Ne zaman kulak versek büyük varlıklara biz,
Kırk yılda bir kere
Talih yaver giderse, yakalayabiliriz
Baştan başa bir ibare.

Bulabilsek mutluluğumuzu baştan başa
Kollarında başka birinin,
Bahar mızraklarının korkusunu çekmezdik,
Ne de kentin o cırtlak yangın sirenlerinin;
Gel gör ki etimizi mızraklar öldürüyor
Her yıl ve her saat başı
Çanlar ya da sirenler uzaklara sürüyor
Masmavi gözlerini sevdanın baştan başa.

Dünya ya kara olsa ya da ak baştan başa.
Tüm haritalar olsa ayan -beyan,
Kaplan gibi suların arapsaçı değil de
Biçmeler gibi hazla ve acıyla parlayan
Gitmek istediğimiz yolu bilirdik belki,
Ya da kalırdık öyle, bunalmış sıkıntıyla.
Ama gaddar gerçekte asla tek bir yol yok ki
Doğru olsun baştan başa.


Louis Macneice
Çeviren: Talat Sait Halman

6 Ocak 2017 Cuma

Buluşma Yeri

Zaman yoktu, zaman başka yerdeydi,
İki bardak, iki iskemle vardı,
İki insan, nabızları aynıydı,
(Yürüyen merdiveni durdurmuşlardı):
Zaman yoktu, zaman başka yerdeydi.

Ne yüksekteydiler ne derinlerde
Berrak esmer dereyi bir zaman dinlediler,
Sonra hala o sesin duyulduğu yerde
Bir kır kahvesi buldular, oturdular
Ama ne yüksekteydiler ne derinlerde.

Havada bir çan sesi sallandı durdu
Öyle bir huzurla susmuş,
İki vuruş arasında bir çiçek oldu.
Tunçtan bir keis, demir bir sesmiş,
Havada bir çan sesi sallandı durdu.
Fincanlar tabaklar arasında

Kum denizleri vardı, develer geçti,
Çöl onlarındı, yıldızında hurmasında
İki insan birbirini paylaştı,
Fincanlar tabaklar arasında.

Zaman yoktu, zaman başka yerdeydi,
Garson görünmedi, saat unuttu onları,
Radyonun çaldığı valslar o pınar değil miydi
Demin kayalar içinde duydukları?
Zaman yoktu, zaman başka yerdeydi.

İnce parmakları külünü silkti
Tropik ağaçlarda biten korların,
Kimin umurunda dünya, tomruklar kaça çıktı
Onlar sahibiyken bu uçsuz ormanların,
Uzun parmakları külünü silkti.

Allah yahut ne demekse o
Büyüktür ki zamanı durdurur böyle,
Kalplerin anladığı duyduğu
Gerçek olur vücudun huzuruyla,
Allah yahut ne demekse O.

Zaman yoktu, sevgili buradaydı,
Yaşamak değildi daha önceki,
Çan sesi susmuştu, ses havadaydı,
Her yeri bir ışık ısıtmış, çünkü
Zaman yoktu, sevgili buradaydı.


Louis Macneice
Çeviren: Cavit Erginsoy